Hava soğuk teneffüs  saatinden yararlanan öğrenciler anında kendini   bahçeye atıyor.

     Gençleri  teneffüs saatlerinde okulun içinde durdurmak mümkün değil. O soğuk havada oradan oraya koşuşturuyor ve de terliyor.

    Daha sonra  terli olarak derse giriyor.

    Bu durumda o öğrencinin hastalanmaması mümkün mü.

     Öğrenciler arasında  hastalık böyle  günlerde çok yaygın. Teneffüste terleyen yavruların hastalanabileceği kimsenin aklına gelmiyor mu?

   Bunun acısını veliler çekiyor.

    Öğrencilerden birinin hastalanması diğerlerine sirayet ekme tehlikesini getirmez mi?

 Bu günlerde okul bahçelerinde cıvıl cıvıl oynayan ,oradan oraya koşuşturan çocukların hastalıkla yüz yüze olduğu kimsenin aklına gelmiyor mu?

---------------------------------------------------------------------------------            

OKUL BAHÇELERİNİN BETON ZEMİNİ

             İlimizde bütün ilk ve orta öğretim okullarının bahçeleri beton zeminle kaplı.

     Bu öğrencilerin her an düşerek bir yerlerinin  sakatlanması için uygun bir ortam hazırlıyor.

    Gençler durduğu yerde durmaz bahçeye çıktıklarında koşuşturur oyun oynar. Bu koşuşturma sırasında düşüp yaralanacakları kaçınılmaz oluyor.

     Bu zeminlerin öğrenciler için büyük tehlike olduğu, bu konuda yüzlerce örnek yaşandığı bilinmiyor mu?

       Geleceğimizin güvencesi olan öğrenciler için bırakınız yeşil alan yaratmayı, hiç olmazsa Belediye Başkanının yürüyüş yoluna döşediği gibi  okul bahçeleri plastik zeminle kaplanamaz mı?

 Gençlerimiz için bu hizmetler çok görülmemeli.

     Başka alanlarda yeterinden fazla yapılan harcamalar gençlerimizden neden esirgeniyor.

    Beton zemine düşüp vücudunda kalıcı arıza oluşan veya hayati tehlike yaşayan öğrencilerin bu duruma düşmesinden kim sorumlu olacak.

    Belki afaki gelebilir. Fakat yetkililer çocukların koşuşturduğu saatlerde okul bahçelerindeki görüntülerine göz atsalar bana hak vereceklerdir.

-------------------------------------------------------------------------

                BELDEN AŞAĞI VURULMAMALI

             Mahalli seçimler yaklaştıkça aday ve onları destekleyenlerin konuşmalarında  propaganda sınırlarını aşan sözlerle rakiplerini karaladıklarını , seçimi başka alanlara taşıdıklarına tanık oluyoruz.

             Özellikle sosyal medyada bu tür söylemler çok yaygın.

     Aslında bu tür demokratik yarışlarda  belden aşağı vurma yöntemi uygulanmamalı.

      Halkımız, parti liderlerinin  birbirine ağır sözler söylemesinden  güncel olayları yöresel sorunları,  ekonomik sorunları gündeme getirme yerine, seçimle  ilgisi olmayan konularla halkı yönlendirmeye çalışmasından bıktı usandı.

     Televizyon haberleri izlenemez hale geldi.

    Haber saatlerinde insanlarımız aynı tür dedikodu şekline  dönüşen, kör dövüşüne benzer  haberleri çirkin sözleri dinlemek istemiyor. Haber saati geldiğinde televizyonlarını kapatıyor.

    Seçim çalışmalarının siyasilerin birbirini suçlayıcı sözlerinden uzak çağdaş ve uygarca, barış içinde devam etmesini istiyor.

        Bu gereksiz suçlamalar parti üst kademelerinden illere, ilçelere  ,köylere  de yaygınlaşırsa  toplum iyice kutuplaşır.

     Bir seçim uğruna insanlarımız birbirine hasım duruma gelebilir. Bundan kaçınmak gerekir.

      Bu seçim bir ay sonra bitecek .Bizler yine normal yaşamımıza devam edeceğiz. Halk adına kavga ettiğini söyleyenler de hiçbir şey yokmuş gibi görevlerini sürdürecek.

   Bu kutuplaşmanın en büyük tahribatı yine halk arasında olacak.

       Hani bir halk deyişi vardır” İmam yellenirse cemaat daha fazlası4nı yapar” mealinde sözler kullanılır.

     Ondan kaçınmak gerekir.

    Yoksa bu  dalaşmanın faturası her zaman olduğu gibi yine bizlere çıkacaktır.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------       

FIKRA

BEN REKTÖR OLMAM

Bir üniversitede öğrenciler rektöre tepki gösteriyor ve “ satılmış Rektör” diye slogan atıyorlarmış.

Bunu duyan üniversite odacısı Satılmış,” Ben bu işi yapamam ben rektör olmak istemiyorum, işimden memnununum” diye öğrencilerin sözlerine karşı çıkmış.

----------------------------------------------------------------------------------------------

              TELEFONA NEDEN BAKMIYORMUŞ

Bir doktorun telefonu sürekli çalıyordu. İşe yeni alınan sekreter kız telefon çalmasına rağmen kılını dahi kıpırdatmıyor.

Doktor sonunda sekretere çıkışır.

-Telefon çaldığı halde neden cevap vermiyorsun öğrenebilir miyim hanımefendi” der

Sekreter kız cevap verir:

“ Telefonu açmıyorum doktor bey, çünkü telefondaki kişi beni değil sizi arıyor. Ne zaman telefona baksam sizi istiyor” der.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.