Diğer illerde olduğu gibi Ana Muhalefet Partisi CHP’de partililer arasında kırgınlıkları gidermek gereksiz tartışmalara son vermek ve yek vücut olmasını  sağlamak  için arayışlar temaslar  devam ediyor.

Bugüne kadar parti yönetimine mesafeli davranın, izlediği politikayı eleştiren  partililer CHP’ni özellikle böyle  günlerde birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini,  ülkenin ekonomi ve siyasi koşullarının bunu zorunlu duruma  getirdiği görüşünde.

Özellikle ülkedeki  son siyasi gelişmelerin  bu konudaki ihtiyacı daha da belirgin hale getirdiğini belirten partililer “ Bugün bakıyoruz bazı ülke gerçeklerini gündeme getirme çabasında olan  medyada da sesini az çok duyurmaya çalışan tek parti CHP. Diğer partilerin bu konuda çabası olsa da medyanın ambargosu sonucu seslerini duyuramıyorlar.

Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla ülkemiz iç ve dış sorunlar açısından önemli günlerden geçiyor.

Özellikle dış politikada  komşu ülkeler ve onların destekçileri ile  sorunlar ciddi boyutta.

Bu koşullarda, özellikle CHP’ye  ülkedeki birlik ve beraberliği sağlamada önemli görevler düşmektedir.

Partililer“ kol kırılır yen içinde kalır” misali  parti içi  sorunları ertelemek zorundalar . Ülkemiz çok  kritik bir evreden geçiyor.

Parti içi sorunlarla zaman tüketme dönemi değil.. Bu arada CHP yönetiminin  görevini yeterli yapmadığı, Genel merkez uyarılarını dikkate almadığı,ayrıca bu partiye destek veren İYİ  Parti ile  ilişkilerin yeterli olmadığı yolunda yakınmalar var.

Yapılabilecek bir seçimde bu iki partinin yine ittifak yapması kaçınılmaz.

Bazı partililerin kaprisleri bir yana bırakılıp bu parti ile ilişkilerin daha üst seviyeye getirilmesi gerekiyor.

Yapılacak seçimde CHP’nin  tek başına  başarı şansının olamayacağı bilindiği haldi., bazı partililerin İYİ Partiye karşı mesafeli  tavırları yeniden  gözden geçirmeli.

Diğer taraftan,  bugüne kadar partiye muhalif olan, fakat parti ile bağlarını koparmayan CHP’liler  ziyaret edilerek birlik pekiştirilmeli partide en  üst seviyede birlik sağlanmalı.

Eğer bu mantıkla gidilir parti için küçük olsun benden olsun denilirse  CHP büyüme  bir yana  küçülmeye devam eder.

Bu olanlardan ders almayanlara parti üst yöneticileri onların anlayacağı tarzda uyarı yapmaları zorunlu hale gelmiştir” görüşündeler.

YAPILAN HİZMETLERE KÖSTEK YERİNE DESTEK OLMALIYIZ

Gerek  devletimiz gerekse özel sektör ve belediye tarafından yapılan yararlı hizmetlere vatandaşlar olarak gerekli desteği vermeliyiz.

Yapılan hizmetleri dikkate almayıp sadece eleştirerek bir yere varamayız.Ne yazık ki, bizim halkımızda bu eleştiri dozu çok üst düzeyde.

Yapılan  bir hizmette bardağın dolu tarafına bakmak yerine her zaman boş tarafını görme alışkanlığımız var. Bunun sonucu da yapılan hizmetler güdük kalıyor.

Kuşkusuz bu ile hizmet amacıyla gelen kurumlar, bu görevlerini yapma gayreti içindeler. Bu arada bürokratların” salla başını al maaşını” anlayışı içinde olanların  bulunduğu kuşkusuz.

Bunların o düzeye gelmesine de bizler sebep oluyoruz. Bir bürokrat üzerine düşen görevi yapmıyor mu, anında tepkini gösterecek hakkını savunacaksın. Sen böyle durumlarda sesini çıkarmaz onun vurdumduymazlığına göz yumarsan bürokratların bu  duyarsızlıkları devam eder.

Hakkın olan yerde hakkını savunacaksın.

Bu konuda yapılan engeller karşısında tırsıp susarsan  sana hizmet görevi olanlar bundan cesaret alıp işleri kendi bildikleri gibi yürütmeye devam eder.

Hiç bir bürokrat vatandaşı azarlamaya hakkı olamaz.

Bir görevi sırasında vatandaşın eşene zorlaştırma  girişiminde bulunamaz. Böyle durumlarda boynunu büküp bunu kabullenirsen.

Bu kişiler daha da cesaretlenir.buna fırsat verilmemelidir.

Herkes   üzerine düşen görevi layığı  ile yapmalı.

Asli görevlerini de bu olduğunu unutmamalı.

BOSTANPAZARINA DİKKAT.!

