Edirne’de odalarımız ve meslek kuruluşlarımız tarafından mülki amirin önderliğinde  ara bir Edirne ekonomisi konusunda toplantılar yapılıyor,  ekonomi konularında reçeteler sunuluyor.

Bunları tamamlayan destek olabilecek yurt içi ve yurt dışı gezileri paneller düzenleniyor.

 Bakıyoruz her zaman olduğu gibi  bir süre sonra yapılan bu çalışmalar meyve vermeden unutulup gidiyor.

Amaçsız  girişimlerle semeresini vermeyen  vaatlerle adeta  “dağ fare doğuruyor”.

 Başlanılan bir işi, bitirme, ısrarla takip etme yolunda Edirneliler  olarak  yeterli gayreti gösteremiyoruz isteklerimizde takipçi ve ısrarcı  olamıyoruz, bizim değişmeyen zaafımız bu.

Şöyle bir  geçmiş yılları hatırlayalım. Bugüne kadar gündeme getirilip halka müjde gibi sunulan daha sonra unutulup giden projeler saymakla bitmez.

Edirne’de bütün kuruluşlarımızın ortak kararı ile gerçekleşen kaç çalışma örneği gösterilebilir? Böyle amaca olaşmayan çalışmalarla Edirne’ye hangi hizmet getirilebilir?

Bölgemizdeki  kitle örgütlerimizin, siyasilerimizin en büyük handikabı,  İlimize yararlı olabilecek projeler konusunda ortak karar alma  çabamız yeterli, olmaması, haklarını sonuna kadar savunup neticeye ulaşılamaması.

Ülkemizde başka illere ihtiyacından fazla işyeri açılıyor.  Bunları kıskanmamak mümkün değil. Bizim siyasilerimiz ve diğer etkin kurumlarımız Edirne’de gençlerin göç etmesinin önüne geçebilecek bir işyerini kentimize getirmeye bir türlü  başaramıyor. Bölgemizde istihdam yaratacak  kuruluşlar ancak siyasi etkinlikler ve kulislerle  tüm faktörleri harekete geçirmekle başarılır.

Aslında ikimizde etkili ve yetkili  çevrelerin, siyasilerin  bu konuya odaklanıp bölgeye istihdam yaratacak işyerlerinin açılmasına katkı yapma zorunluluğu var.

Bu gerçekleşmezse kendi ilinde  iş bulamayan  genç nüfus kentimizi terk ederek sanayi bölgelerine gitmek zorunda kalacak.

Meslek kuruluş temsilcilerimizin siyasilerin  bunu acil olarak gündeme almalı . Şu anda böyle bir   abanın olmadığını görüyoruz.

Çıkıp bir Allah’ın kulu Edirne’de istihdam sorunu çözümü arayışında olanın var olduğunu söyleyebilir mi?

Kentin uzağında  bağlantı yolları henüz yapılmamış bir organize sanayi bölgemiz var.Orada da işler yolunda değil. Komşumuz Kırklareli Organize Sanayi bölgesinde beş bini aşkın işçi çalışıyor bize ise onun onda biri kadar.

Onlarda açılan işyerleri bizimkinden kat kat üstün bundan ders almamız gerekmez mi?

ESKİ EVLER YIKILIYOR  DA

Bostanpazarı, Ayşekadın semtindeki bazı tek katlı evler yıkılarak yerine çok katlı apartmanlar yapılıyor.Mahalle daha düzenli hale geliyor. Bu güzel de,tek katlı evlerin yerine yapılan apartmanlarda ikamet edenlerin araçları için park yeri olmazsa  buradaki dar yollarda trafik ne duruma gelir.Burada yapılan binalar yeterince kontrol ediliyor mu?

Yıkılan evlerin yerine yine üç beş katlı apartmanların yapılmasıyla oralarda yaşayan insan sayısı artacak. Buralardaki ailelerin ve çocukların park ihtiyacı olacak.

İki aracın yan yana geçemeyeceği bu dar sokaklarda çocuklar top oynuyor. Apartmanlar arasındaki mesafe  çok dar.Acil durumda itfaiye dahi geçemez.

Yollara bakıyorsunuz yılan eğrisi gibi. Buralarda modernleşeyim  eski binaların yerine yeni apartmanlar yapayım derken sokaklar aynı durumda kalıp araçların da park etmesiyle geçilmez hale gelirse bu yeniliğin ne faydası olacak.Yapılan evlerin önünde bahçeleri ve evlerinin bahçesinde otopark alanı bulunmaz yine  eski durumu ile kalırsa  bu sokaklar ne hale gelir. Yapılan binaların yanında sosyal donatı gerekmiyor mu?

Bu semtlerde eski binalar yıkılıp yerine yüksek binalar yapılıyor. Mahalle şantiye alanına dönmüş durumda.

Bu mahallede nüfusun artmasına neden olacak. Peki, bunun alt yapısı ve sosyal tesisleri dikkate alınıyor mu? Mahalle sakinlerinin ifadesine göre  böyle bir çalışma yok. Bu konuda teknik konuları bilmem mümkün değil sadece duyurmak istedim .

*********************************************************************************

KÖR KADI

Söylenen her şey doğru olsun fakat bu doğrunun her yerde söylenmemesini gösteren  bir kör kadı hikayesi vardır Bunun kaynağı da  şöyle:

 Osmanlı devleti zamanında görevli kadı efendi gördüğü bir davada davacının şahitlerini beğenmemiş.

“ Bunlar yalancı şahitlik yapıyorlar, Git doğru dürüst bir şahit bulup getir ”demiş

Bunun üzerine davacı iki şahit bulup getirmiş. İçeri giren birinci şahit, gözlerinden birisi kör olan kadı efendiye yüksek sesle selam vermiş.” Selamünaleyküm kör kadı” demiş.

Bu söze kadı fena halde bozulmuş.davcıya dönmüş.

“ Be adam ben sana doğru sözlü bir şahit getir dedim ama böyle dümdüz odun gibisini de ısmarlamadım” demiş

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.