25  vatandaşımızın canının kaybettiği üç yüz kişinin yaralandığı Çorlu tren kazasının failleri bulunmuş.

Meğer suçlular bu hatta çalışan personelmiş, kaza sadece onların ihmali sonucu meydana gelmiş. Tren hattının  durumundan sorumlu olan üst yöneticilerin  bu kazada hiç suçu  yokmuş .

Onlar sütten çıkmış ak kaşık gibiymiş.

Burada da diğer kazalarda olduğu gibi  üst yönetimler  sorumluluğu üzerinden atarak, işin içinden sıyrılıyor.

Hani filmlere konu olan olaylarda  bir zengin  cinayet işletir  bu suçu bir garibana yüklerler, ağanın yerine  hapishaneye girer. Bu olayın ondan ne farkı var.

Burada resmen ihmal var Bu işle ilgili  kurum  yetkilileri  öyle teşhis koydu. Meğer  birkaç kişinin ihmali sonucu insanlarımız kazada yaşamını yitirmiş.

Utanılması bu kazadan ölenlerin ve yaralananların sorumlu olduğunu  iddia edecekler.

Öyle bir  karar utanıp sıkılmadan kamu oyuna açıklanıyor.

Kazada yakınlarını kaybeden ve yaralananlar bu kararı duyduktan sonra  bir kez  daha kahroldular.

İnsan hayatının bu denli ucuz olduğu ölenlerin öldüğü ile kaldığı bir ülkede nasıl huzur içinde yaşayacağız.

 Bu insanların kaza sonucu kaybettikleri yakınları için hakları yok mu? Ölenlerin geride evlatları, eşleri kaldı,

Devletimizin bunlara sahip çıkması gerekmez mi?

 Yine yaralanıp iş göremez durumda olan çalışamayan insanlarımızın devletten hak talebi olamaz mı?

Tarih bu kişileri yargılayacaktır. Bu kaza ibretlik, ve utanç abidesi olarak  anılacaktır.

Kaza geçiren insanlarla konuştuğumda, hala  o elim kazanın sokunu atamadıklarını gördüm.

Son olarak şunu belirtmek isterim ki, bölge milletvekillerimiz bu kazayı onur meselesi yapmalı.Kazazedelerin  haklarını kazanması için  parlamentoda seslerini duyurmalı.

Yoksa veballeri  onların da boyunlarında olacaktır.

BÖYLE ÇOK BİLİNMEYENLİ SEÇİM YAŞAMADIK

31 Martta yapılacak mahalli seçimler için partilerin oy oranından çok farklı seçimle ilgili  senaryolar tartışılıyor.

Siyasilerin seçim öncesi tavırlarına konuşmalarına  bakıldığında  bu seçimin öyle  huzur içinde sandık başına gidip çıkacak oylara göre sonuçlanabileceği konusunda  endişeler var.

Bugüne kadar ülkemizde seçimler konusunda  böyle bir endişe yaşamadık.

Seçim öncesi bugünkü gibi olmasa da ufak tefek tartışmalar olur, seçim günü geldiğinde herkes sandığa gider oyunu kullanıp seçimi  kazanan kaybeden tartışmasız  belli olurdu.

Bugün bakıyoruz, sandık güvenliğinden endişe eden var. Bazı siyasiler kayyumdan söz ediyor.

Seçime hile karıştırılacağı, sandık güvenliği olmayacağı söyleniyor. Bazı kişilerin seçimi provoke edeceği yolunda iddialar var.

 Bırakınız Allah aşkına  millet kendi iradesiyle huzur içinde oyunu kullansın.

Bu nihayet bir mahalli seçim. İnsanlarımız her gün yüz yüze olacağı hizmetinden yararlanacağı belediye başkanlarını seçecek. Bu seçimi başka mecralara çekmenin alemi ne?

Seçimi  başka yöne ,farklı mecralara  çekilmesinden kimler yararlanacak?

 Seçime bir aydan az bir zaman kala tüm bu sorular insanlarımızın kafasını kurcalıyor.

