Necdet TEZCAN

Süt ve ürünler,yaşantımızın en önemli besinlerinden. Sofralarımızdan eksik olmayan türleriyle, en önemli besin kaynağımız. Sütün türleri varsa da sütten elde edilen peynir ve yoğurt ürünleri daha bol ve varsıl.

Özellikle bebekler iki yaşına değin süt çağını yaşarlar. Başka bir deyişle yalnızca ve ağırlıklı olarak sütle beslenir, büyürler. Bu dönemde bilindiği gibi ana sütü önemli yer tutar ve eşi, benzeri yoktur.

Bir zmanlar ilköğretim öğrencilerine süt veriliyordu. O yaştaki çocuklar için de önemli bir gıda. Ancak bu sütler çocuklarımızın bir bölümüne iyi gelmemişti Nedeni, araştırılmıştı. Bir çok yorumlar da yapıldı ama çoğu kulaktan dolma şeyler. Verilmeye devam ediliyor mu, bilmiyorum. Ancak sorun çözülünceye değil ara verilmesi yerinde olur diye düşünmek istiyorum. Üstelik konu siyasi değil, insan sağlığı ile ilgili. Yaklaşımlar bu açıdan ve bilimsel olmalı.

Sütün en büyük hilesi su katmaktır. Bir çok üretici yaparmış bunu.

Şu deyiş bu nedenle üretilmiş olmalı: “Süt katılan sular ineği götürdü.”

Olay beni yıllar öncesine götürdü.

Vize’nin Evrencik Köy’ünde öğretmenken, öğrencilere verilmek ya da içirilmek üzere süt tozu gelirdi okula.Köy büyük köylerden. Öğrencisi çok . Öğretmeni de. İki okul var…

Bu tozları kazanlarda eriterek kaynatır, öğrencilere bardak bardak verilirdi. Bu tozların bilindiği gibi ABD’den gönderildiği, Kore ya da 2. Dünya Savaşından arta kalanlar olduğu söylentisi yaygındı. Bazı öğrencilere dokunduğunu anımsıyorum. Doktor raporu istenmişti bazılarından. Bazılarına da verilmemeye başlanmıştı. Yanlış anımsamıyorsam bu uygulamaya son verilmişti bir süre sonra.

“Ana Sütü” deyişinin bir de kutsallığı var. Helal ve ak süt.

Sütle ilgili başka özdeyişler de buldum kitaplarda. İşte bir bölümü:

“Sütlü iken sağdım sütümü, sütsüz iken koca domuz koydun adımı,

Sütlüyü sürüden çıkartmazlar,

Sütsüz koyun meleğen olur,

Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer,

Sütten çıkmış ak kaşık,

Sütüne kalmış…”

Bir aralar sütün önemi abartılmış özdeyişler bile üretilmişti. Aklımda kalan “Süt için, süt içirin”di. Ne denli yararlı oldu, bilmiyorum

Bir de “Süt Günü” ayarlandı.

Şimdilerde ne durumda bu uğraşların sonuçları, bilgim yok. Ama süt ürünlerinde , yoğurtta, peynirde.. katkı maddelerinin bolluğu bir çoklarını bu maddeleri tüketemez duruma soktu. Bir ara sokak sütçüleri küçültüldü. Sokak sütçüsünden almayın dendi.

Sütün değeri ve önemi yadsınamaz.

Ama içtiğimizde “Süt içtim, dilim yandı…” olmasın!...

GAGALANMIŞ ESİNLERİM!..

Dizelerimi, esinlerimi tek kanatlı çılgın kuşlar gagalamış

Irk-zedenin peşinde ve en önde mora funda yine

Eşleşince hacı-kuşlar acılar çeker yıllardan

Samanlıkta ayşeleşir ahmet,ayşe Ahmetleşince

Yaylaya ulaşınca sevenlere müjde taşır kağnılar

Kim ağlıyor sesi çoğalan hücresinde

Doruklarda kelepçeli ayak izleri bahtım

Ve sayısı belirsiz fabrika atıkları son şansım

Yaralı ceylana suya tuza zan zam san göç kuşlar

Su yerine keder damlar mataramdan

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.