Her dini bayram öncesi gerekli uyarılara rağmen  böyle  bayram günleri, tatile çıkanların kan gölü haline geliyor.

Ne acıdır ki Bu bayram tatilinde de aynı acı olayları yaşadık.  Yakınlarına bayramlaşmak için veya tatilini geçirmek için gidenlerin bu tatil günleri  trafik kazaları sonucu mateme dönüştü.

Her nedense trafik kurallarının mal ve can güvenliğimiz açısından olmazsa olmaz kurallar olduğunu bir türlü kabullenemiyoruz.

Bunun sonunda  bu kuralsızlığı mal ve canımızla ödüyoruz.

Eskiden yollar yeterli denildi.

Şimdi yollarımız çok şeritli olmasına karşın trafik kazalarında öyle gözle görülür bir azalma yok.

Özellikle bayram günlerinde trafik kazaları azalmak bilmiyor.

Haklımız bir türlü kurallı hareket etmeye alışamadı.

Bu bir anlamda demokrasimizin kökleşmesi açısından da  gösterge.

Oradaki aksaklık trafik kurallarına da yansıyor.

Bunun sonunda bakıyoruz   bayram günleri  mutlu günler olacağı yerde matem günlerine dönüşüyor.

CHP’DE BAYRAM KUTLAMANIN TADI YOK

 Siyasi partiler dini bayram günlerinde örgütleri ile birlikte  parti merkezlerinde bayramlaşma töreni düzenlerler.

CHP Edirne örgütü de Kurban Bayramının ikinci güne bayramlaşma töreni düzenledi.

Benim de katıldığım törene katılanlara baktım İl ve merkez ilçe yönetimlerinden katılanlar yok denecek kadar az.

Belediye meclisi ve il genel meclisinden de öyle.

Salonda bulunanlara baktığımda daha önceki bayramlara göre katılım az . Bunu toplantıya katılanlar da itiraf ediyor.

Toplantıda bayramlaşma yanında  İl Başkanı Fevzi Pekcanlıya soru yönetenler de oldu.

Bu arada bilmiyorum neden gerek duyup ,Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun  durumu da gündeme geldi.

Böyle özel konuların bayram toplantısında gündeme gelmesi  ne derece doğru olur bilemem.

Aslında CHP’nin  kendi iç bünyesinde konuşması gereken çok sorunu var.

Her ne kadar gündemde seçim yok denilmiş olsa da,  her an bir erken seçim gündeme gelebilir.

CHP bir yandan iç sorunları, son baharda yapılacak kongreler ve diğer meselelerle ne kadar ilgileniyor.

Partililer İstanbul seçimlerine odaklanmış kendilerini bu başarıda ortak kabul ediyorlar.

Oradaki başarı  bırakınız Edirne’nin katkısını CHP’yi de aşan bir başarıdır.

Parti teşkilatları bu  başarının nedenlerini  masaya yatırıp  tüm örgütleri buna gere dizayn etmeli.

Yoksa  bir ilin özel  başarısı ile övünmek CHP’ye başarı getirmez.

Aradan uzun süre geçti bakıyorum   bugüne  kadar Edirne’de    mahalli seçimlerdeki başarısızlık gündeme getirilip tartışılmadı.

  Bu hatalar devam ederse  gelecek seçimde  bu  başarısızlığın artarak devam etmeyeceğini kim garanti edebilir?

Kimse hayal görmesin,  CHP özellikle Edirne’de mahalli seçimlerde başarılı bir sınav vermedi.

Bunda tüm parti teşkilatının  sorumluluğu vardır.

Bunlar geniş katılımlı bir toplantıda gündeme getirilmeli ve bu hataların tekrarlanmaması için gerekli önlemler alınmalı.

Bu yapılmadığı takdirde başarısızlık kaçınılmaz olur.

Bu hezimet yapılacak bir erken seçimde de devam ederse, bugüne kadar Türkiye’de  CHP’nin en çok oy aldığı parti olarak övünülen Edirne’de CHP birinci parti olma özelliğini kaybedebilir.

Partililer günlük dedikodularla zaman geçireceğine  partiye çeki düzen vermek ve kendi özeleştirilerini yapmak için de zaman ayırmalı.

Son pişmanlık çare olmaz.

MİNİBÜSLERİN KALKIŞ SAATLERİ DÜZENLENMELİ

Özellikle okulların tatil olduğu günlerde duraklarda minibüs bekleyen vatandaşlar uzun süre beklemek zorunda kalıyor.Daha önceki yıllarda duraklarda  araçların ne kadar ara ile ve kaç dakika arayla kalkacakları bildiriliyordu.

