Sisli bir hava insanın içini karartan bir görüntü.

       Sabahları evinizden kalkıp televizyonu açıyor veya gazeteyi elinize alıyorsunuz. Haberlere baktığınızda içiniz kararıyor. Bir yanda ordumuzun  terörü önlemek için fedakarca mücadelesi ve bu mücadele sonunda şehit olan askerlerimizin ailelerinin feryadı.

     Diğer yanda emperyalist ülkelerin  bölgemizde gerçekleştirmeye çalıştığı alicengiz oyunları.

    Bu ülkelerin  Ortadoğu’yu paylaşma senaryoları , bizi de bu  oyuna  çekme  çabaları.

    Kadınlara yönelik gittikçe  artış gösteren  şiddet ve bu konuda  açılan  davaların şüphe ile sonuçlanması, buna kadınların tepkisi.

      Ülkenin birlik içinde olması gereken Böyle önemli günlerde siyasilerin ağza alınmayacak sözlerle birbirini suçlamalarının ardı arkası kesilmiyor.

 İnsanın bu koşullarda huzurlu ve mutlu olması mümkün müdür.

  Bir de   ekonomik sıkıntı yaşıyorsan, gelirin evini geçindirmeye yetmiyor, çocukların işsizse o insandan  sağlıklı düşünme bekleyebilirsin.

    İnsanlarımızın bu bunalımlı ortam  sonucunda sağlıklarının iyice bozulduğu  hastanelerin bu tür hastalarla  dolduğu söyleniyor.

      Atamızın bize emanet ettiği tüm dünyanın hayran kaldığı bir ülke böyle olmamalı bir asra yakın süre  küçük anlaşmazlıklar olsa dahi  biz komşularımızla iyi geçindik   Kıbrıs sorunu haricinde savaşa neden olabilecek sorunlar çıkmadı. Ne oldu da bu hale geldik.

 Siyasilerimizin Hamasi nutukları abartılı  haberleriyle  bu sorunun çözümü mümkün değil.

  Sömürgeci ülkeler bizi Ortadoğu bataklığının içine sokmak istiyorlar. Biz  bu bunalımlı günleri bir asır önce yaşadık, onun ceremesini çektik. Bir daha aynı duruma düşmemiz ne yarar getirecek. Bu bunalımlı olağanüstü  olayların  yaşandığı  günler ekonomimize de büyük zarar veriyor.

      Bu durumu fırsat bilen   dış güçler ülkemizde huzursuzluk yaratma peşindeler. Bizim kendimizden başka dostumuz  yok.

     Rahmetli Ata’mız  “ Yurtta Barış, Dünyada barış” diye ne güzel söylemiş. Keşke bugün de onun söylediklerinden ibret almış olsaydık.

     Bu çirkefliğe bulaşmasaydık. Dileğimiz o ki   bu günler ülkemizin iç barışına zarar vermeden son bulur. Yine huzurlu  ,mutlu kardeşçe yaşadığımız  günlere kavuşuruz.

    Ülkemizi parçalamak, siyasi emellerine alet etmek isteyenlerin  bu istekleri gerçekleşmez. Türkiye Ortadoğu’nun en istikrarlı, insanların barış içinde yaşadığı bir ülke konumuna kavuşur bu arada siyasilerin de aklı başına gelir, birbiriyle kavga etme yerine dostça siyaset yapmayı öğrenirler 


 

****************************************************************************

FIKRA        

 ARABA KAZASI

Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:

- Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,' der.

Müthiş heyecanlanan adam:

- Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın:

- Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,' diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:

- Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir :

- Hayır, ben polisi bekleyeceğim…..

Bunları biliyor musunuz,?

İLK MUZU 1870’TE  YEDİK

Ülkemize il muzun girişi 1870 yılındadır.

  Muz bu tarihten önceleri İskenderun’dan Antalya7ya süs bitkisi olarak getirilirdi. Yine 1870 yılında  Musa Kavandiş adlı  bir başka türün  meyveleri  küçük fakat güzel ve kokuluydu.

 Bu kez de bu türün üretimine hız verildi.

   Ancak muz un dışarıdan alımı  daha kolay ve ucuzdu.

 Dışarıdan alınan bu üstün nitelikli muzlar Türkiye’deki üretimi bir süre engelledi.

 1950 yılında Antalya, Anamur Alanya, Dörtyol, Finike, Adana’da muz üretimi genişledi.

   Türkiye7nin güney Akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olan  muzun tamamı  yine ülkede tüketiliyor. Verimli üstün nitelikleriyle  Anamur’da  yetiştirilen muz ülkemizce en makbul olanıdır.

mariobet - marsbahis - milanobet - mobilbahis - nakitbahis

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.