Edirne hafta sonlarından komşu ülkelerden gelen turistlerle dolup taşıyor.

O günlerde  bir sayım yapılsa Edirne merkezindeki insan sayısında yabancıların Edirne halkından çok olduğunu görebiliriz.

Ekonominin dibe  vurduğu bir dönemde  komşu ülke halklarının alışveriş için Edirne’ye gelmeleri bizim için büyük avantaj.

Biz bu avantajdan yeterince yararlanıyor mu derseniz.Gerçekten yararlanmadığımızı söyleyemeyiz .

Gelen misafirlerin hafta sonlarında  olduğu gibi hafta için günlerinde de kentimize gelmeleri konusunda kafa yormalıyız.

Daha önceleri bu konuda  EDSİAD toplantısında derneğin genel sekreteri  Mehmet Eren bu konuyu gündeme getirmişti.

Eren,” Komşu ülke insanlarının ve hatta yurtiçindeki insanları hafta içi günlerde buraya çekebilmek için  turizme yönelik kuruluşların esnaflarımızın bu günlerde ücretlerinde indirim yaparak bu insanların Edirne’ye gelmeleri için zemin hazırlamalıyız.

Edirne’nin turizmle kalkınmasının en emin ve önemli yol olduğunu unutmamalıyız.

Bunun için Edirne’de  her imkanlar hazır.

Tarihi eserlerimiz insanların çağdaş yapısı , doğası, gelen turistlerin en çok ilgi duyacakları yerler. Bir de buna gelen misafirler için Edirne’de kalmaları için imkanlar sağlarsak, hafta sonunda Edirne’ye gelen turistlerin bir bölümü özellikle emekli olanlar veya hafta iç işlerde çalışmayanlar kentimize yatılı kalmak üzere  gelebilirler.

Bunun için tüm kuruluşlarımızın bu alanda kafa yorması gerekir.

Bu aylarda  tüm kurum temsilcilerinin katılacağı bir toplantı sonunda alınacak ortak kararla yurt içi ve yurt dışındaki turizm alanında faaliyet gösterilen yerlere  komşu ülkelerden gelecek turistlerin hafta içinde  kentimize gelmelerinin  kendileri için sayısız faydaları olacağını duyurmamız halinde   önümüzdeki aylarda Edirne’ye hafta içinde  gelecek  turist sayısında artış olacağı kuşkusuz.

Benim bu önerime bazı meslek kuruluş temsilcilerinin de sıcak bakmaları sevindirici.Bu durumun oda, borsa ve meslek kuruluş temsilcileri mahalli  ve resmi kuruluşlarımızca da benimsenmesi halinde  Edirne’nin turizm gelirlerinde büyük artış olacaktı”

Eren’in bu önerisine kim hayır diyebilir. Gerçekten  Edirne’ye  hafta içi günlerde  gelecek turist sayısını arttırmanın tüm  imkanları  aranmalı. Turizmden geçimini sağlayan, kentin yararını düşünen herkes bu önerilere destek vermeli.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

HESAP KİTAP YAPILMALI

Çiftçilerimizin hasat dönemi bitti. Üreticilerimiz yaz döneminde ürettikleri ürünlerini pazarladılar.

Yeni hasat dönemi için hazırlık yapıyorlar bazıları tarlasını sürüyor , bazıları kışlık ürünlerini ekiyor.

Böyle sezon sonlarında üreticilerimiz  kalemi eline  alıp üretimden elde ettiği kârı,ürün ekiminden hasadına kadar geçen zamanda kendi emeğini de ortaya koyarak yaptığı masrafını kalem kalem hesaplamalı.

Böylece ektiği üründen ne kadar kar ettiğine emin olmalı.

Çiftçilerimizin bu hesabı sağlıklı bir şekilde yaptıklarından emin değilim.

Köylülerimizin yakınmasından bu anlaşılıyor.Girdiğimiz kapıdan çıkıyor bazen o da olmuyor diyorlar.

Son yıllarda çiftçilerimizin yaşam seviyesinin yükseldiğini hatta yerinde saydığını da söyleyemeyiz.

