Çanakkale boğazının Gelibolu yarımadasına bakan bölümünde Mehmetçikle birlikte “ Dur yolcu” diye bir yazı görürsünüz. Bu yazı Çanakkale Savaşının adeta simgesi haline gelmiştir.
104 yıl önce bugün donanımlı, gururlu dünyanın yenilmez denilen emperyalist güçleri yorgun ve bitkin olan Osmanlı donanmasını aşarak elini kolunu sallayıp İstanbul’a gireceklerini umuyorlardı.
Hiç umdukları gibi olmadı denize döşenen mayınlarla birbiri ardına Marmara sularına gömülen gemilerinden geri aklanlar ters yüz geri döndüler.
Bundan 104 yıl önce yöne böyle bir bahar sabahı 18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazı’nın mavi sularında azametli, müttefiklerin donanımlı yenilmez denilen deniz filosu Marmara’ya doğru seyretmeye başlamıştı. Bunlar döneminin en güçlü deniz kuvvetlerinden biriydi.
Çanakkale önlerinde seyreden bu deniz kuvvetleri , o devrin büyük siyasi gücü İngiltere ile ona yakın bir gücü temsil eden Fransa’dan oluşuyordu.
Bu, ülkemize karşı birleşen bir koalisyon ehperyalist gücüydü. O yıllarda İngiliz askerî gücü, bütün okyanuslarda ve denizlere hakimdi..Çanakkale Boğazında geçen savaş gemileri bu başarılarına güvenerek kendilerinden emin ve büyük bir güvenle gururla yol alıyorlardı.
Hedef Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul’du. İşgalci güçler 1. Dünya Savaşında kendilerine karşı savaşa katılan Osmanlı Devletini cezalandırmak istiyorlardı.
Boğazda geçen donanma komutanları kendinden çok emindi. Müttefiklerin zaferden hiç şüpheleri yoktu. Hatta o günlerde Londra gazetelerine göre “İstanbul yakında çöplüğe dönecekti”..
Ancak! Bekledikleri gibi olmadı. 18 Mart 1915 günü boğazın dar mevzilerinde patlayan Türk topları, beklenenin tam tersine bir gelişmeyi adeta bütün dünyaya haykırıyordu.
Yenilmez denilen müttefik donanması, Mehmet‘çiğin imanlı göğsüne çarpmıştı. Arkasından deniz içinde hasmını bekleyen Nusret gemisinin döktüğü mayınlar birbiri ardına patladı. Emperyalist güçlerin gemileri Çanakkale boğazdan girişinden tam altı saat gibi kısa bir zamanda bileği bükülmez yenilmez denilen orduların sekiz gemisi devre dışı kalmıştı.
Bu müttefikler ülkemizi işgale gelenler için büyük bir hüsran oldu. Baharın yüzünü gösterdiği mart ayının şu günlerinde “Hasta Adam” denilen bir imparatorluğun cesur savunucuları sömürgeci ülkeleri bir kez daha dize getirmişti.
Çanakkale Deniz Zaferi, ardı ardına gelen mağlubiyetlerle moral bozukluğu yaşayan halkımıza moral aşıladı, cesaret verdi . Bu zaferden mutluluk duyan cesaretlenen yurdun dört bir yöresinde genç ihtiyar herkes düşmanı karadan da mağlup etmek için cepheye koştu. “ Hey on beşli on beşli Tokat yolları taşlı” sizleriyle başlayan dizeler. O günleri anlatır.
Daha bıyıkları terlememiş 17-18 yaşındaki gençler evini okulunu bırakıp vatan savunması için cepheye koştu. Bunların birçoğu cephede şehit düştü. Edirne lisesinden, Tıbbiye’den ve ülkenin dört bir yöresinden cepheye giden gençlerimiz Gelibolu yarımadasında şehit oldular.
Onun için Çanakkale Savaşı onuru kırılan bir imparatorluğun yorgun ve bitkin düşen halkının İstiklal Savaşını kazanması için cesaret verdi.
Çanakkale Savaşında İstiklal Savaşımızın önderi Mustafa Kemal Atatürk büyük başarı gösterip sömürgeci güçlerin ülkemizi işgalinin önlenmesinde en büyük etken oldu.
Bu ülkede yaşayan her vatan evladı. Çanakkale savaşını ve sonuçlarını iyi ezberlemeli ve savaşın geçtiği alanlara gidip bu toprakların nasıl zorluklarla kazanıldığını idrak etmeli.
İşte böyle bir zaferin kazınılmasının 104. Yıldönümünü kutluyoruz. Bu savaşta yaşamını yitiren şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Bu zafer önderlerini yok sayan bu zaferle ilgili afişlerde onlara yer vermeyenleri kınıyorum.
--------------------------------------------------------------------------
ÇANAKKALE ZAFERİ ÜLKEDE BİRLİĞİN SEMBOLÜDÜR
Çanakkale savaşında şehit olanların isimlerine baktığımızda her ırktan her dinden olan fedakar insanları görürüz.
Onlar vatanın birliği için mücadele edip canlarını vermişler. Bundan ibret almalıyız.
Bugün ülkenin birliğini zedeleyici, halkı kamplara bölecek söylemlerden kaçınmalıyız, Bu ülkede yaşayan her ırktan, mezhepten insanımızın gerektiği zaman ülkesini korumak için canını feda ettiğini,Çanakkale ve İstiklal Savaşının bu konuda örnek oluşturduğunu unutmamalıyız.
Ülkede ayrımcı politika izleyenler buna çanak tutanlar, siyasi söylemleri ile halkı kamplara ayırmak isteyenler bu ülkede birliği tesis etmek için canlarını feda eden şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır.
Onlar mezarlarından çıksa bugün olanları görerek” Biz ülkenin bu duruma gelmesi için mi canımızı verdik “ diye üzüntü duyacaklardır. Özellikle siyasiler bölücü söylemlerle şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamalı.
----------------------
ÖZLÜ SÖZ
Çanakkale Zaferi Türk Askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misalidir.
Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK