Aileler , “ben yapamadım çocuğum yapsın, ben yaşayamadım çocuğum yaşasın” düşüncesiyle kendilerinin sahip olamadıklarını çocuklarına vermek, onları kırmamak, arkadaşları arasında mahcup etmemek adına çocuklarınher istediğini yapıyor. Çocuklar istediği her şeye çok çabuk sahip oluyor. Israr ederek istediği oyuncağı aldıran çocuğun hevesi çabuk geçiyor ve hemen yeni bir şey arayışına giriyor. Zahmetsiz elde edilen nesneler arttıkça o nesnelerden elde edilen tatmin de azalıyor.

Ebeveynler, çocuğu mutsuz etmemek, sevilen anne baba olmak için çocuğun her isteğini yaparsa, çocuklar anne babayı isteklerini karşılaması gereken kişiler olarak görmeye başlar. Sadece anne babasının değil herkesin onun isteklerini yapmasını bekler hale gelir. Bunun sonucunda çocuklar hazzı ertelemeyi ve bunun yaşattığı gerilimle baş etmeyi öğrenemezler. Benmerkezci ve devamlı talep eden taraf olurlar.

Çocuklarınızın mutlu olmasını istiyorsanız bazı isteklerine hayır diyebilmeyi bilmelisiniz ve uyulması gereken kuralları öğretmelisiniz.  Çocuğa anlaşılır, kesin ve etkili sınırları olan, güvenli bir ortam sunmak çocuğun gelişimi için gereklidir. Çocuklar kuralları, sınırları açık ve net biçimde öğrenmek ister. Bunlar açıklamalarla ve alternatifler sunularak yapılırsa daha etkili olur. “Duvarı çizme, al kâğıda çiz” gibi. “Hayır”ları bir ceza gibi değil, seçim olarak verebiliriz. Bu, inatlaşmayı ortadan kaldırır.

Ebeveynler çocuğun uygun olmayan bir isteğine birkaç kez ‘’hayır’’ dedikten sonra pes edip ‘’evet’’ diyor ve izin veriyorsa, çocuk ısrar etmenin işe yaradığını öğrenecektir. Çocuk hayır dediğiniz için ağladığında, kendisine veya çevreye zarar verdiğinde geri adım atarsak, çocuğun olumsuz davranışını pekiştirmiş oluruz. Çocuk bundan sonra her  ‘’hayır’’ dediğinizde bu yöntemleri deneyecektir.

Anne-babalar bazen çocukla uğraşacak enerjisi olmadığı için sorun çıkmasın diye kuraların bozulmasına izin verir. Özellikle misafirlikte,  alışverişte, çevrede başkaları varsa, ebeveynler daha önceden hayır dedikleri şeylere izin verebilirler. Çocuklar bu durumu çok küçük yaşlarda bile çözer ve bu durumu kullanır. Eğer çocuğumuzun koyduğumuz kurallara uymasını istiyorsak, konulan kuralların ortama şartlara bizim ruh halimize göre değişmemesi gerekir.

Çocuğumuzun ağlama, mızmızlanma ve öfke nöbetleri karşısında pes ederek isteklerini bu şekilde yaptırabileceklerini öğretmemelisiniz. Her istek ve ihtiyacının hemen karşılanmayabileceğini göstermelisiniz. Başkalarının da istek ve ihtiyaçları olabileceğini ve bunların kendi istek ve ihtiyaçlarından önce gelebileceğini öğretmelisiniz.

Hiçbirimiz sınırları çok isteyerek kabul etmek istemeyiz. Çocukların da bu kural karşısında ’ Teşekkür ederim, iyi ki kurallarımız var’’ demesini beklemek pek gerçekçi olmaz. Ebeveyn olmanın zor taraflarından birisi de kurallar ve sınırlar nedeniyle çocuğun kızgın olmasını tolere edebilmek ve geri adım atmamaktır. Çocuklarımıza sevgimizi her istediğini yaparak değil, onlarla birebir kaliteli zaman geçirerek göstermeliyiz. Çocukların, sevgi sini gösterebilen aynı zamanda da tutarlı kurallar koyabilen ebeveynlere ihtiyacı var.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.