Her yıl bu önemli günde Çanakkale’de olmayı ve bu zaferin yıldönümünde yapılan kutlamaları ve etkinlikleri orada görmeyi, o duyguları orada yaşamayı arzu eder ve gelecek yıl mutlaka gideceğim derim.

Ama olmaz bir türlü ve gidemem.

Bu yıl olduğu gibi.

Kısmet ve nasip değil demek ki.

İçimde bir uhdedir bu.

Gerek aile boyu gezilerimizde gerekse de grup gezilerinde ve kısa süreli tatil dönüşlerinde Eceabat ve Çanakkale’de yaşanan atmosferi görme ve yaşama şansım oluyor elbette ama 18 Mart günü oradaki kutlamalarda bulunmak abideleri ve şehit kabirlerini gezmek dua okumak sanırım bir başkadır.

Belediyeler, okullar ve dernekler aracılığı ile gelen araçlardaki insanların tek hedefi benim arzuladığım gibi bu tarihi yerleri ve savaşın cereyan ettiği alanları gezmek.

Aslında defalarca oralara gidip o kahramanların cansiperane mücadeleler verdikleri yerleri gezdim ve dualar ettim.

Ama 18 Mart günü başka olmalı Çanakkale de.

Buralardaki kutlama ve anmalardan farklı olmalı.

Subaylarının emriyle ellerini gökyüzüne açarak dua eden ve bu duanın son dua olduğunu bildiği halde düşmanın üzerine korkusuzca saldıran, en ufak bir tereddüt dahi yaşamadan Büyük kurtarıcının; “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” sözüne uyan o emsalsiz kahramanların sembolik mezar taşlarını, anılarının yer aldığı kahramanlık destanlarını o günde Çanakkale’de okumak galiba çok ama çok farklı duygulara gark eder insanı…

İşte bunun için arzuluyorum bu günde orada olmayı.

İnşallah bir gün nasip olur.

Edirne de yapılan anma törenleri de güzel ve anlamlı oldu bu günde.

Edirne Asker Hastanesi Şehitliğinde düzenlenen törenin ardından Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü salonunda uygulamaya konulan tören ve gösteriler herkesi duygulandırdı.

Elbette Çanakkale’de şehit olan 250 bin vatan evladının yanı sıra tüm şehitlerimizin ruhlarını da şad ettik bu vesileyle.

Çünkü bu ülke, bu topraklar bu kahramanlarımız tarafından böyle savunuldu ve düşmana teslim edilmedi.

Gittiğinizde gördüğünüz şehir isimleri bu vatanı kurtarmak ve düşmana teslim etmemek için canlarını veren şehitlerin Türkiye’nin dört bir tarafından olduğunu fark eder ve bu gün yaşanan bazı ayrımcılık çabalarının ne kadar yersiz ve mesnetsiz olduğunu da anlatır bize.

Kürdü, lazı, çerkezi, abazası, tatarı, gürcüsü ve romanı ile bu topraklar için mücadele verirken şehit olan bu insanların ruhlarını sızlatanların buraları mutlaka gezerek o Mehmetlerin tabelalarına bakmaları gerekir.

Mehmet-Edirne Mehmet-Kars Mehmet-Diyarbakır Mehmet-Adıyaman Mehmet-Çorum Mehmet-Mardin Mehmet-Bingöl Mehmet-Maraş Mehmet-Erzurum Mehmet-Antep yazılı mermer tabelalar sanırım çok şey anlatır insanlara.

Rahmetle ve minnetle anıyorum şehitlerimizi

Ve bu şehitler sayesinde elde edilen Çanakkale Deniz zaferini kutluyorum.

Ruhları şad olsun.

Ve her zaman aklımızdan çıkarmamamız gereken şu sözü de yazmayı uygun buluyorum; “Anafartalar kahramanları… Sizi andıkça, sizi anladıkça,sizi anlattıkça layık olacağız bu topraklara”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.