Bilmiyorum, Edirne gibi öğretmenevi olmayan bir il var mı?
Edirne ilçelerinde öğretmenevi var ne yazık ki, il merkezinde yok.
Binlerce öğretmenin bulunduğu bir ilde bu tesisin olmaması ne demek oluyor?
Daha önceleri Aydın Üniversitesi’nden sağlanan bir “Çürük” raporu sonucu Edirne Öğretmenevine yıkım kararı çıktı ve yıkıldı.
Yerine yenisi yapılacak denildi.
Aradan kaç yıl geçti, adından söz eden yok.
Öğretmenevleri eğitim emekçilerinin bir araya geldikleri gerektiğinde sosyal faaliyetlerin yapıldığı başka illerden gelen öğretmenlerin konakladığı yerlerdir.
Yıkılan öğretmenevi de böyle çok amaçlı kullanılan bir yerdi. Çeşitli kültürel amaçlar için kullanılacak salonu vardı.
Otel olarak kullanılan yerinde öğretmenler konaklıyordu.
Lokantası kendi üyeleri dışında çevredeki okullara da hizmet sunuyordu.
Kuaförü, kıraathanesi ile modern bir tesisti.
Öğretmenevine.bir baktık ki, binaya yıkım kararı çıkmış.
Yıkım işlerini yapanların ifadesine göre bina söylenildiği gibi çürük bir yapı değildi.
Ne olduğu tartışılacak bir rapora kurban gitti.
Bu durum Edirne Milli Eğitim Müdürü Önder Arpacı’ya yaptığı basın toplantısında basın mensupları tarafından soruldu.
Edirne ne zaman öğretmenevine kavuşacak denildi. Verilen yanıtta:
Bu görevin merkezi yönetim tarafından, Devletçe sağlanacağı bu konuda müdürlükçe defalarca başvuru yapıldığı, bundan henüz sonuç alınamadığı bildirildi.
Yatırımların durduğu bir dönemde Öğretmenevi beklentinde olanlar daha çok böyle bir tesise kavuşmayı , binanın yapılmasını bekleyecek.
Bu tesisin yapılmasında öğretmenlerin de katkısının olduğunu biliyorum.
Bu konunu çözümü yine öğretmen kuruluşlarına düşüyor.
Edirne gibi önemli kültür merkezi konumunda olan bir ilde böyle bir tesisin olmamasını içine sindiremeyen eğitimcilerimiz tekrar öğretmenevine kavuşmak için daha fazla çaba harcamaları gerekir. Yoksa daha uzun yıllar öğretmenevi hasreti çekerler.
Bu arada siyasilerin de devreye girmesi onların da bu çaba içinde olmaları gerekir.
-------------------
MİLLİ SERVET YOK OLUYOR
Edirne ilimizin Uzunköprü ilçesinin Tekirdağ ili Malkara ilçesine sınır köyleri linyit yataklarının yoğun olduğu köylerdir.
Bu köylerin meralarından yüz yıla yakın süredir çıkarılan linyit madeni ile Trakya’nın bir bölümünün yakıt ihtiyacı karşılanmaktadır.
Bu derece önemli olan bu köylerimizin madencilerin meralarını yağma edilmesinin önlenmesi talepleri istekleri ne yazık ki yerine getirilemiyor.
Ben defalarca bu köşemde konuyu dile getirdim.
Hatta, rahmetli eski Edirne Valimiz Koru Engin’i meraların nasıl tahrip edildiğini görmesi için Uzunköprü ilçemizin maden sahası olan köyü Çavuşlu köyüne gelmesini sağladım.
Ne yazık ki bu köylerin meralarının tahribinin önüne geçilemedi. Bir kısmı orman idaresinde olan köy meraları kazı alanına dönmüş durumda. Adeta savaş meydanını andırıyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
BURADA OLAN NE?
Maden çıkarmak için ruhsat alan maden firmaları toprağı kazarak madeni elde ediyor.
Bu sırada çıkan topraklar maden ocakları çevresine yığılıyor.
Daha önceleri galeri şeklinde delikler açılarak çıkarılan maden, teknolojinin gelişmesiyle “Açık İşletme” şeklinde elde edilmeye başlandı.
Açık işletme, ile yer altındaki kömürün üzerindeki verimli toprak dozerlerle sıyrılıyor.
Bir anlamda verimli toprak ve ormanlık alan toprağı kazı toprağı haline getiriliyor.
Böylece geniş alan kazılarak altındaki linyit madeni alınıyor.
Buraya kadar olanlar tamam.
Daha sonra yasa gereği, maden almak için kazılan yerin iş bitiminde daha önceki konumunda bırakılması gerekiyor.
Mera ise düzlenip eski halinde , eğer ormanla bu alana fidanlar dikilerek orman konumuna getirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki, hiç bir madenci bu yasa kuralına riayet etmiyor.
Madeni aldıktan sonra kazılan alanı o haliyle terk ediyor.
Bu köyleri ziyaret eden sayın yetkililer köylülerden bu konuda daha geniş malumat alabilirler.
Çavuşlu, Harmanlı, Maksutlu,Süleymaniye köylerimizin meraları köstebek yuvasına döndü.
Halkımız meradan yararlanamıyor, güvenle hayvanlarını meraya salamıyor.
Kazılan yerlerde ot çıkmıyor.
Kazıdan çevreye yığılan topraklar yağmur suları ile çevreye yayılmasıyla diğer toprakları da verimsiz hale getiriyor. Bu köylerimizde hayvancılık yaygın. Derin çukurlar nedeniyle halk malına meraya salmaya korkuyor. Maden çukurlarına düşen hayvanlar telef oluyor.
Bu arada kazılan çukurlarla su kaynakları yok oluyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÖLETİN SULAYACAĞI VERİMLİ TOPRAKLAR YOK OLDU
Devletimiz büyük fedakarlık yaparak Harmanlı Köyü merasına bir gölet yaptı.
Buradan hem hayvanların sulanması için yararlanacak hem de çevredeki topraklar sulanacaktı.
Gel gör ki, göledin çevresinde madenciler açık işletme yaptıkları için sulanacak toprak kalmadı. Devletimizin yaptığı yatırım boşa gitti.
Bu bölgede Hiç kimse madenin çıkarılmasına karşı değil, bu servet değerlendirilsin istiyor. Bu işlerden ekmek yiyenler var. Halkın şikayeti, yasa gereği madencilerin kazdıkları alanı tekrar eski duruma getirmeden terk etmeleri.
-----------------------------------------------------------------------------------------
İL GENEL MECLİS ÜYELERİ BU KONUDA ÖNERGE VERİYOR.
Köylülerin şikayetlerini dikkate alan ve yerinde inceleme yapan İl Genel Meclis üyeleri bu köylerdeki madencilerin tahribatını incelemek için araştırma önergesi veriyor.
Konunun araştırılmasını , meraların daha çok tahrip edilmesinin önlenmesini isteyecekler.
Bugüne kadar yapılan girişimler sonuç vermedi.Köylüler meralarının yok olması endişesinde.
Köylülerin isteği, yetkililer kıymetli zamanlarının bir bölümünü ayırıp , açık işletme ile toprakları talan edilen köylerde inceleme yapmaları, meraların nasıl yok edildiğini görmeleri.
Ne yazık ki bu konuda yasal yaptırımlar madencilerin meraları yok etmesini engelleyemiyor.
Dar alanlarda çevre korunması için fırtına koparanların, bir gün bu köylere gidip meraların nasıl yok edildiğini görmeleri gerek.