Başlığa koyduğum deyiş Demirel’e aitti. Anlamı boş şeylerle uğraşmak, zamanını boşa harcamak anlamına geliyor olmalı…

Yerel gazetelerin birinde çok ilginç bir haber-yorum. İşte bu haber tam da bu deyişe uygun, gibi geldi bana.

 “Şahane Yüzyıl” dizisinin ünlü Sultanı Hürrem Sultan’nın yaşadığı yerlerden birinde “Kokusu kalmıştır diye araştırılmasına ve görücüye çıkarılmasına karar verilmiş. Böylesine garip ve insanı şaşırtan bir haber.

Koku (rayiha) benim bildiğim bir tür gaz. Gazlar , bilindiği gibi uçucudur. Uçar v kaybolur. Tüm gazların özelliği budur…

Kalıcı bir özelliği olsa da geçicidir. Bu ünlü Sultan yaşanması gereği gibi yaşamış, bir döneme damgasını vurmuştur. Yalnız sultanlığı ile değil, güzelliği ile de ünlenmiş, söz sahibi olmanın zirvesine tırmanmış, Hünkar’ın eşi olma mertebesine yükselmiştir.

Ancak, zaman olumsuzlukları unutur… Gerçeklerin bir bölümü yerine güzellikler, başarılar dile gelir. İnsanların yapısında bu vardır. Ama yalakalıkla karıştırılmamalıdır.Ancak, abartmalar yaşar daha çok kara kaplının sayfalarında.

Tünelin ucundaki ışık çıkarlarımıza uygunsa, şarlatanlığa katlananlar bile boy gös terebilir.

O zaman Akdeniz kıyılarında da Kleopatra’nın ayak izleri, ya da dalgalar arasında silüeti kalmış olamaz mı?

O zaman oraları da bir güzel taranmalı ki belki “Gölgelerin Gücü Adına” iri bir balık yani sanal bir köpek balığı ağlara takılabilir.

Daha buna benzer ünlü kadınlardan neler neler kalmıştır. Merlin Monreo da bunlardan biri. Bu çok büyük sinema sanatçısın da belki rujunun rengi sinmiştir bir yerlere. Bir zamanlar. Ağrı Dağı’nın tepelerinde de Nuh’un gemisinin kalıntıları aranmıştı. Buldum diyenler bile olduysa da hiçbir şey bulunamamıştı. Amaç neydi? Bir çok söylentiler de o zamanlar kulaktan kulağa dolaşıp durmuştu.

Böyle uluslararası perde arkasında neler yaşanıyor o da saklı.

Güzellik yarışmaları… Yapılıp durmakta. Jüri üyeleri en güzelleri seçmekte.. peki geri kalanlar ya da yarışmalara katılamayanlar çirkin mi? Oralarda da neler döndüğü belli değil.

Ünlenmek, cepleri doldurmanın cazibesi bu safsataları gündeme taşımakta.

Mankenlik… O da bir başka biçimde ve hep gündemde. İki tur, biraz çıplaklık gelsin paralar, dolsun cepler ve şöhret ve önlenme. Az emek çok para. Ve nedense genellikle sunulan kreasyonların mayo, bikini, ipkini üzerine inşa edilmekte, nedense.

  1. örtünmek ve üşütmemek amaçlıdır. Güzel görünmenin amacı değildir. Yapay güzellikler geçiçi ve kandırıkçıdır, göz boyamak, cilalanmaktır. Gün gelir foya ortaya çıkar.

Şapka düşer, kel görünür. Önemli olan temiz olmak, bakımlı ve kişilikli olmaktır. Aşırılıklar hem horlanır, hem de kendini kandırmak anlamına gelir.

Moda taklit değil kendine yakışanı kuşanmaktır.

Aşık Veysel’in bir şiirinden bir dize:

 “Güzelliğin on pare etmez bu bendeki aşk olmasa/ Eğlenecek yer bulamam gönlümdeki taht olması. Planlı bir toplum bir insan bir aile, bir devlet.. İşte o zaman “Abesle iştigal olmaz”… Olsa da olmaz, var mı üle paça…

SON GEÇTİĞİMDE

Son geçtiğimde bir sessizlik sızıyordu camlardan

İçinden cenaze çıkmış bir evdi o artık

Issız yalnız ve derbeder üstelik acımasız

Bir sızı oluşur temelden çatıya demlice

Yaban ve yalan kuşlar göçle ötüşlerde

Dereyi geçtim Gala çıktı karşıma

Atma dediler onarılmaz bu çıkmaz

Bir kırık kiremit bile yok senin çatısından

Gemi yanaşıyor uçak/kondu leylekler

Yaşamak mı kim istemez, kim unutur köşede

O yine de kendi açardı kendi dosyasında el

Bana düşen son sayfadır artık yırtılmış

Bohçalı çıktık açık alnımızda emek-yuva

Nerdesin ve kız/an nerdesin akşam akşam

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.