Şimdi öyle bir uygulama yok.insanlar bazen bir saate yakın araç beklemek zorunda kalıyor.

Birçok durakta  minibüslerin gelmesine kaç durak kaldığını belirten ışıklı levha yok.Ya oralara ışıklı levhalar konulmalı ya da  kalkış saatleri duraklara asılmalı.

Halkın bu konuda tepkisi var.  Araçların kalkış saatlerinde belli bir ölçü yok mu? Halkın bu konudaki  merakını gidermek için duraklarda araçların geliş zamanı  belirtilmeli.

NE ZAMAN KURTULACAK?

Kentimizin piknik alanları, piknik yapanların arkada bıraktıkları çöplerden, Minibüs duraklarının çevresi çöplük alanı olmaktan,

Caddeler yiyecek ambalajı atıklarından,

Çöp araçları çevresini ayrıca çöp alanı olmaktan,

Ev ve okul duvarları yazı tahtası haline dönüşmekten,

 Konuşurken iki sözünde bir küfürlü konuşmaktan,

 Hiç bir şey bilmediği halde çok biliyormuş havası yaratıp yüksek sesle konuşmaktan,

 Kendi düşüncesi yerine başkalarının fikirlerini kopya etmekten,

Bazen susması gerektiği halde susup dinleme yerine araya girip konuşmaktan

Kendisinden başka herkesi yanlış yolda olduğuna inanmaktan

Kitap  gazete okumayı, bir konu hakkında doğru  bilgi edinmeye gereksiz saymaktan

Başkalarının sözlerini kendi mantık süzgecinden geçirmeden doğru kabul etmekten

 Toplum arasında çevresini dikkate almadan yüksek sesle konuşmaktan

İsrafın dinen de haram olduğu bilindiği halde israftan ısrar etmekten

Siyasi konuşmalarda karşısındakinin fikirlerini yok saymaktan

 Kendinden başka kimsenin çıkarını düşünmeme alışkanlığımızdan  vazgeçtiğimiz zaman bu ülkede her şey daha güzel olacak.

YARIM YÜZ YIL SÜRER

Ünlü Vatan Şairi Namık Kemal konuşmalarında, Osmanlı Devletinin sürekli gerileyen, zayıflayan durumunu anlatmak için  sık sık” İmparatorluk can çekişiyor” dermiş.

Namık Kemal’in bu sözleri üzerine  bazıları kendisine sataşırmış.” Yıllardır İmparatorluk çan çekişiyor diye yazıp duruyorsun .Fakat İmparatorluk hala ayakta duruyor, yıkılacak gibi görülmüyor..” derlermiş.

 Namık Kemal:

 “Benim dediğim bakkal Mehmet ağanın can çekişmesi değil, koskoca imparatorluğun can çekişmesidir. 600 yıllık imparatorluğun can çekişmesi elbette  yarım yüz yıl sürer

ÜÇTE ÜÇÜ BULAMAYIZ

Denilir ki tanrı insana üç özelliği vermiş.

Dürüstlük Akıl. İrade

 Fakat zaman zaman gördüğümüzde  bir ikisinin dışında  hiç kimseye iki özellikten fazlasını vermemiş.

 Eğer dürüst ve akıllı iseniz siyasetçi olamazsınız.

 Eğer dürüst ve siyasetçiyseniz akıllı değilsiniz.

Eğer akıllı siyasetçiyseniz dürüst değilsiniz. Gelin bu denklemi çözün bakalım.

 Tam bir bilmece değil mi?

 Günün birinde bu üç özelliğe sahip istisnai bir insan bulup onu politikaya soyundurarak ülkeyi kurtarmak umudu içindeyiz. Yoksa mevcutlarla işler zor yürüyecek gibi görülüyor.

FIKRA

YAVAŞLA

Temel otobüs direksiyonunda gaza basmış son süratle yol alıyormuş.

Bakmış yolun kenarında bir tabela

Yavaşla 80 KM.

 Temel aracın hızını ona gere ayarlar80 kilometre hıza iner.

 Biraz  sonra bir tabela daha:

Yavaşla,60 KM.

 Temel hızı bu kez 60 kilometreye ayarlar.

 Merakla yolda giderken bu kez Tabelada bir yazı daha:

Yavaşla 40 KM

 Yolda çalışma olacağını düşünerek yine hızını azaltır.

 Yine bir tabela

Yavaşla 15 KM

 Temel yolda giden araçlara bakmış son sürat gidiyor.

 Oflayıp puflayıp düşük hızla yoluna devam etmiş

 Yine karşısında bir tabela görmüş.

Yavaşla'ya hoş geldiniz. Nüfusu : 2800

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.