Edirne’de milletvekilleri tarımla yakın ilişkisi olan kişiler. Bölgemizin ana gelir kaynağı tarım olduğunu dikkate aldığımızda tarım kuruluşlarımız ve demokratik kitle örgütlerimiz parti ayrımı yapmaksızın parlamenterlerimizle bölge sorunlarını çözmede el ele vermeliyiz.
Bunun parti ile ilgisi olamaz.
Tarımın içine düştüğü açmazdan tüm halkımız etkileniyor.
Bölgesel sorunlarda siyasi görüşlerimizi bir yana koymalı ve ortak hareket etmek zorundayız. Bazı iller bunu başarıyor ve sorunlarını daha çabuk çözebiliyor.
Bugün için buna mecburuz. Hükümetin tarım kesimi sorunlarına gereken özeni göstermediğini bu işin uzmanları ifade ediyor.
Parlamentonun işlerliğini yitirmek üzere olduğu bir zamanda bu,isleri çözmek ,güç birliği yapmak zorundayız. Aksi halde bölgemizle ilgili sorunlarla ilgili taleplerimiz suman altı yapılır. Bugüne kadar yapılan uygulama bunu gösteriyor.
------------------------------------------------
TARIM, TURİZM YOK OLURSA EDİRNE KÖYE DÖNÜŞÜR
Edirne’nin en önemli gelir kaynağı tarım ve turizm olduğunu unutmamalıyız.
Bu yöndeki çalışmalar ihmal edilmeye gelmez.
Bu konulara dört elle sarılmak zorundayız. Turizmde belli bir düzeye geldik, onu da bu konuda yetkili olan kuruluşlarımızla değil birkaç kişinin şahsi gayreti sonucu bu bu seviyeye ulaştık.
Turizm konusunda tüm kuruluşlarımızın aynı gayreti gösterdiklerini söyleyebilir miyiz.
EMİT fuarında bu görüldü.
Edirne turizmi için varını yoğunu ortaya koyan Ciğerci Bahri ve Aslanzade firması sahibi Arif Meriç dışında bu fuara başka kimler katkı yapıp Edirne adını duyurdu.
Bu arada kentin tanıtımında görevli kurumlarımızın da çalışmalarının yeterli olduğunu iddia edebilir miyiz.
İş işten geçmeden kendimizi toparlamak zorundayız.
Ağlamayan çocuğa meme verilmez denir.
Edirneliler olarak haklarımızı ancak toplu olarak talep ettiğimizde alabiliriz.Yoksa birinin istediğine diğeri karşı çıkarsa biz yıllarca aynı yerde sayarız.
GAYTANCIOĞLU YILMADAN ÇALIŞIYOR
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, televizyon televizyon dolaşarak Edirne’de ve ülkede tarımının sorunlarını gündeme taşıyor.
Vekilin uzmanlık dalı bu.
Onun için Edirne’de tüm tarım kuruluşlarımız bu talepleri sahiplenmeli.
Bu konuda particilik yapılmamalı.
Eğer tarımda bir gerileme olursa bundan tüm halkımız olumsuz etkilenir.
Gaytancıoğlunu bir TV kanalında izledim.Tarımla ilgili tüm sorunları halkın anlayacağı tarzda ekranda dile getirdi.
Bunu kaç kişi izledi bilemem. Yalnız Edirneliler olarak tarım konusunda uzman olan milletvekillerimizden faydalanmalıyız.
Taleplerimizde onları da yanımıza almalıyız.
Bu arada İYİ Parti Milletvekili Orhan çakırlar ve AKP Milletvekili Fatma Aksal da bu yönde donanımlı ve uyum sağlayabilecek milletvekilleri.
Bölge sorunlarında tarım kuruluşlarımız onlarla işbirliği içinde olmaları gerekir,
Ziraat odamıza yeni yönetim seçildi.
Bu bir bayrak yarışıdır. Yönetimler gelir gider. Yeni yönetimin tüm tarım kuruluşlarıyla diyalog içinde olması tarımın sorunlarını ortaklaşa çözmeleri gerekir.
Eğer tepedekilerden yardım umuyorlarsa boşuna beklerler.
Onlar başları sıkıştığında ülke yöneticilerini kızdırmayacak şekilde suya sabuna dokunmayacak demeçler verip işin içinden sıyrılır.
Bu tuzu kuru kişilerin Edirne’deki tarım kesiminin sorunlarıyla ilgili kaygıları yoktur .
Onlar ancak koltuklarında nasıl kalırlar onun hesabını yaparlar.
Genel kurulları olduğunda da il yönetimlerini turistlik yörelerde toplayıp hamasi nutuklarla tavlayıp tekrar koltukta kalmanın yolunu ararlar.
Diyebilirim ki tüm kuruluşlarımızın Ankara merkezdeki yöneticileri aynı taktiği uygular.
Hal böyle olunca il örgütleri kendi derdine kendisi çara bulmak zorundadır.
Yoksa yaya kalırlar.
-------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
RAHMETLİ ÖĞRETMENİMİZ
Okulda bir sınıf öğrencilerinin toplu resimleri çekiliyormuş.
Öğretmen bu çocuklara neden resim çektirdiklerini anlatıyormuş.
Öğretmen:
“ Bu resimleri çok iyi saklayın çocuklar.
İleride çocuklarınıza torunlarınıza bu resimleri gösterirsiniz.
Okuldaki arkadaşlarınızı tanıtırsınız.
Bak bu okul arkadaşın Ali. Bu Ayşe dersiniz.”
Bu arada sınıfın en yaramaz çocuğu Hasan arka sıralardan bağırır:
“ Bu da rahmetli öğretmenimizdi ” demiş.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İŞLEME SANATI ORTA ASYA TÜRKLERİNDEN BU YANA VAR
Tarihimizde işleme sanatının başlangıcı Orta Asya Türklerine kadar uzanır.
İbrişim, iplik ve ipeğin ana vatanı doğu olduğu için ,işleme sanatı da buralarda gelişmiş, daha sonra yapılan göçlerle batı ülkelerine de yayılmıştır.
Hun Türklerinin kadınları işlemelerde çok ustaydılar.
Orta Asya Türklerinin kullandığı her işte değişik örneklere rastlanır. Gergef, kasnak gibi işleme araçları o günlerde gündeme gelmiştir.
