Hangi gazetede okumuştum, unuttum. Her seçimden bir süre sonra bir grup bayanlarımıza sataşılmış. Ayrıntısını bilmiyorum , çok çirkin, demişlerdi.

Şimdi şöyle bir bakalım. Kuş bakışı da baksak olur atmaca gibi de olur.

Bakış demek yobaz dilinde “nazar” demek. Nazara gelmeler, nazar değmeler, büyü yapıp , büyü bozmalar bunların ham maddesi.Daha neler neler…

Atatürk’ü önemsiz konuma itmek Cumhuriyetin ve laikliğin temellerine çomak sokmak… “Gemi azıya aldı”lı günler uzakta değil gibi.

Öncelikle seçim kazanmak demek ülke bizim oldu, ya da olsun anlamına gelmez. Sonuçlar ne olursa olsun ülkenin insanları şu ya da bu biçimde ayrımsanamaz. İktidar olmak demek tüm seçmenleri eşit görmek ve hizmet vermek demektir. Şu bizden, bu sizden; bu kent kalemiz, şu ya da şunlar değil yaklaşımı ülkeyi bölmeye yönlendirmekten başka bir işe yaramaz. Unutmamak gerekir ki bu yetki dört yıl için verilmiştir. Dört yıl sonra neyin olup biteceği şimdilik uzak.Aslında yeni bir seçime gereksinim var gibi.

Ülkemizde ve başka ülkelerde muhalefet de iktidar denli önemlidir. Ülkeye hizmet için mutlaka iktidar olmak önemlidir ama yeterli değildir. Halk hangi görevi verirse versin, önemli olan bunu en güzel biçimde gerçekleştirmektir, önemli olan. % 50 oy verdi , evet ama; yüzde elli de vermedi diye de düşünülebilir. Her zaman ve her zaman ülkenin çıkarlarının öne çıkması ve elele vererek çözümlenmesidir. Bütünlüğü sağlamak, ülkenin birliği için de

önemlidir.

Seçim sisteminin azizliği de bence çok önemli. Oyu artan partinin vekil sayısı azalıyor. Bu nasıl iş? “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…” demezler mi adama.

 “Atatürk’ün arkasına sığınmayın…” Yaklaşımı da çirkin değil mi?. Yahu, demezler mi adama: Atatürk’e sığınmak elbette Türk halkı için farz.

O kurtarıcının ve uygar insanın arkasına sığınmayıp, hoca efendilerin arkasına mı sığınalım?Ağanın , eşrafın, soyguncunun, üç kağıtçının, dolandırıcının… arkasına mı sığınalım.? Bu söylemek bile benim açımdan ve en azından saygısızlık.

Biz her zaman ve her yerde O’nun izinde olmalıyız. Çağdaşlığı, refahı ve mutluluğu bu yoldan yakalayabiliriz. Bunu kafamıza , beynimize nakşetmediğimiz sürece, her şey görece.

 “Şeriat” isteyenlere de Ortadoğu’da yer çok. Gidip o yaşantıyı görmeliler ki, Hanya ve Konya anlaşılsın.Şunu hiç ama hiç unutmamamız gerekir:Başka Türkiye yok.Biricik ülkemize sahip çıkmasını artık ve lütfen öğrenelim. Uygar ve çağdaş bir Türkiye…

* **

Kaç yıl önceydi:

  1. Murat Mahallesinin Üniversite bahçesine bakan Huzurevine ulaşan yol ve çevresi yeniden düzenlendi. Ortaya da çok güzel bir havuz yapıldı.Heykelle bitişik bir havuz. Üç-beş ay sürdü ama o meydanlık ,o cadde ve heykel ayrı bir görünüm ve güzellik kattı. Oturma yerleri, çimlendirme ve çiçeklendirme ile ağaçlandırma çalışmaları güzeliklere, güzellik kattı. Yetkim var mı bilmiyorum ama emeği geçenleri mahalle halkı adına kutlamıştım.

Bu eskimiş olayı birden anımsadım. Edirne’in güzelliğine güzellik katanlara ne mutlu!Ancak sürmeli bu hizmetler.. demek istiyorum… Şu kazı olayı artık sona ermeli. Çünkü çamur oldu yollar caddeler.Sorunlar bir an önce aşılmalı…

Yabancı paraların türk lirası karşısında değer kazanması,son günlerin konusu. Paramıziın aşırı değer yitirmesi hiç hoş değil. Her şey etkileniyor, dış borçlar kabarıyor. Sonu nereye varır, bilemeyiz. Ancak acil önlem alınmasının bilincindeyiz…

BALKON

Balkonsuz özlemlerdi

Düşerdi toprağa yağmurca

Alır başını

Yanar dönerde bi yol

Gözleri bağlı utanmalara

İki demli çayın

İkincisi akar geçer içimden

Akarsuları ağlatır o ılıman rüzgar

Göçler başlar

Ağız dolusu geyik muhabbeti

Ağız dolusu

Çiçek açan balkonlar özlemine

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.