Harbiye Marşının bir mısrasında şöyle diyor şair;
“Kanla İrfanla Kurduk Biz Bu Cumhuriyeti
Cehennemler Kudursa Ölmez Nigahbanıyız”
Bu ne güzel bir Cumhuriyet sevdasıdır.
Bu ne büyük bir vatan sevdasıdır.
Gerçekten Atatürk’ün kurarak bize emanet ettiği bu Cumhuriyet’i, Türk insanı 95 yıldır ruhuna, beynine ve bedeni nakşetmiştir.
Büyük Atatürk gençlere hitap ederken, “Gençler, Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak sizlersiniz” demiştir.
Büyük Atatürk, çağlara sığmayacak devrimlerini hiç tartışmasız Türk Gençliğine emanet etmiştir.
Gençliğe Hitabesinde de zaten bunu bir hitap harikası şeklinde vurgulamış ve Türk Gençliğine mirasını emanet etmiştir.
Gençlik, bir milletin taze kanıdır, geleceğidir. Bu nedenle genç neslin mutlaka ve mutlaka iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekir.
Milletin okullarında gençlerin beynine neyi verirseniz; genç adam, onu alacak ve yaşamını da o aldığı bilgi ve eğitimin doğrultusunda yönlendirecektir.
Bir söyleşisinde Büyük Atatürk’e, “Paşam Cumhurbaşkanı oldunuz, bundan sonra ne olmak istersiniz?” diye sorulduğunda; o büyük adam şu tarihi cevabını veriyor, “Maarif Bakanı olarak milletin bilgilenmesine hizmet etmek isterdim” diyor.
Sözümüzü Türk Milli Eğitimindeki son duruma dair tespit ve düşüncelerimiz ile bitirelim.
Üzülerek görüyoruz ki; Türk Milli Eğitimi giderek dinsel bir öğretiye dayandırılmak istenmektedir.
Ana sınıflarından başlayarak Üniversite sıralarına kadar geçen bir öğretim sürecinde; dinsel öğretim, adeta bir dayatma şeklinde süre gelmektedir.
Ana sınıfındaki çocukların o yaşta dahi sarık, şalvar ve türban türü giysilerle örtülmesi, bu ifademizin kanıtlarından birisidir.
Ve yine aldığımız son bilgilerde; Türk Milli Eğitim Bakanlığı dinsel amaçlı Vakıflarla işbirliği halindedir.
Böylesi bir durumu, ülkemizin geleceği açısından asla uygun görmüyoruz ve tasvip etmiyoruz.
Türk Milli Eğitimi Atatürkçü çizgiden saptığı günden itibaren; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de temelleri sarsılmaya başlayacaktır.
Bu duygular ve düşünce içinde büyük Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyetimizin 95 nci kuruluş yıldönümünü gönül dolusu sevgi ve saygılarım ile kutluyorum.
Yazımızı büyük Atatürk’ün o ölümsüz deyişi
İle bitirelim
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Lakin Türkiye Cumhuriyeti ilelebet (sonsuza kadar) payidar kalacaktır. (yaşayacaktır)”
