Türkiye’nin dört bir yöresinde olduğu gibi ilimizde de yapı denetim kurumları var.

                Bunlar binanın yapım aşamasında yapının sağlıklı ve istenilen evsafa uygun şekilde yapılması için denetim yaparlar. Bu denetimler inşaatla ilgili tüm dallarda yapılır.

                Bu denetim konusunu Edirne İnşaat Sanatkarları Odası Başkanı Mehmet Özkan ile görüştüm. Bu denetimlerin nasıl yapıldığını sordum.

                Bana naklettikleri gerçekten ilginç.

                İnşaatlarda denetimi yapanlar, ücretlerini binayı yapan müteahhitten alıyormuş.

                Bir denetçi ücret aldığı bir binayı nasıl sağlıklı olarak denetler? Eksik gördüğü yerleri söyleyebilir mi?

                Bunu bildirdiği,  şu kadar demir eksik kullanılmış dediği zaman o işveren o kişinin ücretini verir mi?

                Eğer bu anlatılan doğruysa vay halimize. Bu tür denetimlerle binalar nasıl güvenli olur. Deneticilerin ücretleri sigorta gibi kamu kurumlarına yatırılsa, denetleyiciler ücretleri oradan alınsa binalar daha güvenli olmaz mı?

                Bu konu konut satın alan herkesi ilgilendiriyor. Bu koşullarda yapılan bir binada güvenli bir şekilde oturabilir misiniz? Bir denetçi denetim ücretini aldığı bir binayı denetlerken eksiklerini yüklenici firmaya bildirebilir mi?

                BACALARDAN ÇIKAN SİYAH DUMANA DİKKAT

                Akşam saatlerinde ve geceleri bazı kalorifer bacalarından simsiyah dumanın yükseldiğini görürsünüz. Bu duman nedeniyle çevreye koku yayılıyor. Bunun ne olabileceğini bu işten anlayan birine sordum; ‘Ağabey bazı kaloriferlerde tutuşturmak için lastik ve naylon yakıyorlar çevreye yayılan koku ondan’ dedi.

                 Ben onun yalancısıyım. Hal böyleyse. Bu tür malzeme yakanların çevreyi nasıl kirlettiği bilinmiyor mu?

                   Eskiden kaloriferlerde tutuşturma malzemesi olarak odun talaşı yakılıyormuş. Şimdi marangozlarda odun talaşı olmadığı için plastik atıklar kaloriferlerde tutuşturma malzemesi olarak kullanılıyormuş.

                Bu Edirne’de hava kirliliği için en tehlikeli yöntem değil midir?

                Yeni yerleşim alanlarının bazı bölgelerinden geçerken çevreye insan gensizini yakan koku ile karşılaşırsınız. Oralarda kalorifer bacalarından koyu duman yükselir. Bu odun ve benzeri ürün yanmasından yükselen duman değildir.

                Her ne hikmetse kaloriferin geldiği yıllarda hava kirliliği konusunda duyarlı vatandaşlar evlerine doğal gaz aldılar. Bazı toplu konutlar ise kömürle ısınmaya devam ediyor. Ne kadar kaliteli olursa olsun bacalardan çıkan kömür dumanı çevreyi kirletiyor. Bu doğal gaz alanlara haksızlık olmuyor mu?

                 İnsanlar kömürlü kalorifer bacalarından çevreye yayılan kirli havayı solumak zorunda mıdır?

                Sabahları kalktığınızda araçların üzerinin kirli olduğunu siyah leke görüntülerin oluştuğunu görürsünüz. Bunlar Kalorifer bacalarından çevreye yayılan kirli hava atıkları olduğunu bu işin uzmanları söylüyor. Edirne’nin hava kirliliğinden yakınanlar, doğal gaza dönmemekte ısrar eden kooperatif yetkililerinin bu dönüşüme geçmesi için ısrar etmelerinin rolü yok mudur?  Bunlar için bir yaptırım gücü olamaz mı?

  Bütçesinden kısıtlama yaparak evine doğal gaz alanlar kömürlü kalorifer bacalarının kirli havasını daha ne kadar soluyacak.

                BU NEYİN GÖSTERGESİ

                Bazı sabahlar mahalle muhtarlarına uğrayıp hal hatır soruyorum. Edirne Merkez muhtarlarının yanında yığınla zarfların olduğunu görüyorum.

                Bunların ne olduğunu sorduğumda çoğunun mahkeme kağıdı dolayısıyla da borç olduğunu söylüyorlar. Muhtarlıklara her gün mektuptan çok borç zarfı geliyormuş.

                Ev adreslerinde zarfı tebliğ edeceği kişileri bulamayan postacılar evlerin kapısına ‘muhtarlıkta bir mektubunuz var’  yazısını yazarak imza karşılığında alınacak zarfı muhtarlıklara teslim ediyormuş. Daha sonra evinin kapısında bu uyarı yazısını gören ilgili kişi muhtarlıktan zarfını alıyormuş. Daha sonra açılan bu zarfların tamamına yakını borç bildirim tebliğ zarfları ve muhkeme kağıtları olduğu biliniyor.

                Muhtarların ifadesine göre son yıllarda bu tür tebligatlarda çoğalma var: Bu halkın ne kadar borçlu olduğunu gösteriyor. En önemli borç bildirim dosyaları ise trafik suçlarından geldiği, trafik kurallarını ihlal eden sürücüler için kesilen cezalar anında tebliğ ediliyor. Bu borçlar kısa sürede ödendiğinde %25 indirim uygulanıyormuş.

                MİSAFİRLİK

                İki komşu arasında yapılan konuşmada:

                -“Yahu ben dikkat ettim de sen daima misafirliğe gidiyorsun fakat sen hiç kimseyi evine çağırmıyorsun..”

-“ ne yapayım komşu, ben misafirliğe gittiğimde canım sıkıldığında kalkıp gidiyorum… Halbuki benim evime misafir gelirse canım sıkıldığında kalkıp gitmiyorlar ki.” 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.