Dileriz bunların hiç biri gerçekleşmez, söylenti olarak kalır. İnsanlarımızın hür iradeleri ile  seçilen mahalli yöneticiler belirlenir, kafalarda sorun işareti kalmaz.

Mahalli seçimi kazananların  parti ayrımı yaparak hizmet görme lüksü yoktur.

Onlar her görüşte olan insanlarımıza hizmet götürecek.

Peki bu seçimi adeta kör dövüşüne, insanları kutuplaştırmaya çekmenin ne alemi var.

 Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun  insanlarımız seçimden sonra da dost ve kardeşçe yaşamasını sürdürecek.

Onların arasına nifak sokmakla ne elde edilecek.

Asırlardır her türlü zor şartlarda  hangi görüşte, hangi inançta  olursa olsun birlikte yaşamayı sürdüren bu insanların huzurunu bozmayalım.

Seçimler gelir geçer . Dostluklar, kardeşlikler  ise bakidir.

ASLINDA BÖYLE OLMALI

Edirne’de mahalli seçim çalışmaları yapan AK Parti ve CHP belediye başkan adaylarının  propagandaları sırasında  kullandıkları üslubu takdirle karşılamak gerekir.

Konuşmalarında birbirine kırıcı sözler söylememeye özen gösteriyorlar.

Birbirlerini suçlayıp karalayıcı hakarete varan  sözler kullanmıyorlar.

Aslında Edirne  insanımıza da yakışan bu olmalı.

Dilerim seçim sonuna kadar da  yöntemleri böyle devam eder. Parti üst yöneticilerinin kullandıkları kırıcı birbirini ağır suçlayıcı sözlerin parti tabanında  yer almaması ne kadar anlamlı.

Gönül ister ki, parti üst yöneticileri ve onların yolundan giden, ülke insanlarımızı kutuplaştıranlar  da  bu güzelliklerden ders alsınlar.

Bu konuda  umut ışığı görülmüyor.

Parti liderlerinin birbirini suçlayan üslupları her geçen gün sertleşiyor.

Eğer bu kırıcı sözler  halkın tabanına da  yansırsa o zaman durum daha ciddi ve vahim  hale gelir.Seçim sonunda onlar söylediklerini yalar yutar.aralarındaki dostluklarını sürdürür.

Bunun faturası yine halkımıza bizlere  çıkar.

Dilerim  siyasilerimizde seçim öncesi  sağ duyu hakim olur.

Siyasilerin kırıca sözleri

------------------------------------------------------------------------------------------------------------        

KOMŞULUK İYİŞKİLERİ GÜÇLENDİRİLMELİ

Toplum barışın en önemli öğesi olan adeta kılcal damarı konumundaki komşuluk ilişkileri  ülkemizde apartman yaşantısına geçtikten sonra gittikçe azaldı.

Aynı apartmanda oturup birbirini tanımayan insanlarımız var.

Bayramlar geldiğinde komşusu ile bayramlaşma gereğini duymayan, hatta selam dahi vermeyen bir toplum haline geldik.

Bizim toplumumuzun en önemli özelliği din, cins ırk farkı gözetmeksizin birbiriyle dostça geçinmesidir.

Edirne’de daha önceki yıllarda Hıristiyan, Yahudi Müslüman uzun süre bir arada  dostça  yaşamayı başarmış.

Osmanlı döneminin en önemli özelliği bu olsa gerek.

Toplum Cumhuriyet döneminde medenileşme süresine girmesine rağmen, komşuluk ilişkileri her geçen zaman zedeleniyor.

Bir toplumda komşuluk ilişkilerinin azalması o toplum için iyiye alamet değil.

Özellikle böyle ulusal sorunların ön planda olduğu zamanlarda toplum barışa  komşuluk ilişkilerinden başlayarak  ülkeyi idare edenlere kadar  barış içinde olması gerekir.

Bunun böyle olduğunu söyleyebilir mi dendiğinde,  buna olumlu yanıt vermek zor.

               

.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.