DOÇERO bir dergi adı. Açılımı:EDİRNE TABİP ODASI DERGİSİ… Edirne aşığı ve çınarı Dr.Ratip KAZANCIGİL Özel Sayı…(Temmuz-Ağustos-Eylül 2017)

Bu değerli büyüğümüz artık yok. Bir süre önce yaşama veda etti. Çalışkan, becerikli ve Edirne’yi çok seven ve çırpınan bir büyüğümüzdü.

KAZANCIGİL aslında 1920 Malatya doğumlu. Görev gereği bu kente atanır, Denizli’den Edirne’ye (1950)Zorlu bir eğitim sürecinden sonra 1943 yılında İstanbul Tıp Fakültesini bitirir. Trakya’ya Mücadele reisi olarak kentimize gelir.

Sağlık konusunda önemli görevlerde bulunur

Edirne Üniversitesi’nin kuruluşunda özel emeği olmuştur

Edirne Huzurevi’nin açılmasına sağlar,

Salgın hastalıklar nedeniyle köy köy dolaşarak sıtma savaşında bulunur,

Saray’ın bulunmasında öncülük eder,

Çok iyi bir yöneticidir, Sağlık Müdürlüğünde bulunur,

Dergi daha birçok görevlerde bulunduğunu vurgular. Ve şöyle sonlanır yazı:

 “Bunların dışında, o bir Edirne sevdalısı, bir Edirne aşığıdır.

Ratip KAZANCIGİL Hoca için yazılacak o kadar çok şey var ki, bizim burada birkaç sayfa içinde onu anlatmamız imkânsızdır…”

Bunların dışında yaptıkları:

Meriç spor Kulübü Başkanlığı,

Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü,

Edirne Belediye başkan Vekilliği,

Sanat Enstitüsü Edebiyat Öğretmenliği,

Edirne Vali Vekilliği,

Edirne Turizm ve Kültür Müdür vekilliği…

O’nu etkileyen kişiler arasındaki yeri olan Ord.Prof. Dr. A. Süheyl ÜNVER olduğunu da belirtelim.

Hocayı sağlığında ben de tanıdım. Bir etkinlikle ona yardım edip görev almıştım.

Henüz emekli olmamışken Kız Öğretmen lisesinde görevliyken bir toplantıda dediler ki, bir Yunus Emre izlencesi düzenleyelim. Kabul gördü bu öneri. Arkadaşlarımızdan biri bu konuda Ratip KAZANCIGİL ’in yeterli ve derin olduğunu söyledi. Kendisiyle ilişki kuruldu ve kabul ettiği bu özveriyi haberi geldi.

O zaman tanıştık kendisiyle. Provalarda ve şiir seçiminde, düzenlemede benim de katkılarım olmuştu. Provalara resmi göreviymiş gibi tam saatinde gelir, bıkmadan usanmadan çalışırdı. Yılı tam anımsamıyorum ama doksanlarda olmalı. Öğrenciler seçildi, şiirleri okumaları izlendi. Böyle böyle izlence ortaya çıkıverdi…

Bir gece Halk Eğitim Merkezinde halka sunuldu. Daha çok doktorların yer aldığı salon ağzına kadar dolmuştu. Davetiyeyle çağrı yapılmıştı.

Yönetimi tek başına yaptı. Öğrenciler ve bazı öğretmenler Yunus’tan şiirler okudu. Aralarda o da bilgilendirdi izleyenleri. İzlenceyi başından sonuna tek başına ulaştırdı. Bu da ne denli azimli ve çalışkan olduğunun göstergesiydi.

Ben de en son şiiri okumuştum:

“Bu dünyadan gider olduk/Kalanlara selam olsun…

Sanırım iki yıl oldu aramızdan ayrılalı. Kendisine bir kez daha tanrıdan rahmet ,sevenlerine sabır diliyorum. Işıklar içinde uyusun… Vesileyle YUNUS’un şiirlerinden bir bölüm:

Dervişlik baştadır, tâcda değildir,

Kızdırmak oddadır, saçta değildir.

Ararsan Melâyı kalbinde ara,

Kudüs’te, Mekke’de, Hacda değildir.

Eğer bir Müminnin kalbin kırarsan

Hakk’a eylediğin secde değildir.

 Yunus EMRE

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.