Başlığa bir şarkıdan bir dizeyle başladım. Şarkı acı bir beste. Bu günler için yazılmış ve bestelenmiş sanki:

“Bu ne acı bu ne keder/Sus kalbim sus artık yeter…” İşte bu şarkıyla yatıp kalk maya başladım.

Son ve acı olaylar yakamı bir türlü bırakmıyor. Sanki acılar denizinde boğulur gibiyim.

İdlip’te 33+1 şehidimiz, kim olursa olsun insanı ağlatmaz mı? Ülkemiz kocaman bir gözyaşına döndü, sanki. Nehirler bile gözyaşı akıyor sanki. Ülkem yıllardır verdiği şehitler yüzünden gergin ve mutsuz. Çünkü acılar üst üste 2020 girdiğinden beri. Öncesi de var elbet. Kanlı teröristlerin katlettiği genç ve kahraman askerlerimizin mezarları giderek çoğalmakta ne yazık ki.

Bir süredir depremler de canımızı yakmış canlar gitmiş evler yıkılmış,hayvanlar telef olmuştu. Ve depremler hemen hemen her gün ufak boyutlarda da olsa sürmekte… Ne olacak halimiz deyişini gel de söyleme bakalım.

Bu şehit olaylarından sonra, sınır kapıları açılınca Suriyeli göçmenlerin yüzlercesi, binlercesi sınırlarımıza yüklendi bir anda. Ancak Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarını kapadı. Kapamakla kalmadı. Gaz bombaları ve sis bombalarıyla süren tepki oraları can havline dönüştürdü. Göçmenler direnirken, çocuklar ve kadınlar çok güç koşullarda beklemede.Her şeye rağmen kaçanlar da olduğu söylenmekte. Bunlar Bizim Edirne sınırlarında; kapıkule ve Pazar kule hıncahınç günler yaşamakta. Yani çok boyutlu bir karmaşa sürüp gitmekte. Bir türlü normale dönüşüm henüz yok.Plansız programsız olunca karmaşa da kendiliğinden oluşmakta. Her şeye rağmen göçmenlerin de insan olduğunu unutmamak gerekir, inancındayım. Özellikle varsıl geçinen ülkelerin kayıtsız kalması da en acı olaylardan, sanıyorum.

Hepsi bir yana Mehmetçiklerimizin şehit haberleri acıların en acısı. Gel de şu iki dizeyi anma bakalım:

 “Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilâl uğruna yarab ne güneşler batıyor.

Rusya de ABD’in tutumları da can sıkıcı boyutlarda. Dünya’nın her yerinde ikisi kapışmakta başka ülkeleri kullanmakta. Şehitlerimiz keşke oralarda toprağa düşmeseydi.

O şarkı da avutmuyor artık:

 “Bu ne acı bu ne keder/Sus kalbim sus artık yeter/ Bu dert ölümden de beter/Sus kalbim sus artık yeter.

Önümüzdeki günler bizi nereye taşıyacak belli değil.

Şehitlerimizden hemen sonra başlatılan Bahar Kalkanı Harekâtı’nın da yansıyan bilgilere göre başarılı. Suriye ‘de boş durmasa da bizimkiler onlara zayiat vermekte. Ancak barış arayışları da araştırılıyor, bir an önce bulunması en önemli dileğim.

Bu gün de meclisimiz toplanarak gizli görüşme oluşturulacak. Umarım ülkemizin çıkarları açısında güzel sonuçlara varılır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.