Dünyada her bir mayıs gününde çalışanların, emeği ile geçinenlerin 1 Mayıs işçi bayramı olarak kutlanır. Emeğin emekçinin hakkını kazanması tarih boyunca yoğun mücadele canlar kanlar sonucu gerçekleşmiştir.
Emeğin kazanılması uğruna binlerce çalışan hayatını verdi. Emeği yüce değer olarak kabul edenler tek geçim kaynakları alın teri, emek gücü olan işçiler hangi koşullarda olursa olsun bu hak mücadelesinden yılmamışlardır.
İşçilerin emek mücadelesi verdiği yerde yasa dışı olaylar pek görünmez.
Bu haklı mücadeleyi fırsat bilen karanlık güçler emekçilerin mutlu gününü sabote etmek için çoğu kez olay çıkarmışlardır 1977 yılında Taksim’de yapılan 500 bin kişinin katıldığı işçi bayramında otuzu aşkın emekçi yaşamını yitirdi.
O gün Taksim’deki 1 Mayıs mitingi barış şarkıları hiçbir sorun yaşanmadan ile devam ediyordu.
Bu sırada çevredeki bir otelden saldırı gerçekleşti.
Burada olan olaylarla emekçilerin bir suçu yoktu.
Karanlık güçler bu güzellikleri zedelemek için yaptıkları saldırıda bu güzel emek mücadelesine gölge düşürmüşlerdir.
Bu katliamı yapanların henüz failleri bulunamamıştır.
Emekçiler bu yılda ayrı mekanlarda olsa da yine haklarını almak için meydanlarda haklarını kazanmak için çağrıda bulunacaklardır.Seslerini ne kadar duyuracaklar orası meçhul.
Daha önceleri on milyona yakını sendika güvencesi olan işçilerin bugün ancak onun onda biri sendikaladır.
Hakim güçlerin böl,parçala yönet taktiğini en çok emekçi kesimleri arasında yaygınlaşıyor.
Bugün emek mücadelesi veren işçilerin örgütlü olduğu bazı sendikalar bırakınız emek mücadelesi vermeyi, bu tür hakların alınmasına dahi karşı çıkmaktadırlar.
Bunlar tabiri yerindeyse “ sarı sendikalardır” İşverene bağımlı sendikalardan işçilerin hakkının kazanılması beklenemez.
Onlar işverenin sözünden çıkmayan, ne verilirse onunla yetinen sendikalardır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen az da olsa emekçi kesimin 1 Mayıs emek mücadelesi gününde seslerini duyurmaları gelecek için karamsarlığı gerek olmadığının göstergesidir.
Tüm emekçilerin alın teri ile geçimini sağlayanların1- Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun.
--------------------------------------
İŞÇİ BAYRAMININ TARİHÇESİ
Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı.
1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla işyerinde grev ilan edildi.
Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi),işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi.
Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi
ÇORLU’DAKİ TREN KAZASININ UNUTTURMAYALIM
Çorlu yakınlarından meydana gelen tren kazasında 25 insanımız can verdi 340 kişi yaralandı. Bu kazanını sonunda suçlu olanlar suçlarını birbirine attılar.
Ölenler öldüğü ile kaldı. Yakınlarını yitirenler Çorlu adliyesi önünde hak arama mücadelesi veriyorlar.” Ateş düştüğü yeri yakıyor” Burada da öyle oldu.
Bu elim kaza gündemden düştü unutturulmaya çalışılıyor.
Bu kaza kurbanları unutulmamalı. Başka ülkelerde meydana gelen bu tür olaylarda duyarlı olanlar kendi ülkesinde kaza sonucu verilen kurbanlara neden duyarsız kalıyor.
En güvenli yolculuk olarak kabul edilen Tren yolcusu olan bu insanların bir sorumlusu yok mudur,?.
Bu insanların hakkını kimler savunacak. Buradan bir kez daha siyasi partilerimize ve demokratik kitle örgütü sorumlularına, bölgemiz milletvekillerine seslenmek istiyorum. Bu elim kazanın unutulmasına izin vermeyin.
Bu insanların haklarını kazanmalarına destek verin. Bu kazazedelerin, yakınlarını kazada kaybedenlerin ne acılar çektiğini onlarla konuştuğunuzda daha iyi anlıyorsunuz.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Osmanlı döneminde İstanbul’daki devlet daireleri kışlaları ve sarayları Ermeni asıllı Balyan Ailesi yaptı.
Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı, Dolmabahçe Sarayı Taşkışla Davutpaşa ve Rami Kışlası Haydarpaşa tren istasyon ermeni ustaların eseridir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
Kibirliliği ile tanınmış biri fakir bir köylünün bostanından geçiyordu. Su kuyusunun etrafında gözleri bağlı bir eşeğin dolabı döndürdüğünü görünce durdu.
Köylüye sordu:
-“Bu zavallı hayvanın neden gözlerini bağladınız”
Köylü:
“Ağam eşeğin gözleri bağlı olunca eşek düz bir yolda yürüdüğünü sanır” der. “Gözleri açık olsa döndükçe başı döner”
-“ Bir de eşeğin boynuna çıngırak takmışsınız”
-“Çıngırağın sesi kesilince eşeğin durduğunu anlarız”
-“ Peki eşek durduğu yerde başını sallayıp seni aldatırsa ne yapacaksınız”
Köylü:
Aman ağam sezin kadar akıllı eşek nerede” der
FIKRA
TEMELİN SORUSUNA BAK
Temel ile Dursun İstanbul’a gurbete gelir.Ancak aksilik bu ya indikleri zaman garda birbirini kaybederler.
Bunun üzerine Temel önüne gelene sormaya başlar:
-“ Yanında paha benzeyen biri olmadan dolaşan buraların yabancısı bir adam gördünüz mü?”