20 Kasım günü tüm Dünya’da ve ülkemizde “ Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor. Her ne kadar bu önemli gün  basında yer almasa da  bu gün  aslında çok önem verilmesi gereken bir gündür. Çocuk,  bir ülkenin geleceğidir. Onlara ne kadar önem verilir , gerekli  sağlık ve eğitim şartları sağlanırsa  geleceğimiz güvence altına alınmış demektir.Ülkemizde çocuklarımız ve onları doğuran anaları  en çok ihmal edilen kesimlerdir. Gün geçmiyor ki çocuk istismarı ve Analara karşı saldırı, olmasın. Böylece varlığımızın en büyük güvencesi olan kesimlere büyük zararlar veriliyor. Yaşamları karartılıyor.

                Yaşamımızda çocukların yetişmesinde en önemli, en çok çile çeken analarımızdır. Analar çocukları için  her türlü fedakarlığa katlanırlar.

                Çocuklar geleceğimizin güvencesi olmasına karşın biz toplum olarak çocuklara yeterli yaşam ortamını sağladığımızı söyleyemeyiz.

                Okul çağında  okullarda  olması gereken çocuklar kötü koşullarda  zor işlerde çalıştırılıyor. Madde bağımlılarına  esrar ve eroin sağlamak için en önemli araç çocuklar oluyor.

                Çocuk gelinler ile genç kızlarımızın küçük yaşta , oyun çağlarında  yaşamları karartılıyor. Türk toplumunda yerleşmiş bir gelenek var “ Çocukların aklı ermez” denir. Aslında günümüz çocukları sosyal medyayı iyi kullananlar büyüklerden daha bilgili ve donanımlıdır. Onların bazı yerinde önerilerini babalarının dinlemesi gerekir hani bir söz vardır” Akıl yaşta değil baştadır” denir.

                Bunu dikkatten uzak tutmamalıyız.

                Bakıyorum  Çocuk Hakları gibi  önemli bir günde ne siyasi partilerden ne de  diğer demokratik kuruluşlarımızdan bu günün önemini belirten açıklamaya şahit olmadık. Bu yönde Milli Eğitim Müdürlüğümüzden de uyarıcı demeçler bekliyorduk.

                Böyle önemli günler geçiştirilmemeli. Eğer çocuklarımız geleceğimizin teminatı olarak kabul ediliyorsa onlara en iyi imkanları sağlamalıyız. İletişim alanında yapılan yenilikler ve sosyal medya’dan en çok çocuklar yararlanıyor. Bu iyi yönde kanalize edilirse gençlerin yetişmesine büyük katkı sağlar. Bu arada gençlerin gün boyu telefonu mıncıklaması veya zamanın büyük bölümünü bilgisayar başında geçirmesi uygun değildir. Bizler gelişen yaşam koşulları ve teknolojide baş döndürücü gelişmelere karşı duramayacağımıza göre yaşı ilerlemiş olanlar anne babalar  çocukları anlamaya çalışmalı onların haklı taleplerine tepki göstermemeli.

                BU DERNEK KAPATILMAMALI

                Edirne’de de merkezi olan Yetiştirme Yurtlarında Yetişenler Derneği ihmal yüzünden kapanma aşamasına geldi. Bu dernek bugüne kadar yetiştirme yurdundan yetişen gençlere hayatlarında başarılı olmaları için büyük destek sağladı. Bunun sonunda yetiştirme yurdunda yetişip daha sonra hayata atılan, bugün çeşitli iş dallarında ve mesleklerde başarılı olan kişiler var. Bunlar  yetiştirme yurtlarında  yetiştiklerini  gizlememeli. Onların çocukluk yaşamları kendileri dışında oluşan bir durumdur. Onlar sorumlu değildir:

                Yetiştirme yurdundan çıktıktan sonraki yaşamlarında başarı kazanıp bir yerlere gelmeleri onları yetiştirme yurtlarındaki bağlarından koparmamalı.

                Yetiştirme yurtlarında yetişen yavrular birbirine çok bağlıdır. Bu bağlılık her koşulda devam etmeli. Yetiştirme yurdundan yetişenler bundan utanmamalı, mutlu olmalı. Edirne Yetiştirme Yurdundan yetişenler Derneği bu konuda çocukların moral kaynağıydı. Yurttan ayrılıp hayata atıldığında bocalayan,kendini boşlukta hisseden yetiştirme yurdu çocuklarına destek oluyordu. Bu destek sonucu hayata atılıp başarı kazınmış binlerce insanımız var, hatta milletvekilleri var. Onlar için yetiştirme yurtlarında yetişmeleri gurur vesilesi olmalı.

                Edirne Yetiştirme Yurdundan Yetişenler Derneği de en başarılı derneklerin başında geliyordu. Bu dernek yönetiminde olanlar kendi arkadaşlarıyla irtibat kurup çocuklara iş imkanı sağlıyor sorunlarına çözüm buluyordu. Yetiştirme yurtlarının değişime uğramasıyla bu derneklerin önemi de kalmadı.  Şimdi yetiştirme yurdunda kalan çocuklar daha emin ellerde ailelerin yanında kalıyor. Öyle de olsa bu dernekler varlığını sürdürmeli, yetiştirme yurdu kökenli çocuklar sahipsiz kalmamalı.

                NEREDE YAPILDIĞI BELİRSİZ YİYECEKLER DENETLENMELİ

                Edirne’de sokak aralarında  çeşitli yiyecekler satılıyor. Bunların arasında  en önemlisi ekmek. Sokakta satılan ekmeklerin  nerede hangi koşullarda yapıldığı katkı maddelerinin ne olduğu konusu meçhul.

                Üretici pazarında olduğu gibi bunlar denetime tabi değil.

 Üretim yerleri belli değil. Belediye ekipleri bunlarla mücadele etse de yeterli olmuyor. Ekmek önemli bir gıda içine örneğin tuz miktarı fazla olduğu zaman bazı hastalıkları tetiklediğini bu işin uzmanları söylüyor. Doğrudan mideye giden bu ürün denetimsiz olarak satılmamalı. Aynı şekilde diğer yiyecekler de denetime tabi olmalı. Belediye ekiplerinin denetiminin yanında halkımız da sağlığı ile ilgili bu konulara hassas davranmalı. Sağlıksız ortamda nerede yapıldığı belirsiz yiyecekleri tüketenler aslında sağlığını riske atıyor demektir   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.