Trakya bölgesi, özellikle Edirne halkı özel yaşamına müdahale edilmesine, yaşamı üzerinden politika yapılmasına izin vermez.
Onu kendine ait, kimsenin müdahale edemeyeceği bir yaşam tarzı kabul eder.
Bu arada başkalarının da yaşantılarına özel zevklerine yaşam tarzına müdahale etmeyi de düşünmez.
Halkımız demokratik çağdaş bir ortamda kimsenin yaşam şekline karışmadan yasalar çerçevesinde yaşamaya özen gösterir.
Bu Trakya halkına has bir yaşam tarzı.dır
Aslında ülkemizin yasaları da bunu içeriyor.
Söylendiğine göre bu tarz yaşamının geçmişi ta Traklar’a kadar dayanıyormuş.Traklar da bu bölgede yaşamış. Onlar da bugün bizim yaşadığımız gibi yaşam sürmüşler.
Oyunları dahi bizim oyunlarımıza benziyormuş.
Traklar da bizim gibi meydana çıktığında müziğin ritmine göre herkes kindi stiline göre el ele tutuşmadan serbestçe oyun oynarmış.
Bu kişisel hürriyet tutkusu kimsenin yaşamına müdahale etmesine izin vermeme özlemi bir anlamda demokrasinin gereği çağdaş yaşam tarzının kökleşmesini göstermez mi?
Ülke geneline bakıldığında Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana demokrasiyi en iyi özümsemiş, yasalara harfiyen uyan , diğer bölgelerde olduğu gibi ülke bütünlüğüne karşı hareketler hiçbir zaman Trakya’da görülmemiştir.
Siyasiler çağdaşlığı demokrasiye örnek gösterirken Edirne’yi örnek alırlar.
Ülkemizde Her yerin Edirne gibi olmasını isterler.
Hal böyle olmasına karşın, siyasilerimizin iktidar sahipleri , Trakya özlemleri bölgeye düzülen methiyeler sadece lafta kalmıştır.
Söylenip daha sonra unutulmuştur. Bölgemize siyasette etkili olmayan muhalif siyasi partiler Trakya hakkında beğenilerini, belirtmelerine rağmen bu ilin kalkınmasına yeterli katkıyı yapmamışlardır.
Ülkemizde diğer bölgelerin, ekonomiye yeterli katkısı olmayan sınır kentlerine kalkınmada öncelik tanınmasına, hatta komşu illere de aynı hakların verilmesine karşın, Edirne bu haktan yararlanamamıştır.
Tüm bu olumsuzluklara karşın Edirne hem sosyal hem de siyasi yapısından taviz vermemektedir.
Bazı bölgelerdeki insanlarımız gibi kısa menfaat peşinde koşmamıştır.
Bölge halkının bu ilkeli tavrı bölge kalkınmasına zarar vermiş kentin gelişmesine sekte olmuş olsa da.
Trakya halkının daha tutarlı yaşamında, zikzak çizmeyen bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.
----------------------------------------
SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ ÇOK DUYARLI
Bu günlerde siyasi parti yöneticilerimiz ve belediye başkan adayları hafta sonunda yapılacak mahalli seçimler için çalışmalarında son noktaya yaklaştılar.
Bakıyorum, siyasilerimizden hangi parti adayı olursa olsun bölgenin demografik yapısını, yaşam tarzını eleştiren bir konuşmalarına rastlamadım.
Başka bölge adaylarının konuşmalarında yer alan, ülke bütünlüğünü zedeleyici birlik ve beraberliğe zarar verecek, halkı kamplara ayırıcı söylemleri Edirne’de göremezsiniz.
Her aday mümkün olduğu kadar nezaket sınırları içinde ve bölgenin beşeri yapısını dikkate alarak politikasını sürdürüyor: Bürokratlarda da aynı duyarlılığı görmek bölgemiz açısından sevindirici.
Dileğimiz o ki, başka bölgeler de Trakya’nın bu uygar ve çağdaş yapısından örnek alsınlar.
O zaman Türkiye her alanda kalkınmış bir bölge olur.
Trakya denince önemsemeyen burun kıranların bölgemizden örnek alması gereken çok şeyleri var.
BÖLGEDE ULAŞIM VE BİSİKLET YOLU KONUSU GÜNDEMDE OLMALI
Edirne Trafiği ilde araç sayısının her geçen gün artması ile şehir içi trafiği kilitlenme noktasına geliyor.
Önümüzdeki yıllarda otopark sorununa köklü çözüm bulunmazsa trafikteki sıkıntı dayanılmaz boyuta ulaşacak. Bir de halkımız bölgede otopark olsa da aracını oraya park etme yerine yol kenarında park etme alışkanlığını sürdürüyor.
Aracın park yeninin yakınında olsun istiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok.
Avrupa ülkelerinde aracını park eden insanlar gerektiğinde uzun mesafe yürüyüp gideceği yere gidiyor.
Bizdeki gibi trafiği felç edecek şekilde yollara otopark etme alışkanlığı yok.
Araç sahipleri Hiç düşünmüyor ki, aracını yola park etmek ne kadar güvenli?
Biri gelip aracına zarar verse kimden hesabını soracaksın?
Onun için halkımızın gereksiz yere aracını park etme alışkanlığını gözden geçirmesi gerekir.
Bu arada park yasağı olan yerlerde aracını park edenlere caydırıcı önlemler getirilmeli:
Bölgemizde böyle yüzlerce yer var
Özellikle minibüslerin yolcu indirip bindireceği yerlere araçların park etmesinin önüne geçilemiyor neden:?
Bir de yakıtın gün geçtikçe zamlanması, şehirlerde araçların yoğun olduğu yerlerde egzoz gazı sonucu hava kirliliğini yoğun olmasını dikkate alan yöneticiler şehirde bisiklet yolları yapmaya ağırlık vermeli.
Belediye Başkan adaylarımızın şehir merkezinde bu tür çalışmalarının olduğu bu konuda kararlı tavırlarını göremedik. Kentte bisiklet yollarının yapılması şehir içi trafiği büyük oranda rahatlatacak.
Ayrıca hava kirliliğini azalmasına neden olacaktır.
İnsanların gidecekleri yere bisikletle gidip gelmesi sağlıkları açısından da önemli.
En kısa mesafeye aracı ile gitmeyi alışkanlık haline getirenler, bakıyoruz hastalıktan kurtulamıyorlar:
Bisiklet sporu sağlıklı yaşam için önemli bir yöntem.
Belediye Başkan adaylarımız bu konuya ağırlık verirse halkımıza önemli bir hizmet yaratmış olacaklar.
Bunun için imkan yaratmak öyle masraflı bir iş değil.
Bu konuda başarılı olan illeri örnek alarak, Edirne’de bisiklet yolları açmanın sorununu çözebilirler.
----------------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
ASIL MARİFET BU
Akıl hastasının biri tımarhaneden kaçmış, bir caminin minaresine çıkmıştı.
Bu sırada baktı ki, şerefede ezan okuyan bir müezzin var. hemen adamı yakaladığı gibi “ Hadi hemşerim buradan aşağı atlayalım “ dedi.
Müezzin akıl hastasıyla baş edemeyeceğini anlayınca bir kurnazlık aklına geldi.
“ Buradan aşağı herkes atlar” dedi “ şimdi aşağı inelim, aşağıdan yukarıya zıplayalım, asıl marifet o”