Aklı Kullanmak ve Doğru Davranmak Kuran-ı Kerimimiz’den gelen bir özdeyiş. Allah; insana, ‘’Sana Akıl verdim, onu kullan.’’ diyor. Bu ilahi mesajı doğru anlamak, insan hayatına doğru aktarmak ve bu sayede doğru kararlar almak demektir. Olayları ve olguları değerlendirirken tutarlı olmak ve onları doğru okumaktır. Doğayı doğadaki fiziksel,biyolojik ve sosyolojik yasaları doğru okumak, ilahi mesaja ve halkın yararına uygun sonuçlara varmaktır. Aklı kullanmama durumunda yaşanacak ahlak dışı ve bilim dışı sonuçların farkına varmaktır. Çünkü aklı kullanmamak, yanlış kararlar almak, yanlış sonuçlara ulaşmak, kötü alışkanlıkları ve yanlış gelenekleri sürdürmektir.

            Aklı kullanmak, elimizdeki veriyi (malzemeyi, datayı, doneyi) işlemek ve yorumlamak şeklinde nitelendiriliyor. Tıpkı yemek yapmak için pazardan aldığımız malzemeleri doğru kullanmak gibi. Yemeği doğru malzemelerle doğru miktarda, doğru karışımla, doğru zamanlama ile pişirmek gibi. Aklı kullanmak için gözlem, duyum ve his gereklidir. Hiçbir şey görmeden, hiçbir şey duymadan, hiçbir şeyi hissetmeden aklımızı kullanamayız.Gözlerimiz ile çevremizde ve doğada olup bitenleri gözlemler, kulaklarımızla çevremizdeki sesleri ve sözleri duyarız. Aklımızla da işte bu gözlemledikleimizi, duyduklarımızı ve hissettiklerimizi yorumlarız.

            Akıl doğru karar verme mekanizmasıdır. Kişi elindeki malzemelerden ya kişisel beğeni ve tercihleri sonucu içgüdüsel eğilimlerine uyarak veya seçenekler arasında en doğru olabilecek alternatifi, yine kendi tercihleri sonucu aklını kullanarak bir ürün ortaya koyar. Aklını kullanan kişi, bireysel olanı değil doğru, yararlı ve iyi olanı seçmekle ahlaki davranmış olur.

            Demagoji ve safsata yapmak, sözde aklı kullanmaktır. Yaptığı yanlışları ve verdiği zararları örtbas etmek için bahaneler üretmek, aklı kötüye (kötü amaçlarla) kullanmaktır. İlkesel dürtülerin peşine takılmak ve içgüdüsel eğilimleri merkeze almak, hak ve adalet gibi üst değerler yerine biyolojik ve  psikolojik istek ve beklentilerimize öncelik vermektir. 

            Aklı kullanmanın ilk yönü çelişmezlik ve tutarlılık (Doğruluk), ikinci yönü ise uzun vadede halka yararlılıktır. (İyilik), Çelişmezlik ve tutarlılık, doğruluğu tartışmasız olan konularla ilgilidir. Halka yararlılık, insanlara iyilik ve onları düşünsel, psikolojik, sosyal ekonomik, v.b. konularda daha iyi ve güvenli koşullarda yaşatacak, onları daha huzurlu ve mutlu kılacak konuları işaret etmektedir.

            Üçüncü yönü doğal özellikleri korumaktır. Bu ise, insanın doğuştan getirdiği ve doğanın sahip olduğu genel özellikleri vedoğal dengeyi korumasıdır.

            Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi, aklı kullanmanın öncelikli amacı, ilahi mesajı doğru anlamak, insan yaşamına doğru aktarmak ve bu sayede doğru kararlar almaktır.

            Olayları ve algıları değerlendirirken tutarlı olmak ve onları doğru okumaktır. Doğayı, doğadaki fiziksel, biyolojik ve sosyolojik yasaları doğru okumak, ilahi mesajı ve halkın yararına uygun sonuçlara varmaktır. Aklı kullanmama durumunda yaşanacak ahlak dışı ve bilim dışı sonuçların farkına varmaktır. Çünkü aklı kullanmamak, yanlış kararlar almak, yanlış sonuçlara ulaşmak, kötü alışkanlıkları ve yanlış gelenekleri sürdürmektir.

            AKLI KULLANMANIN ÖNEMİ

            Hayat (ülkeler, toplumlar, aileler ve dostluklar) ancak akılla, (doğru) bilgiyle, (güçlü) iradeyle ve adaletle sağlıklı yürüyebilir. Aklı devre dışı bırakan, doğru bilgiye değer vermeyen, iradesi zayıf olan ve adaleti hiçe sayanlar ise hüsrana uğrarlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.