Osmanlı döneminin son yıllarında Rus, Bulgar ve Yunan işgaline uğrayan Edirne 25 kasım 1922 günü bir daha o kara günlere dönmemek üzere Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine katıldı.
O dönemlerde Edirneliler çok çile çekti. 93 Harbinde Rus işgalinin ardından Balkan Savaşında şehir halkı Sarayiçi’nde toplandı. Aç susuz bırakıldı. İnsanlar ağaç kabuklarını yemek zorunda kaldı. Birçoğu bu açlığa dayanamadı yaşamını yitirdi.
Büyük Taarruzun kazınılması ardından Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra Yunanlılar Trakya’yı boşaltmak zorunda kaldı. Bu sırada kent ve çevre ilçe ve köyler yağma edildi.
Nihayet 25 Kasım günü Hacılarezanı istikametinden gelen Türk birlikleri Edirne’yi teslim aldı.
Edirneliler milli kurtuluş ve ilin kurtuluş bayramlarına çok önem verirler, bu bayramları bir başka coşku ile kutlarlar.
Bu sevgi halkımızın dede ve ninelerinden dinledikleri acı anılar sonrası kazanılan topraklara sahip olmanın verdiği coşkudur.
Düşman çizmesinden kurtulmak, istiklale kavuşmak günü Edirneliler için en coşkulu kutlama günüdür. O gün geldiğinde halk kutlamanın yapılacağı tören alanına doldurur. Böylece atalarından duyduğu acı anıları tazelemiş olur ve bugünleri kendilerine bağışlayanları saygı ile anar.
25 Kasım her Edirnelinin unutmadığı bir gündür. Yine böyle kurtuluş gününün 95. Yılını kutluyoruz. 93 yıl Osmanlı devletine başkentlik yapan bir kentin defalarca işgale uğramasından sonra vatan topraklarına katılması semalarında Türk bayrağının dalgalanması Edirne halkı için unutulmaz bir andır.
Edirneliler bu güzel ülkeyi bize bağışlayanları ve Edirne’yi vatan toprağı yapanları hiç unutmayacak ve onların mirasına sahip çıkacaktır.. Bu duygularla Tüm Edirnelilerin kurtuluş bayramını en içten duygularla kutlarım.
ELİ ÖPÜLESİ ÖĞRETMENLERİN GÜNÜ
24 Kasım her yıl öğretmenler günü olarak kutlanıyor.” Öğretmen” bu üç heceli kelimeden oluşan eğitim emekçileri hayatımıza yön verir ve bizi geleceğe hazırlar.
Öğretmenlerimiz yaşamımız boyunca sevgi odağımızdır..Aile yanında bizleri alıp yaşamın güç koşullarına göre donatan öğretmenlerin ülkemizde müstesna bir yeri olmalı.
Ata’mız, ülkenin geleceği öğretmenlerin yetiştireceği gençlerle yükselip muasır medeniyet seviyesine erişileceğini söylemiştir.
Dini önderlerimiz de okumaya ilme önem vermiştir.” İlim Çin’de de olsa gidiniz” ve “Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözleri bunu gösteriyor.
Ne yazık ki ilim ordusunun sorunlarının büyük olduğu biliniyor.
Ben ülkemde öğretmenlerin sınıflarda tartaklanmasını aşağılanmasını istemiyorum.
Ben öğretmenimin eğitimini tamamlayıp öğretmenlik yapma yerine başka görevlerde geçmek zorunda kalmasını istemiyorum.
Ben öğretmenlerimin gereksiz yere oradan oraya sürgün edilmesini istemiyorum.
Ben öğretmenlerimin toplumda layık olduğu gibi saygı ile anılmasını ilme bilme karşı olan çevrelerin hedefi haline gelmemesini bekliyorum.
İçinde öğretmenlik aşkı olan bir öğretmen güç koşullarda da olsa geleceğimizi emanet edeceğimiz çocukların yetişmesi, onların dünya çocuklarıyla yarışması için bilimle donanımını ister.
Bundan kimsenin endişesi olmamalı. Yazboz tahtasına dönen eğitim sisteminde dahi bu görevini hakkıyla yerine getirir. Eli öpülesi öğretmenlerimizin bu mutlu günlerini kutlar bundan sonra kutlayacakları öğretmenler gününün daha mutlu ve huzurlu geçmesi dileğimi sunarım.
ÖZLÜ SÖZLER
Devlet adamları gelir, geçerler Milletlerin hayatında izleri payidar olan muallimlerin elleridir.
İsmet İnönü
* Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir.
Socrates
