10 -Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın görkemli kutlama programı ile gerçekleşti.
Belediye Başkanının programı kutlama gerçekten çok iyi organize edilmiş tüm detayları düşünülmüş adına layık basın mensuplarına moral getirecek bir programdı.
Gürkan, toplantıda gazeteciliğin önemini belirten bir de konuşma yaptı..
Gönül isterdi ki, böyle tüm basın mensuplarının bir arada olduğu bir toplantıda basının sorunları da kısa da olsa gündeme gelsin. Dernek yetkililerimiz basının sorunlarına değinsin.
Bilindiği gibi, basın özgünlüğü bakımından Türkiye dünyada 157. Sırada. Bazı Afrika ülkelerinden de geri durumda.
10- Ocak günü çalışan gazetecilerimizin günü kutlanıyor da bu kutlamada çalışmayan veya bu mesleğe yıllarını vermiş çalışma imkanı elinden alınmış, hürriyeti kısıtlanmış gazeteciler için basın mensubu temsilcilerinin böyle önemli günlerde söyleyecek bir sözleri olmalıydı.
Gazetecilik yapanların olduğu gibi gazete sahiplerinin de ekonomik zorluklar içinde bulunduğu belirtilmeliydi.
Kutlama günleri sadece yemek yiyip eğlenme şekline dönüşmemeliydi.
Gazetecilik her geçen gün daha riskli meslekler arasında ön sıralara geliyor.
Hepimiz bunun farkında olduğumuz halde neden bir arkadaşımız kasacak bu konulara değinme gereğini duymadı.
Diyelim burada buna gerek duyulmadı.Yöneticilerimiz yazılı açıklama olarak yapmalarına da gerek yok muydu?
Gazeteciliğin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de belli kriteri var. Basın mensupları gerektiği zaman yasalar çerçevesinde haberlerinde karşıt görüşlerini de açıklayabilir.
Bunda hiç bir sakınca yoktur.
Sayın cemiyet başkanlarımızın özellikle bu önemli günlerde böyle bir yaklaşımına tanık olmadım.
Şunu kabul etmeliyiz ki, nasıl bugün sağlıklı bir insan bir potansiyel engelli ise, bugün çalışan gazeteciler de tıpkı işinden olan gazeteciler gibi yarının potansiyel işsizleridir.
O gece bakıyorum, arkadaşlarımız arasında daha önceki toplantılarda gördüğümüz birçok basın mensubu aramızda yoktu.
Sanırım bir süre sonra toplantıya katılan kardeşlerimizin bir bölümü yine mesleğinden ayrılacak veya ayrılmak zorunda bırakılacak.
Bunu sadece gazete sahiplerinin tavrına uygulamasına bağlayamayız.
Ekonomik koşullar ,ülke yöneticilerinin basına yaklaşımı girdi fiyatlarındaki artış her alanda olduğu gibi basını da dar boğaza itiyor.
Basının böyle duyarsız, tepkisiz olması durumunda basın sorunları bundan sonra azalacağı yerde artmayacağını kim garanti edebilir?
İYİ PARTİYE VERİLECEK BELEDİYELER PAZARLIK MASASINDA
Siyasi kulislerde yer alan habere göre. İYİ Parti Edirne’de CHP’yi desteklemesi için bazı ilçe belediyelerinin bu partiye verilmesinde ısrarcı davranıyormuş.
İYİ Partiye Verilmesi istenen belediyeler arasında Lalapaşa ve İpsala ilçelerinin olduğu söyleniyor.
Bu konuda anlaşma sağlandığı takdirde İYİ Parti’nin Edirne ve ilçelerinde CHP’yi destekleyeceği ifade ediliyor.
Bu pazarlığın ise önümüzdeki hafta sonuçlanacağı, benzer pazarlıkların Trakya’nın diğer illerinde de olduğu belirtiliyor. Kırklareli belediye başkan adaylığı konusunda CHP milletvekilleri Türabi Kayan ve Vecdi Gündoğdu’nun Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun aday olmasına onay vermemesi sonucu adayın açıklanmadığı, ilçelerde de durumun belirsizliğini koruduğu kulislerde tartışılıyor.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÜZEL GÜNLER ÖZLEMİ
İnsan ömrü hep özlemle geçiyor. Geleceğin daha iyi ve huzurlu geçmesi insanoğlunun en büyük beklentisi.
Ünlü Ozan Nazım’ın dizelerinde belirttiği gibi” Güzel günler göreceğiz çocuklar- Güzel ve güneşli günler göreceğiz. Yelkenleri maviliklere salacağız” satırlarıyla gençlerden gelecek özlemini ne güzel vurgulamıştır.
Sabahın erken saatlerinde uykulu gözlerle işe giden gençleri ve kreşe giden çocukları gördükçe Nazım’ın ünlü şairimiz Nazım’ın “ Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar ”satırları aklıma geldi.
Ünlü şairimiz çileli yaşamında her zaman, ülkesinde gelecekte güzel günlere ulaşma beklentisini, o günlerin daha huzurlu olması arzusunu vurgulamıştır.
Atatürk’ün de Söylev’inde ve çeşitli konuşmasında ülkenin gelecek güvencesinin gençler olduğu ifade edilmiştir.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
TASLAK OLARAK YARATILMIŞ
Kocası karısına öfke ile sordu:-“ Erkeğin önemi şundan belli ki, Cenabı Hak bile onu kadından önce yaratmış.”
Erkeğin bu konuşması üzerine karısı hemen cevabı yapıştırdı.
“Şaşarım aklına, bir sanat eseri yaratmak için önceden bir taslak yapmanın adet olduğunu bilmiyor musunuz?
****************************************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İLK KADIN TİYATROCULARIN TAMAMI ERMENİ’YDİ
Türkiye’de ilk kadın tiyatro oyuncusu Ermeni asıllı İstepan Ekşiyan’dı. Agavnihamoyan ve Hekimyan topluluğu ile sahneye çıkan Agavni Kegorkya da bunlardan biriydi.
Ancak bu gönüllü oyunculara karşılık sahneye profesyonel olarak çıkan kadın oyuncu Arusyak Papazyan oldu. 14 Aralık 1861 yılında sahneye çıkmış daha sonra onu başkaları izlemişti.
ÖZLÜ SÖZ
Meziyet yalnız kalmaz , daima komşu bulur/ KONFUÇYUS