“Ömür biter yol bitmez..” ne denli  doğruyu yansıtıyorsa, Ömür biter sorunlar bitez tezi de o denli doğrudur… Diye düşünmek elbet o da doğru.”Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar…” dense bile Onuncu Köy var diye düşünmek olası. Ancak “Doğruları söylemekten çekinmeyiniz.” Belki de en doğrusu. Başka bir deyişle, doğrunun doğrusu. Ama tümü kalmayan doğrulardan

Doğrunun da ömrü yok anlayacağınız. Ama yine de ve bence doğruların peşinde olmak en iyisi. Bunlardan en günceli  kadınlarımızın başına gelenler Dayak yiyenler… öldürülenler…Hepsi de insanca değil ve çağ dışı barbarlık. Zaten insan olanın yapacağı şey değil hiç biri. Ancak bu kaba saba erkeklerin yetişmesinde ya da yetiştirilmesinde ne yazık ki anaların payı olduğunu söylemeliyiz. Yani kadınlarımızın bir bölümü ne yazık ki “sütten çıkmış ak kaşık” değil Baltayı hep bildiğimiz gibi kullanırlar. Kadınlık ve analık görevlerini gereği gibi yerine getirmeyenler üzülerek  söylemek gerekir ki, var.Ve büyük bir bölümü güzel görünme (fiziksel) peşinde. Bu yüzden aç kalıp hayatından olanlar. Orasını burasını kestirip güzel olacağını sananlar ve bunlara katlananlar az değil.

Fiziksel güzellik elbette aranır. Bunun çözümü kendinle barışık olmak, iç ve dış temizlik ve bakımlı olmak. Çünkü ilk güzellik geçicidir ve bir süre sonra sırıtır. Halkımız böyle aşırıya kaçanlara boşuna mı “kokana” der.

Şunu da söylemek zorundayım. Moldavya’dan, Rusya’dn ve başka ülkelerden  arayışa gelen kadınlar neden ülkemizi tercih etmekte. Bence kadınlarımızın bunu da düşünmeleri iyi olur Kanısındayım.

Bir yazarımız:”Kadınlar güzel görünmek sevdasından kurtulabildikleri ölçüde varlık ve kişilikleriyle güzel olacak, insanlık ailesindeki saygın yerlerini alacaktır. (Bozkurt Gövenç-Cumhuriyet- 25 Kasım)

Bu konuda Nazım Hikmet’in yaklaşımlarına yer verilmiş aynı yazıda:

”Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır; ayıplarımız ve dökülen kanlar, karabasanlar gibi çizer kadınların yüzünü”

Boşanmalardaki artışların nedenleri araştırılmış mıdır bilmiyorum ama ,  çok önemli artılar olduğunu  biliyorum.

Sevgi, saygı ,hoşgörü…. Temelleri üzerine kurulmayan bu durum elbette ve çabucak çöker.

“Erkek Egemen toplum” deyişi ve “kadın hakları yaklaşımı bana ters geliyor. Çünkü erkek düşmanlığını körükleyemezsiniz. Dünya iki cins üzerine kurulmuştur. Kadın hakları yerine “insan hakları” söylemi daha sağlıklı geliyor bana. Şunu yadsıyamayız. Yasalar bile böyle bir ayırım yapmamalıdır. İnsanlık her iki cinsiyle bir bütündür. Ne erkek kadınsız, ne kadın erkeksiz olmaz Bu tavır yaradılışın özüne uygun değildir.

Geriye kalan bence şu. Elele ve gönül gönüle verip şu yaşamın tadını çıkarmak. Kadınlar da erkekler de bu konularda sık sık özeleştiri yapmalıdır. Şiddetin her türlüsü insan olmanın özüne yakışmaz.  Buna “diliyle dövmek de dahildir, biline Tek yanlı olmaz. Olsa da mutlaka eksik kalır…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.