Covid-19 ile ilgili iki yıla yaklaşan süreçte hiç yazı yazmadım desem yalan olmaz çünkü kardeşim Senih bu konuda o kadar hassas ve duyarlı davranıyor ve olumlu olumsuz konuları dile getiriyor ki;ben yazmaya gerek duymadığım gibi takip etmek için bile başka kaynak aramıyorum.

Ama bu gün yazma kararı aldım çünkü TV de aşı konusunda yapılan röportajlarda çok fazla sorumsuz ve bencil insanların varlığını görmek beni oldukça üzdü ve sinirlendirdi.

Muhabir soruyor vatandaşa;3.Aşınızı oldunuz mu?

Muhterem beyefendi şımarık ve küstah sayılabilecek bir tavır ile;ne üçüncüsü daha hiç aşı olmadım ve olmaya da niyetim yok.

Muhabir devam ediyor;beyefendi siz sadece kendinize değil topluma da zarar veriyorsunuz ama.

Muhterem cevap veriyor; herkes kendinden sorumlu,keyif benim kardeşim vücudumda yok olan CORONA mikrobunu neden aşı ile vücuduma sokayım.

Hadi geçir eşeği sudan.

Öyle sinirlendim ki sormayın.

Be kardeşim,keyif senin de ben 75 yaşında adam senin gibileri yüzünden dışarıya çıkamıyorum,sosyal yaşamım alt üst oldu kimse ile görüşemiyorum.

Benim ve benim gibilerin günahı ne?

Sen aşı olmayarak her an canlı bomba gibi toplumda gezeceksin ve inşallah yoktur ama var ise birçok kişiye bulaştıracaksın Allahtan revamı?

Bana sorarsanız böyle kişiler zorla hatta kolluk kuvvetleri marifeti ile Aile sağlığı merkezlerine götürülüp aşılanmalı.

Türkiye’deki sorunun aşı karşıtlığı değil aşı ilgisizliği olduğu, bu ilgisizliğin daha çok 20-35 yaş grubu arasında bulunduğu belirtiliyor. Aşıyı destekleyenlerin oranı ise yüzde 70 civarında deniyor.

Geri kalan yüzde 25-30’da ise duyarsızlık ve kafa karışıklığı yaşandığı ifade ediliyor. Aşı kampanyaları ile bu kitlenin bilinçlendirilmesi, özellikle de sonbahardan önce bu sürecin tamamlanması gerektiği belirtiliyor.

Sağlık Bakanlığımız Dünyada birçok ülkenin önünde başarı yakaladı bu konuda ve şu an için de iyi durumdayız.

Tabii ki son serbestlik ve yazlıkçıların ve tatilcilerin yaşam tarzları hastalığın artmasına neden oldu.

Vaka sayıları her geçen gün artış gösteriyor.

Bakanlık bu konuda çalışmalarını bilimsellik yükleyerek sürdürüyor.

Türkiye, COVID-19’a karşı aşı programını hızlandırırken, dünya genelinde etkisini arttıran ‘Delta’ varyantı, aşılama takviminde de yenilemeye neden oldu.

Edinilen bilgiye göre, aşıyla koruma sağlanan Delta varyantında, vakaların önüne geçmek için bir süre sonra, “milletin aşının ayağına gelmesi yerine, aşının milletin ayağına gitmesi” sistemine geçilmesi planlanıyor.

Yaz boyunca insanların ilgisinin azalması, sayfiye ve yaylaların tercih edilmesi, tarla ve seralardaki iş yükünün artması nedeniyle bu bölgelerde seyyar aşı ekipleri oluşturulacak ve Tarım işçileri, tarlada aşılanacak.

Hayırlısı olsun diyelim ve bizim gibi yetmişi atlamış kişilerin koronaya daha çabuk yakalanabileceği çünkü vücut direncinin azalmış olduğu gerçeğini bilerek yaşamımızı sürdürelim.

Onun için lütfen aşımızı olalım,hijyen kurallarına uyalım ve maskemizi kesinlikle çıkarmayalım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.