Eğer medeni bir il ve çağdaş bir kent olmak istiyorsak orada herkese görev düşüyor.

      Yaya geçitlerinden biriken halk olduğu halde aracınızla onlara yol vermeyip yolunuza devam etmenin yanlış olduğunu her medeni ülkede olduğu gibi böyle yerlerde yayalara yol vermenin gerekli olduğuna alışacağız.

       Minibüs duraklarında bir iki yolcu var diye yeşil ışıkta çabuk geçmek için o duraktan transit geçip bir sonraki durakta çok yolcuyu görüp durmanın yanlış olduğunun doğru olmadığına duraklarda az yolcu da olsa durup almanın gerektiğine alışacağız.

     Evimizi nasıl temiz tutmaya özen gösteriyorsak çevremizi de öyle temiz tutmamız gerektiğine  alışacağız.

 Sokakta çevremizde insanlar olduğu halde onlara aldırmayıp yüksek sesle küfürlü konuşmanın medeni bir insana yakışmadığına alışacağız.

      Emeğin en önemli değer olduğunu, yasal boşluklardan yararlanıp emek sömürüsünü çıkar amaçlı kullanmanın   kimseye hayır getirmeyeceğine alışmalıyız.

 Devlet malının halkın yararlandığı yerleri kendi malımız gibi korunması gerektiğine alışacağız.

    Edirne’ye gelen turistleri yolunacak kaz gibi görüp yüksek fiyat uygulamanın bir turizm kenti esnafına yakışmayacağını,  Edirne’den mutlu ayrılan bir misafirin yanında başka turistlerin gelmesini sağlayacağı gerçeğini  kabul etmeye alışacağız.

      Edirne’ye gelip bir adresi soran bir yabancıya o adresi bilmese de  ona yardımcı olacak birini bulup  Edirnelilerin misafirperverliğini göstermeye alışacağız.

     Birinin hürriyetinin bittiği yerde başkansının hürriyetinin başladığına her alanda kurallara uymaya,  ben torpilliyim istediğimi alırım sıra ile yapılacak hizmetlerde ben bu kurala uymam demenin yanlış olduğuna alışacağız

********************************************************

   GENÇLER BU TERBİYEYİ NEREDEN ALIYOR

         Beni en çok etkileyen bir durumu yazmak istedim. Edirne Belediyesinin önünde yürüyen bir yaşlı o sarada yoldan geçip elindeki pet şişesini yola atan gence “ Evladım yere attığın o pet şişesini çöp kutusuna atsan daha iyi olmaz mı, şimdi o  çöpü al kutuya at” dediğinde   yaşı 14 civarında olan genç ne yapsın dersiniz. Yerden pet şişesini alıyor yaşlı adama uzatarak ”al  amca çöp kutusu sana yakın sen bunu atıver” diyor.

   Gençlerin bu tavırları beni korkutuyor. Bizim anlı şanlı yöneticilerimiz yaşlılarla, yetişkinlerle ilgileneceğinden öte gittikçe terbiye sınırlarını aşan toplumu rahatsız edecek tavırlardan kaçınmayan bu lümpen gençlerin terbiyesi için de çaba harcamalı.

         Bu gençler yarın Edirne’de yaşayacak ve kentimizi temsil edecek.  Bu terbiyeyi aileden mi yoksa çevreden mi aldıkları araştırılmalı. Bu tür örnekleri yüzlerce çoğaltabiliriz. Bu gençlerin eğitilmesi gerekir. Eğer okula gitmiyorlarsa başka alanlarda eğitilmeleri toplumda uyulması gereken kurallara uymaları iyice anlayacakları şekilde anlatılmalı. Böyle gençler ilerde daha büyük sorun yaratacaktır. Yönetimde söz sahibi olanların yoksul insanlara yardım ve desteğini sürdürürken yetişen yeni neslin nasıl yetiştiğine de dikkat etmeli, onlara toplum arasında uyulması gereken kurallar anlatılmalı, başıbozukluğun çevreyi rahatsız etmenin doğru olmadığı anlatılmalı.

 Edirne’mizin yeni neslin yasa tanımaz toplum geleneklerini hiçe sayan sorumsuz bir şekilde yetiştiği kimseyi rahatsız etmiyor mu?

    Toplumda her gün karşılaşılan böyle hoş olmayan olaylara göz yumulmamalı, herkesi toplumun huzurunu bozacak kurallara uymamaları gerektiği anlatılmalı. Bu insanlara destek olunacaksa en yararlı olacak katkı çocukların daha çağdaş ve medeni yetişmesi için sağlanacak katkıdır. Hatırlatırım….. 

  YETKİLİLERİN KULAKLARI ÇINLASIN

TÜRKONFED Tarafından “ Türkiye için bir rekabet Endeksi “ diye bir toplantı yapıldı.

 Bu toplantıda konuşan, TÜRKONFED Yönetim kurulu başkanı Tarkan Kadıoğlu ülkemiz ekonomisini dile getirdi rekabetçi ekonominin önemine değinirken bu durumda Edirne’nin durumuna da değindi. Kadıoğlu Edirne’de un hazır şeker hazır helva yapacak çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek Edirne’nin ihracattaki yerini yükseltmek için ortak bir strateji oluşturulması gerektiğini Edirne’de bunun sağlanmaması nedeniyle  bugün istenilen düzeyde olmadığını söyledi. Edirne’nin konumu ve potansiyeli dikkate alındığında bugün  ihracatta 61. Sırada olmasının  bir kentte ortak bir vizyon ve strateji  oluşturmanın gerekliğinin ortaya çıktığını söyledi. Bunu bu kentin ortak aklı merkezi ve yerel yönetimlerle bölgedeki iş insanları  ve kentteki yaşayanlarda oluşması gerektiğini söyledi. Bu nedenle kent meclislerinin Edirne’nin rekabetçilik gücünü  artıracak yeni çağın gerektirdiği koşullara uygun yerel kalkınma modelinin geliştirilmesinin önemine değindi.

    Aslında bu toplantıyı  tüm meslek kuruluş temsilcilerimiz ve işadamlarımızın  izlemelerini ve buradan ders çıkarmalarını isterdim. Ne yazık ki  buraya katılım istenilen düzeyde olmadı.   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.