Edirne’nin en eski yerleşim alanlarında olan Bostanpazarı semtinin büyük bölümü tarihi sit alanı olması nedeniyle yeterli hizmet yapılamıyor.

Hizmet getirmek isteyen belediyenin önüne  çeşitli engeller getiriliyor.

Daha önce Kaleiçi’nde bu engellerle karşılaşıldı.

Bu semtimiz  son yıllarda  adeta bir pazaryerine dönüştü.Edirne’ye alışveriş amacıyla gelen Yunan ve Bulgarlar genellikle buradaki işyerlerinden alışveriş yapıyor.

Buradaki işyerleri de sattıkları ürünleri ona göre dizayn etmeleri sonucu bu sokaklar bir pazar alanına dönüştü.

Bostanpazarı semtinde belediye kendi yetkileri alanında  düzenleme yapmalı. Bakıyoruz buradaki  meydanda sadece araçlar park ediliyor .Burası  inşaat firmalarının araç park alanına dönüşmüş durumda.Halkın oturup dinleneceği bir park yeri yok.Kaldırımlar işyeri sahiplerinin ürünleri ile işgal edilmiş durumda yeterli çevre temizliği yok.

Buraya gelen insanlar için oturup istirahat edecekleri hijyenik yerler yapılmalı. Bunu sağlamak için belediye ekipleri merkezdeki denetimleri dışında buralarını da sık sık denetlemeli.

Bir de burada yurdun dört bir yöresinden gelen ziyaretçilerin akınına uğrayan Hasan Sezai Türbesi ve Camisi var. Bu tarihi binanın etrafında da düzenleme yapılmalı.

Cami ve türbeyi ziyaret amacıyla gelenlerin araçlarını park edecekleri alanlar olmalı.

Muhtarlığın yanındaki park alanı ailelerin ve çocukların  kullanacağı şekle dönüştürülmeli.

Güney çevre yolundan bu semte dönüş yerine  döner  kavşak yapılması muhtar tarafından dile getirildi.

Bu semtimiz bir köy görüntüsünden kurtulmalı.

Bu mahalle Edirne’nin en eski yerleşim alanı.

Eski konutlar harabe halinde imar durumu gereği yerlerine çok katlı bina yapma imkanı olmadığı için sahipleri başka yerde ikamet ettiği  için eski evler harabe haline dönüşmüş,mikrop yuvası ve akşamcıların mekanı halinde .Bu mahalle halkı buradan toplu taşıma arçları geçmediği için şehir merkezine yaya olarak gitmek zorunda. Bu mahallenin de  de Edirne’nin  eski bir yerleşim alanı olduğunu unutmayalım.

BEN REKTÖR OLMAM

Bir üniversitede öğrenciler rektöre tepki gösteriyor ve “ Satılmış Rektör” diye slogan atıyorlarmış.

Bunu duyan üniversite odacısı Satılmış,” ben bu işi yapamam ben rektör olmak istemiyorum, işimden memnununum” diye öğrencilerin sözlerine karşı çıkmış.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

TELEFONA NEDEN BAKMIYORMUŞ

Bir doktorun telefonu sürekli çalıyordu. İşe yeni alınan sekreter kız telefon çalmasına rağmen kılını dahi kıpırdatmıyor.

Doktor sonunda sekretere çıkışır.

-Telefon çaldığı halde neden cevap vermiyorsun öğrenebilir miyim hanımefendi” der

Sekreter kız cevap verir:

“ Telefonu açmıyorum doktor bey, çünkü telefondaki kişi beni değil sizi arıyor. Ne zaman telefona baksam sizi istiyor” der.

---------------------------------------------------------------------------------------------

GEÇTİ BOR’UN PAZARI SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE’YE

Bir fırsat kaçırıldıktan sonra ondan sonrakileri değerlendirilmesi için “Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” deyimi kullanılır. Bu sözlerin hikayesi şöyle:

Bor Niğde iline 13 kilometre uzaklığında olan bir ilçe. Bu ilçe bir zamanlar çevresine pazaryeri ile ün salmış. Bu herkesin önem verdiği Pazar bor ilçesinde Salı günleri kurulurmuş. Ondan bir gün sonra Çarşamba günü ise Niğde”nin pazarına gidilirmiş.

Salı günü pazara gelmek için köyünden çıkan bir köyle bir suyun başında mola verir eşeğini de ağaca bağlar.

Yorgun olduğu için kendisi de ağacın gölgesine uzanır. Orada uyuyakalır.

Uyandığında epey zaman ilerlemiş güneşin yükseldiğini görür. Hemen eşeğine binerek pazara ulaşmak üzere yola çıkar.

 Fakat ilçeye varıncaya kadar Bor pazarı biter. İşlerini bitirip köylerine dönmekte olan köylüler yolda ona rastlayınca  kendisine_Geçti Bor’un pazarı  sür eşeğini Niğde’ye” derler.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.