Borcu borçla kapatmak isteyen tarlasını satan, icralık olan  çiftçilerimiz var. Eğer ektiğinden kar edilmiyor keseden yeniliyorsa.

Çiftçilerimiz  klasik ürünlerin yerine daha çok kar edebileceği ürünleri ekmeleri gerekir. İstatistikler tarım kesiminin durumunun iyi olmadığını gösteriyor.

Yapılan göstermelik destekler de köylülerin sorunlarına çare olamaz, girdi fiyatları çok yüksek

İthalat yoluyla başka ülke çiftçilerine destek veren yöneticiler kendi çiftçilerine onun bir kısmını vermeleri halinde ülkemiz birçok tarım ürününü ithal etmek zorunda kalmaz.

Sınır kapılarımızdan giriş yapan malların büyük kesiminin tarım ve hayvancılık alanında yapılıyorsa  bu ülke nereye gidiyor diye sormak gerekmez mi?

Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeterli olan 7 ülkeden biri olan Türkiye neden bu hale geldi? Bu konuyu hiç kimse sorma gereğini duymuyor.

Çiftçi kuruluşlarımız da bu konuda yeterli değil.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

1-2011 yılında ülkemizde 171752 çiftçi  2 milyon 938   dekarda pancar ekip  16  milyon 126 bin ton  pancarı üretildiğini:

2- 2016   yılında  ise 105 bin  500 çiftçi  3.milyon 220 bin dekar alanda  ekim yapıp 19.milyon 600 bin ton pancar elde edildiğini.

3-2001-2002 yıllarında pancar üreticisi sayısının  500.000  adetken  kota ve ÇKS  sistemi uygulamasıyla bu sayının 200. Bine indiğini

4- Türkiye’de Şeker Şirketinde 25(bugün bir kısmı satıldı) özel sektörde ise 8 şeker fabrikası olduğunu:

5-   2016-2017 pazarlama yılında belirlenen şeker miktarının 2 milyon 650 bin tondan kota olarak tanınan %10 oranı olan 265 bin tonluk bölümü nişasta bazlı şekerden kalan 2 milyon 385 bin tonu  şeker pancarı olarak planlandığını.(son açıklama ile %5 olarak belirlendi)

6-Şeker pancarı, tarım hayvancılık sektöründe yem olarak, taşımacılıkta, etil alkol yapımında kullanıldığını:

7- Şeker pancarının hava kirliliğine karşı atmosfere en fazla oksijen veren bir ürünü olduğunu:

8-  Deniz seviyesinden yüksek alanlarda ekilen şeker pancarının şeker oranın daha yüksek olduğunu  biliyor musunuz.?

9- 2014 yılında tekelin özelleştirilmesi sonucunda tütün ekiminin  2014 yılında  tasfiye edildiğini:

10- 2002 yılında 405 bin 882 olan tütün üreticisinin sayısının 2015 yılında  %86 azalarak  56 bin  üreticiye düştüğünü, tütün üretiminin aynı yallarda 159.521 Tondan  62 bin tona  indiğini:

11-2008 yılından sonra  tekele ait sigara fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra  sigara pazarına hakim olan 5 yabancı firmanın 18 milyar liralık Pazar  payının  %90 ’ına  hakim olduğunu,2009 yılandan sonra  kırsal kesimden büyük kentlere göç edenlerin  çoğunluğunu  tütün üreticileri  olduğunu biliyor musunuz,?

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------        

FIKRA

Temel bir gün ormanda gezerken bir hazine bulur hazineyi gömer ve üzerine  bir tabela koyar  tabelanın üzerine :

 “ Burada  hazine yoktur” diye yazar.

Ormana giden arkadaşı Dursun burada hazine olduğunu anlar, hazineyi alır.

Tabelayı çıkarıp üzerine şöyle yazar:

 “ Bu hazineyi Dursun almadı” diye yazar

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ  SÖZLER:

Öğretmenler!... Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.

Mustafa Kemal  ATATÜRK

YORUMSUZ

SARAÇLAR CADDESİNDEKİ BU SAATE SAKIN BAKMAYIN YANILIRSINIZ.!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.