“Baharla hazan birleşemez/Ortada yaz var”

Toplumsal yaşamda da bu böyle sanki. Böyle bir kural olmasa da var gibi.

Biri bir şeyler yapar. Vay efendim, sen misin yapan. Şurası şöyle burası böyle. Şurası şöyle olsaydı, burası böyle olsaydı… Türünden yakınmalar. Bu yakınmalar öyle dallanıp budaklanır ki, yetişene aşk olsun! Sonucunda dedikodu koduna döner. Yani.”Balçığı duvara vur, tutsa da hoş, tutmasa da… “ gibi.

Öyle şeyler söyleniyor ya da yaşanıyor ki “Aklımız tavana vuruyor” neredeyse. Bu denli laf yerine gerçek anlamda üretim yapsak, ülkenin bile yüzü gülerdi sanıyorum.

Karmakarışık bir dönemden geçiyoruz. Kuzey Iraktaki halk oylamasından sonra gelişmeler, ışık hızı. Bu ün de bir harekatın başlatıldığı haberleri.

Ömür yanda belediye başkanlarının istifası. Tüm ülke kulak kesilmiş durumda. “Metal yorgunluğu” ne demek, anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu.

 Müdahalenin içinde İran, Rusya, Suriye ve Irak’da var. Gidiş İdlip’e doğru... Zaman bakalım neler gösterecek. Ekranların büyük bölümü olayı ayrıntılarıyla yansıtmakta.

Takvimler artık Ekim’de. Yani hazan mevsiminin ortadaki ayı. Havalar da birden serinledi. İster istemez uyum zorluğu yaşanmakta. Nezle grip kapıda. Aşı yaptırsak mı? İkirciliği gündemde yine.

Ben yaptırdım. Tıbbi buluşlara saygım var. Zaten yaşlıların, çocukların aşılanması koşul gibi. Yine de elbette herkesin kendi bileceği iş. İnsanın vücuduyla barışık olması da bence çok önemli. Ye yiyeceğimiz ya da yemeyeceğimizi önce ona sormalı.

Beslenme konusunda söylenenler, yazılanlar doğru ya da yanlış olabilir. Son kararı vücudumuz vermeli yine de. Bulgular da kulak ardı edilmemeli elbet. Bireysel ayrılıklar hiç ama hiç unutulmamalı. Çünkü her insan özeldir.Eşi benzeri yoktur. Başka deyişle orjinaldir .Yani eşi benzeri yoktur

Örnekse:Günde iki ,iki buçuk litre su içmeli deniyor. Doğru ve mantıklı geliyor bana. Peki, o kişinin bir rahatsızlığı varsa? Yada ayrıcalıklıysa ne olacak?

Öneriler de çelişkili. Biri diyor ki, patates tansiyon yükseltir. Başka birileri patates tansiyonu düşürür, diyor. Bir başka biri de Patates bağırsak sağlığına yardımcı olur. Başka bir örnek: Biri kırmızı et yemeyin diyor. Bir başkası kırmızı eti yağıyla bile yiyebilirsiniz. Hadi gel de işin içinden çık.

Çağın hastalığı olan obezite nerden çıktı?.

En başta ailelerden. Çocuk bir yudum fazla yesin diye elinde dolu kaşıkla çocuğun peşinden koşanlar, görmediniz mi?

Öte yanda bir çok insan karnını doyurma uğraşında. Yalnız kendinin değil ailesinin de. “Ekmek aslanın ağzında.” diyenler, “Et lokması, can lokması” diyenler de az değil hani.

Demek ki, beslenme konusunda aşırı dengesizlikler var. Birileri tokluktan (obeziteden) Bir bölüm de açlıktan şikayetçi. İkisinin de sosyal yansımaları olacaktır elbet.Şöyle bir söylem de vardı.”Aç kalan insan, inançlarını bile yer. Galiba bir tiyatro oyununun adıydı.

Beslenmenin özeti şu olabilir: Yeterli ve dengeli

Ancak şu şarkının sözlerini de anımsamakta yarar var:

“Baharla hazan birleşemez/Ortada yaz var” Yaz yerine çıkar da koyabiliriz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.