Edirne Ak Parti’de belediye başkan aday adayları birbiri ardına açıklanacak.

Pazartesi günü, Aile ve Sosyal Politika İl müdürlüğü görevinden istifa ederek Edirne Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu açıklayan Bilgin Özbaş’ın  toplantısına katıldım.

Gerçekten pek alışık olmadığımız bir coşkulu kalabalık vardı. Her kesimden insanlar toplantıya gelmişti. Özellikle kadınların çokluğu dikkat çekti.

Konuşmalar sırasındaki coşku da Özbaş’ın adaylık konusunda şanslı olduğunu gösteriyordu.

Ben bu tür toplantılara çok katıldım.

Buradaki izlenimim bu yönde.

 AK Parti’de belediye başkanlığı için aday adaylığı süresi bir hafta uzatılmış.

Sanırım bu arada başka aday adayları da olacak.

Yalnız görünen o ki bunlar arasında en şanslı aday adaylarının başında Özbaş geliyor. Nedenine gelince:.

Özbaş,bu görev için  önemli bir kamu  görevden  fedakarsak yapıyor. Bu görev için ben varım diyor.

Bilgin’in bu fedakarlığı AK Parti Genel Merkez tarafından değerlendirilecektir.

Edirne’de  Bilgin gibi  bürokrasiden birinin belediye başkanlığı için aday adayı olması iktidar partisi açısından bir şanstır.

Zira, Bilgin Özbaş bugüne kadar görevi gereği her kesimden insana hizmet verdi.

Partili partisiz  ayrım gözetmeksizin herkes onun hizmetinden yararlandı.

Bugüne kadar Aile ve Sosyal Politika İl Müdürü olarak gerçekten çok başarılı hizmetler sundu. Bunu herkes takdir ediyor.Bu görev talebinde bu başarısının  semeresini göreceği kanısındayım.

Özbaş, Belediye Başkanı adayı olması halinde Edirne’nin beşeri profiline uygun bir belediye başkan adayı olacak.

Edirne’nin siyasi yapısını değerlendiren parti yöneticilerinin Bilgin Özbaş’ı aday göstermesi parti oy oranının artmasına neden olabilir.

Özbaş Edirne’nin bir kenar mahalle çocuğu olması ve bugüne kadar yaptığı sosyal hizmetler bu  konuda şansını arttırıyor.

Genel Merkez bu konuda nasıl bir karar verecek onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Tahminim Özbaş’ın  aday gösterileceği yönünde….

SORUNLAR SİYAH- BEYAZ GİBİ DEĞERLENDİRİLMEMELİ

       Bölgemiz siyasileri ve ona dersek verenler arasında yaygın bir görüş var.

‘Ya benden yanasın ya da karşımdasın’. Siyah ile beyaz gibi  tamamen farklı bir görüş bu.

Ara renklerin olabileceğini dikkate alan yok. Bu görüyle siyasiler arasında dostluk ve ittifakın sağlanması mümkün değil.

   Farklı, karşı  görüşlerin de doğruları bulmada faydalı olması gerekir.

Atalarınız “ Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar” diye boşuna dememiş.

Kısaca anlamı şu: Fikirlerin çatışmasından hakiki fikirler ortaya çıkar.  

Bunun aksi, sadece benim dediklerin doğru diğerleri tümüyle yanlış demek, karşı fikirleri hiçbir hak tanımamak yanlışlığa zemin hazırlar.

Bu anlayış demokrasi ile de bağdaşmaz.

      Ne yazık ki, siyasilerimizden çoğu ‘Yoğurdum ekşi’ demiyor.  Büyük bölümü kendi dar tek yanlı, bilgi sahibi olmadan kabul ettikleri fikirleriyle siyasi yorum yapıyor.

Bu da sonunda partiler ve siyasi görüşler arasında anlaşma yerine  çelişkilerin artmasına neden oluyor.

Birden fazla fikrin arasında doğruları bulmak her zaman  daha sağlıklı olur.

Tek kaynaktan yararlanıp  olayları  bu mantıkla değerlendirenler çoğu kez yanlış yapabilir   .

    Onun için siyasilerimiz kendi görüş ve fikirleri yanında karşı olan fikirlerin de doğru olabileceğini dikkate alarak ortak yanlarını bulup  ittifak yapmaları demokrasimiz açısından da bir kazanç olacaktır.

Bölgemiz insanlarının özellikle sosyal demokratların bu tür ittifaklara daha çok ihtiyaçları vardır.

  Siyaset yapanlar bunu unutmamalıdır.

                      FIKRA

TRENDE PENCERE KAVGASI

Haydarpaşa garından kalkan tren Erenköy’e doğru yol alıyordu. zayıf yaşlı bir kadın bilet denetimi yapan tren görevlisine sordu.

“ Evladım pencereyi kapatabilir misiniz?”dedi.”Yoksa bu rüzgar beni öldürecek”

Görevli tam pencereyi kapatacağı sırada yaşlı şişman bir hanım pencerenin açık olmasını istedi.

“Sakın ha pencereyi kapatmayın, pencere kapanırsa havasızlıktan boğulurum

Daha sonra iki kadın arasında pencere açılsın, kapansın tartışması başladı.

Uzun süre bu tartışma devam etti.

Bu tartışmaya kulak veren bir yolcu tren görevlisine şöyle bir öneride bulundu:

”Beyefendi siz önce pencereyi kapatın şişman hanım havasızlıktan boğulsun.

Daha sonra pencereyi açın bu kez zayıf hanım rüzgardan yaşamını yitirsin, Biz de böylece rahat bir yolculuk yapabilelim” dedi.

                                            FIKRA

                               DİL ALTIRNDA BAKLA

     Zamanın birinde mollanın çömezi çok küfürbazmış, sürekli küfür edermiş.  Çömezin küfür etmemesi için molla tarafından  dilinin altına bakla konulmuş.

 Bir gün molla ile çömezi bir sokaktan geçerken,bir kadın “ Molla efendi biraz bekler misin” demiş.

    Kadının bu talebi üzerine  molla uzun süre beklemiş.

Sonunda kadın beklediği için mollaya teşekkür etmiş.

Molla kadına neden  bu kadar beklettiğini sormuş. Kadın:

“ Tavuğumu kuluçkaya yatırdım civcivler sizin sarığınızdaki gibi tepeli olsun diye beklettim” demesi üzerine,molla çömezine “çıkar ulan dilinin altından baklayı”  istediğin gibi küfredebilirsin demiş.

FIKRA

BEYİ KAPICIYMIŞ

Orta yaşlı bir kadın dışarıdan sınava girip ilkokul diploması almak ister.

 Kendisine sınavda şöyle sorular yöneltilir:

 “ Kalp ne iş yapar?”

-“Vücutta kan dolaşımını sağlar”

 “Midenin görevi nedir?”

-“Sindirimi sağlar”

“Gözlerin görevi nedir?

“Görmemizi sağlar”

“ Ayakların görevi nedir yürümemizi sağlar   

Beyin ne iş yapar?”

“ Bizim apartmanda kapıcılık yapar” der.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.