Toplumuzda bazı tipler var ki, her şeyi onlar bilir, onlar anlar o ne söylerse doğrudur. Onun söylediklerinin aksini iddia edenlerin fikirlerine itibar etmemeli, söyledikleri tümüyle yanlıştır.
Bu tür kişiler bir toplantıda bir arkadaş gurubunda, konuştuklarında kimselere söz hakkı vermezler, devamlı söz hakkı onların olsun isterler.
Televizyonlarda düzenlenen toplantılarda da bu tür tipleri görürsünüz.
Onlar da Boş teneke gibi aslı astarı olmayan fikirleri savunurlar her konuda bilgi sahibi olduklarını sanırlar Bu tiplerin her zaman her ortamda çok sesleri çıkar, bazen de itibar da görürler.
İstediklerini ve görüşlerini kabul ettirmek için her türlü çirkefliği yaparlar. Karşı fikirde olanlar bulunduğunda hırçınlaşırlar ve seslerini yükseltirler .
Daha da sıkıştıklarında söz yetiştiremeyince ya hakaret eder ya da gücü yetmediği zaman o topluluğu terk ederler.
Toplumumuzda her zaman zeytinyağı gibi üstte kalmak isteyen kesimidir bu tipler,Siyasilerimizin de mühreleridir her alanda kullanılmaya hazırdırlar. Siyasiler en çok onlardan yararlanırlar. Zira onların belli bir görüşü yoktur, rüzgar gülü gibidirler. Bunların toplum içinde yeri de sabit değildir, sık sık yer değiştirirler.
Bukalemun gibidirler, menfaatleri neredeyse renk değiştirip oraya çöreklenirler. Kuş kadar beyinleriyle her konuda bilgileri olduğu iddiasında bulunurlar.
Her toplantıda sınırlı fikirleriyle çok bilmiş görünür ve toplumu ikna etmeye çalışırlar.
Gazeteler ve fikir sahipleri bilimsel kitaplar onlar için bir şey ifade etmez. Kendi dar mantığına uygun kişiler onun bilgi kaynağıdır.
Bu fikirlerin ne kadar doğru ve yanlış olduğuna bakmazlar. Toplumu kendi bakış açılarıyla dizayn etmek, ona göre yönlendirmek isterler. Onlar için ya doğru ya da yanlış vardır.
Kenti söyledikleri her zaman tam doğru, buna karşı olanlar ise tümüyle yanlıştır.
Onun anlayışında ara renkler, doğrular arasında yanlışlar bulunmaz. Bu tür insanların çoğunlukta olan toplumlarda ülkeye yönetmek iktidar olmak da zordur.
Böyle yanar döner,belli bir yönü olmayan kişiler menfaatine ters düşüldüğünde kısa zamanda yerini değiştirip desteklediğine karşı tavır alabilirler. Böyle kişilere bel bağlayıp iktidar olanlar sonunda yanıldıklarını , böyle kişilerin güvenilir kişiler olmadığını anlarlar fakat iş işten geçmiş olur. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
DÜĞÜN DEĞİL BAYRAM DEĞİL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün yaptığı konuşmasında, referandum sonuçlarına değinerek sandıktan %51.2 hayır çıktığını söyledi.
Kendisine “günaydın” demek lazım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği gibi “ Atı alan Üsküdar’ı geçmiş” aradan bu kadar zaman geçmiş bu durumda kendisine ne demeli.
En doğrusu “ Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” örneği yakışmaz mı? Aradan bu kadar süre geçmiş, beyefendi bugün oranıyla birlikte Referandumda hata olduğunu ileri sürüyor.
Peki o zaman neden tavrını koyup, yüksek seçim Kuruluna “ Sen yanlış yapıyorsun, halkın iradesi bu değildir “ diye tavır koymuyorsun. Bugün söylediklerin neyi ifade edecek. 2019 yılında da yine aynı hataya düşülmeyeceğine bu durumda kim inanır.
Bunlar afaki laflar, Özellikle ülke yönetimine talip olan bir Ana Muhalefet partisine hiç yakışmayan sözler.
Sanırım Kılıçdaroğlu kendi partisinden de bu konuda eleştiri almıştır.
Beyler bu altı boş sözleri bir yana bırakıp ülkenin gündemine dönünüz.
Bir yanda ekonomik sıkıntılar millet hayat pahalılığı altında inliyor. Ülkenin savaş halinde olması ülkeyi yönetenlerin ve muhalefetin kısır çekişmeleri, aslı astarı bulunmayan ithamları ve vaatleri bir yana bırakıp kenetlenmeleri gerekir.
Düşmanlarımız, sizler böyle dalaştıkça ellerini ovuşturuyor, Yurtiçinde kavgaların daha da artmasını bekliyor. Bunun en çarpıcı örneğini İstiklal Savaşında yaşadık. o günleri nasıl unuttunuz.Üstelik bu kavga birbirine çamur atma niye, neyi paylaşamıyorsunuz. Cepheleşmek bir çözüm olamaz önemli olan birlik ve beraberliktir.
mariobet - marsbahis - milanobet - mobilbahis - nakitbahis