İlimizde ekonomik sorunlar dayanılmaz boyutta olduğu aşikar.Kendi yağı ile kavrulma çabasında olup halinden memnun olanlar dikkate alınıp ”Edirne’de ekonomik sıkıntı yok” hesabı yapanlar yanılıyor.

Şöyle bir sokağa,pazaryerine gidip halkla konuştuğunuzda bunun böyle olmadığını daha iyi anlıyorsunuz.

Emekliler bakıyorsunuz yıl sonunda verilen zamlar ellerine geçmeden eridi gitti.

Sanki bazı çevreler bu zamları bekliyor gibi ,tüm ürünler zamdan nasibini aldı.

Halkın en zorunlu ihtiyacı olan sıvı yağ fiyatı ikiye katlandı.Ekmeğe gramaj arttı bibi gösterilip zamlandı.

Yumurta  ,süt  fakir fukaranın yiyeceği.

Bırakının kırmızı eti.onun yanına dar gelirlilerin yaklaşması mümkün değil Tavuk etine dahi ulaşamaz hale geldiler..

----------

ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE ULAŞAN GİRDİLER AZALTILMALI

Üreticilerden düşük fiyatla alınan sebze ve meyveler tüketişçiye ulaşıncaya kadar fiyatları katlanarak artıyor.

Bunun için gerekçeler hazır.Aracılar çeşitli gerekçelerle fiyatlara zam üzerine zam uyguluyor.

Tabii bunda en büyük etkenlerden biri de ürünlerin tüketiciye ulaşım mesafesinin uzak olması.a

Akdeniz çevresinden gelen sebze ve meyvelere bu  uzun yol için yüksek oranda akaryakıt ve yol parası ödemek zorunda kalıyor.Otoban ücretlerinin artması en çok tüketiciye zarar veriyor.Onun için bölgenin ihtiyacı olan ürünlerin daha yakın mesafede ,iklim koşulları uygun olan bölgemizde de yetişmesi lazım.Devletimizin de desteği ile bu sağlanabilir.

Trakya bu imkanı kullanmalı.Çünkü gıda ürünlerinde yol giderleri büyük meblağ tutuyor.İstanbul iyi büyük pazar alanından bölgemiz insanları daha çok yararlanmalı.

-------------

SERACILIĞA ÖNEM VERİLMELİ

Sebze ve meyvelerin yetişmesinde seracılık ön plana geldi.Hangi iklim koşulları olursa olsun seracılıkla üretim yapmak mümkün .Teknolojinin gelişmesi buna imkan yaratıyor.Devlet desteği, insanlarımızın da bu alanda bilgilendirilmesiyle bölgemizde seracılıkla önemli gelir elde etme imkanı sağlanabilir.

Günümüzde köylülerimiz pazara ürün getiren konumundan tüketen durumuna geldi.Köylerin bahçeleri bom boş.Halk üretime teşvik edilmeli,bu alanda ilgili kurumlar da çaba harcamalı.

-------------

GÜNEŞ ENERJİSİNDEN YETERİNCE YARARLANAMIYORUZ

Güneş enerjisi dünyanın her yerinde  faydalanılan en önemli enerji durumuna geldi.

Bölgemizde de bu konuda imkanlar var Yılın büyük bölümünde güneş enerjisinden yararlanma imkanımız mevcut..Bu konuda kurulacak enerji santralarında hem ısınmada hem de tarlalarda ürün yetiştirmede faydalanabiliriz .Bu alanda gelişmiş ülkeler var:

Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri bizim ülkemizden daha az güneş görmelerine rağmen güneş enerjisinde çok yararlanıyor.

Bu alanda gelişme için de yine devletimizin katkısı gerekiyor.Bu sağlandığı takdirde tarımda girdiler de azalacak.Özellikle sulamada üreticilerin yükü hafifleyecek.Bu  konularda  köylülerimizin bilgi sahibi olması,tarım kuruluş temsilcilerimizin bürolarından çıkıp üreticilerle yüz yüze gelerek sorunlarına ortak çözüm aramaları gerekir.

Bu sağlanmadığı takdirde aynı kısır döngüde yine boğuşmak zorunda kalırız.

---------------

FIKRA

HAY HAY BUYURUN

Bir temsil anında aktör, rolü gereği uşaklarına bağırır:

“Atımı getirin?”

Salonda bulunan laubali bir seyirci “eşek olsa almaz mı” diye seslenir.

Aktör hiç istifini bozmadan eliyle sahneyi gösterir:

“hay hay buyurun beyefendi” der.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.