Bulaşıcı hastalık nedeniyle insanların işyerlerine gidemediği, gelirlerinin azaldığı , insanların evlerine kapalı olduğu bir zamanda bakıyoruz elektrik faturaları katlama geliyor. Bundan önceki ay doğal gazların fazla yandığı bir dönemde 70- 80 lira gelen elektrik faturası bakıyorsunuz nisan ayında  bunun iki katı 140-150 lira geliyor.

Ev sayaçlarına ulaşılamadığı  bir zamanda  böyle bir fiyat nasıl belirleniyor.?

Halk, faturalarında bu zor  günlerin önemi dikkate alınarak su faturalarında oluğu gibi indirim beklerken katlı bindirim  fiyatı geliyor.

Evinde olmayan bir aileye yüz lira elektrik faturası yazılmış bunun nedenini soran yok mu?

Özelleştirme sevdalıları, bu tür kurumların özelleştirilmesini alkışlayanlar   acaba bu durum karşısında ne diyecek.

Aynı sıkıntı  kolonya imalatında kullanılan alkolde de yaşandı . Alkol yapımının ana ürünü olan şeker pancarı işleyen fabrikaların özelleşmesi ile de aynı zorluklar yaşandı. Sümerbankları kapattık.Böyle dar zamanda bu fabrikalar devletin olsaydı bugün maske sıkıntısı yaşar mıydık?

Aradan bir buçuk ay geçti. İnsanlarımızın sağlığı için el kadar bez parçasından oluşan maske  üretip halka dağıtamıyoruz çok yazık.

-------------------------------

İSTEYENLER OKUMA FIRSATI BULDU

Evlerde rehin kaldığımız bu bir ayı aşkın sürede  benim gibi okuma alışkanlığı olanlara yararı da oldu diyebilirim Kütüphanemde olan okuma fırsatı bulamadığım kitaplarımı  okuma imkanı buldum .

Özellikle bölgemiz insanını yakından ilgilendiren Osmanlı Devletinin yıkılış  sürelerini kapsayan ,halk arasında 93 Harbi  olarak bilinen Osmanlı- Rus savaşı sonrası halkı çektiği çileler konusunda  yazılı eserle ve belgeler  çok sınırlı.Balkanlardan yapılan zorunlu göçte   atalarımız ne çileler çekmiş. Yine Balkan Harbi sırasında Edirne’de yaşanan işkence kırım, günleri,Kurtuluş Savaşı sonrası mübadele zamanında ülkemize gelen soydaşlarımızın çektiği çileleri kapsayan eserleri okuma fırsatım oldu.

Özellikle Balkan Savaşındaki hezimetin nedenlerine bakıldığında bugün herkesin ibret alınması gereken olaylar yaşanmış.

Ülke yöneticileri arasında yaşanan gruplaşmalar, kavgalar,ordu arasına kadar sirayet eden hizipleşmeler  savaşın kaybedilmesinde önemli bir etken olmuş.

Onun yansımasını bugün dahi görüyoruz.Ülkemizde en çok birliğin olması gereken bir zamanda halk arasında kutuplaşma siyasetinin olması kime yarayacak.?

----------------------------

ATATÜRK’ÜN HALK İRADESİNE GÜVENİ

Bir tarafta işgale uğramış Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul’dan kurtuluş mücadelesine yönelik düşmanlığı,yıkıcı faaliyetleri.

Diğer yandan baş gösteren gerici iç isyanlar ülkemizin topraklarını Sevr Antlaşması ile  paylaşan emperyalist güçlerinin saldırıları arasında ülke topraklarına sahip olma savaşı veren Atatürk ve dava arkadaşlarının ne güçlükleri göğüsleyerek bize bu güzel yurdu kazandırdıklarının herkes bilincinde olmalı.

Bu mücadeleyi detaylı şekilde anlatan Ata’mızın kendi ifadelerinden oluşan Söylev’ini ,Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun  100.yılı olan 23 Nisanın yıldönümünde tekrar okuma fırsatım oldu.Atamızın tüm güçlüklere ve engellemelere karşın meclise, halk iradesine duyduğu saygıyı,demokrasi adına   o zor durumda ne büyük bir özveri ile hareket  edildiğini meclise saygıyı  öğrendim. O meclis ki,  birçoğu Atatürk’ün görüşlerine karşı, her fırsatta bunu dile getiriyorlar Yunanlılar Ankara’ya dayanmış bazıları Mustafa Kemal’e savaşın kazanılması için kısa süreli yetki verilmesine karşı çıkıyor. Bu sırada iç isyanlar teşvik ediliyor. Cumhuriyetin temellerinin atılması, savaşın kazanılması da birlik beraberlik için  yeterli olmuyor. Bazı milletvekilleri sadece Atatürk’ü hedef  amacıyla meclise  önerge  vererek bir kişinin şu anda ülke dışında bir yerde doğması ve aynı adreste beş yıl oturmamsı halinde millet vekili  olamayacağı  teklif ediliyor.

Atatürk bunları da açık ve gizli yapılan meclis toplantıları adındaki kitaplarda açıklıyor.

Bu güzel ülkemizi bize emanet eden fedakar,cefakar insanlar tüm bu komploları, engelleri aşarak Cumhuriyeti kurdular. Bugün onlara karşı karalama kampanyası yapanların o günkü anıları ,kurtuluş önderlerinin çektikleri çileli günleri anlatan eserleri okumalarında yarar var.

Herkes bu ülkenin büyük fedakarlıklar sonucu kurulduğunu akıldan çıkarmamalı.

Geçmiş yıllarda yaşananlar  bugün hepimize ders olmalı.

--------------

FIKRA

NEYZEN TEVFİK VE ATATÜRK

Neyzenin çok güzel ney çaldığını haber alan Atatürk kendisini çağırtır.

Neyzen’in uzun uzun çaldığı neyi dinledikten sonra  kendisine sorar:

“Tevfik bey ,bu güzel akşamın hatırası olarak size ne gibi yardımda bulunabilirim.Der.

Neyzen:

‘Hiçbir şey istemem’  diye cevap verir

Atatürk’ün ısrarı  üzerine

“Benim nüfus kağıdım yok. Bana bir kafa kağıdı çıkarın” der.

Atatürk hayretle sorar:

Sen kaç yaşına geldin, nasıl olur da senin nüfus kağıdın olmaz” Der

Neyzen:

“Altmış yaşına yaklaştım ama bugüne kadar nüfus kağıdı çıkarttırmadım.çünkü bundan önceki hükümetleri tanımadım. İlk kez senin hükümetini tanıyorum ”der

-----------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?

İLK KADIN MUHTAR GÜL HANIMDI

Türkiye’de ilk kadın muhtarlığı Gül Hanım kazandı.

Türk kadınına köylerde  ,muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerinde  oy kullanma hakkı veren kanunun 1934 yılında kabulünden sonra yapılan köy muhtarlık seçimlerinde Aydın iline bağlı Çine ilçesinin Demirdere köyünde Gül Hanım erkek rakiplerini geride bırakarak muhtarlığı kazandı.Böylece Türkiye’de ilk kadın muhtarı oldu.

     

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.