CHP Edirne il örgütünün 37. Genel kurulundaki konuşmaları ve oradaki havayı başından sonuna kadar izledim.
Partililerin genel kurula ilgisi büyüktü. İlçe delegeleri il delegelerinden daha önce salonu doldurdu.
Bu CHP açısından olumlu bir gelişme. Genel kurulda İl başkanlığı için iki aday mücadele etti.
Bunlardan hangisi kazanırsa kazan parti ilkeleri çerçevesinde partisini bir basamak yukarı çıkarmak için mücadele verecektir Onda bir şüphe olamaz .
Benim burada dikkatime çeken , genel kurulda yapılan konuşmalar partililer arasında birleştirici olmaktan çok bölünmüşlüğü körükler nitelikteydi.
Her iki taraf birbirini suçlar tarzda konuşması CHP’ye yarar değil zarar getirir.
Divan başkanı olan CHP Genel Başkan Yardımcısı hemşerimiz Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak konuşmasında bildik her zaman televizyonda dinlediğimiz konuşmasından öteye, partideki zaafları önleyecek partililer arasında birleştirici sözlerden oluşan bir konuşma yapsın, Birlik ve beraberliğe değinsin.
Öztrük buna pek değinmedi. Daha ziyade bildik ekonomik konularla yetindi.
Daha sonra yapılan konuşmalarda partide birlik ve beraberliğe katkı yapacak konuşmalar yerine birbirini suçlayıcı, partide suçlu arayıcı konuşmalar yapılması bende CHP’de sari hastalığın devam ettiği izlenimi yarattı.
-------------------
KONUŞMALARDA SUÇLAMALAR YER ALMAMALIYDI
Ben isterdim ki, konuşmacılar birbirini suçlama yerine ortak noktalarda birleşip, dargınlıkları, kırgınlıkları giderici konuşmalara yer versin. Konuşmacılar daha ziyade geçen mahalli seçimlere ve o seçimdeki başarı ve başarısızlıklara takılıp kaldı.
Genel kurulda söz alıp konuşanlar bunu bir yana bırakıp İstanbul seçimleri başarısının nasıl sağlandığını örnek göstermeliydi.
Edirne’nin de aynı yolu izlemesinin başarıyı artıracağı yolunda konuşmalar yapmalıydı.Toplantıda söz alanlar böylece birbirlerini suçlayıcı söylemlerden kaçınmış, CHP ‘de dargınlıkları ,klikleşmeyi önleyecek bir adım atılmış olurlardı.
Taraftarlarından alkış alacak ajitasyon çekici konuşmalarla CHP’nin zaaflarını gizlemeye çalışmak bu partiye bir yarar sağlamaz.
Bundan sonra yapılacak seçimler bugüne kadar olanlardan daha zor geçecek.Bu görüntüsü ile seçimlerde CHP’nin başarı çizgisinin daha üst seviyeye çıkıp çıkmayacağı belirsizliğini koruyor.Bu partide siyaset yapanlar Genel merkezin herkesi kucaklayıcı siyaset yapılması uyarılarından yeterli dersi almış değiller
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TOPLUMDA ÇEKİRDEK AİLE KORUNMALI
Türklerde, aile asırlardan bu yana toplumun çekirdeğini oluşturmuştur. Aileler toplum olma anlayışının, dayanışmanın özünü oluşturmaktadır.
Türk toplumunda birbirine akrabalık, dostluk bağları ile bağlı olanlar o toplumun güçlü olmasının nüvesini oluşturmaktadır.
Türk toplumunda .ailede fertler arasında dayanışma, görevi paylaşma vardı, ayrı gayrı yoktur kederde sevinçte birlik vardır.
Bu arada ailede ananın ayrı bir önemi vardı.
Ana asırlardan bu yana Türk toplumu için ailelerin sevgi odağıdır . Ananın ne denli önem
Yasaların en büyüğüne toplumu bütünleştiren yasanın adı anayasadır. Yine ülke topraklarının büyük bölümünü oluşturan kara parçasının adı Anadolu’dur Ana sevgisi özdeyişlerde de yerini alır” Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” diye ananın önemi anlatılar. Dinimizde de ana çok değerlidir.” Cennet anaların ayağı altındadır” diye analığın önemi vurgulanır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÜÇLÜ AİLE BAĞLARI İLE TÜRKLER VARLIĞINI SÜRDÜRDÜ
Türk toplumunun asırlardır en zor koşullarında dahi ayakta kalmasını toplumdaki birlik ve beraberliğinin sürmesini ağlayan, onu düşmanlarına karşı koruyan aile bağlarımız olmuştur.
Dünya’da özellikle Türklerde bu aile bağı çok daha güçlü azalmayan, sarsılmayan bir bağ olmuştur .
Ta, ilk çağlardan bu yana süregelen bu aile dayanışması Türklerin tarihte har zaman var olmasını, güçlü devlet olarak kalmasını sağlamıştır.
Aile bağı bozulan toplumlar ahlaken dejenere olmuş. Ayrıca toplum arısındaki birlik ve dirlik sağlamada zorluklarla karşılaşmıştır.
Ne yazık ki, toplumumuzda bazı Avrupa yaşam özentisi arzulayanlar, toplumumuzdaki güçlü aile bağını çağ dışı bir gelenek olarak kabul etmişlerdir.
Bu yaklaşımlarıyla aile bağlarının zedelenmesini aile bireylerinin birlik beraberliğinin dayanışmasının devamını önemsememişlerdir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÜNÜMÜZDE AİLE BAĞLARI ZEDELENİYOR
Bakıyoruz, günümüzde bazı ailelerde anne babalar çocukları ile aynı sofraya oturmuyor. Aynı yemekleri yemiyor,Aile bireyleri arasında her şeyleri farklı. Aile bağı diye bir şey kabul görmüyor, herkes ayrı telden çalıyor.
Anne baba evlatları arasında saygı sevgi ortadan kalkmış.
Evlatları uydurdukları yalanlarıyla anne babasını aldatmaktan onları alay konusu yapmaktan horlamaktan çekinmiyor.
Haklı durumlarda büyüklerin uyarıları dikkate almıyor, toplumdaki bu çarpıklığa bazı aileler de çocuklara hak verip yozlaşmaya adeta çanak tutuyor,
Böylece Türk halkına has güçlü aile bağları her geçen gün zedeleniyor.
Gelenek ve görenekler bir anlamda o toplumun birliğini sağlayan öğelerdir. Onları gelip geçici moda şeklinde görmemeliyiz.
Asırların süzgecinden geçen ananelerimiz vücudumuzdaki kan damarları gibidir.
---------------------------------------------------------------
ÖZLÜ SÖZ
Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok.
Nice elbise gördüm içinde insan yok.
Mevlana