Bugüne kadar zamanın büyük bölümünü doğa güzelliklerini çektiği fotoğraflarına yansıtmayı ilke edinen Ali Çıtak Hocamız, Uzunköprü Yeniköy’de 1950 yılında doğdu. Gerekli eğitimi sonrası tarih öğretmeni olarak görev yaptı. 1996 yılında emekli oldu. Daha sonra 17 yıl süreyle üniversite kurslarında görev yaptı Çıtak’ın Fotoğrafçılığa karşı ilgisi daha lise yularlında başladı.Bu konuda fotoğrafçılığı karanlık odaya girerek öğrendi.
1990 yılından sonra fotoğrafçılığa daha çok ağırlık verdi. Fotoğraflarında çevre sorunları, doğa güzellikleri, tarihi dokunun bilinçsizce yok edilmesi, insan emeğinin yeterince değerinin olmaması, , toplumda sosyal farklılıklar,yaşam savaşı veren insanlar, Ali Hocanın çalışma alanlarını oluşturuyordu. Çıtak, yurt içi ve yurt dışında fotoğraf sergileri açtı. bu sergiler sanatseverlerin büyük beğenisini kazandı.
Slayt gösterileri yaptı Bu arada birçok belgelerin hazırlanmasına katkı sağladı.
Ülkemizde farklı kültürlerin tanıtılmasına katkı yaptı .Çırak Avrupa ülkelerini gezerek ilginç fotoğraf karelerini çekme imkanı buldu. Yeniköy’de kültür etkinlikleri düzenlenmesine katkı yaptı. Çıtak,EFOD “Edirne Fotoğraf Sanatçıları Derneği” üyesi ve Türkiye fotoğraf Sanatı Federasyonunun 16 kuruluş üyesinden biridir. Çıtak son dönemde Türkiye’nin doğal yaşamı fotoğrafçılığına ağırlık verdi.Çıtak’ın en büyük amacı her zaman gülen ve mutlu olan insanların fotoğraflarını yansıtmak oldu.
Ali Çıtak, bu bedelin ülkemizde ancak laik ve insan haklarına saygılı bir yönetimle sağlanacağı inancında.
--------------------
PANDEMİ DÖNEMİNDE DE ÇALIŞMAYA DEVAM
Günümüzde yaşam koşullarının kısıtlı olmasına karşın doğa tutkunu Çıtak ,sanatsal faaliyetlerini sürdürüyor. Son olarak Edirne Halk Kütüphanesinin Ahmet Badi Sergi Salonunda, bölgemiz ve ülkemizde bulunan kuş türlerinin resimlerinin bulunduğu bir sergi açtı. Bu sergiyi sanatseverler ilgi ile izliyor.Tüm kuruluşlarımızın bu tür sanatçılara sahip çıkması gerekir.
Unutmayalım ,ki insanlar her mesleğe sahip olabilir .Fakat sanatçı olmak zor ve yetenek isteyen bir iştir.
Ali hocamı bu güzel sergisi nedeniyle kutluyorum.
----------------
SANATA İLGİ AZALIYOR MU?
İnsan yaşamında önemli bir yeri olan sanata karşı ilginin azaldığı yönünde iddialar var.Her türlü imkanların olmasına karşın sanatçıları gerekli, desteği görmemesi bu alanda ilgiyi azaltıyor.
Sinemalar,müzik,sanat eserlerine yönelik sergilere eskiden olduğu kadar ilgi yok.Kitap alışkanlığımız dahi günden güne yok oluyor.Öğrenmenin en kalıcı yönteminin okumak olduğu, gelişmiş ülkelerde kitap okumanın yaygın olmasına rağmen ülkemize bu oran yeterli değil.
Televizyon ve bilgisayar tutkusu ile insanlarımız kalaycılığa kaçıyor.Öğrencilere verilen kitap okuma ödevleri dahi kitabı oluma yerine sosyal medyadaki kitap özetlerinden sağlanıyor.
Bunun bir süre sonra olumsuz yansımaları olacaktır.
Sosyal medya gerektiği zaman faydalı olacak yerlerde kullanılması alışkanlığı kazanmalıyız.Bakıyoruz çocuklarımız gün boyu devam eden ekranlardaki derslerini dinlemenin sonunda yine tabletlerden ayrılmıyor.
Bu çocukların sağlığı açısından zararlı olduğunu bu konu uzmanları söylüyor.Gençler doğadan koptu,Çevre ,ile ilgileri olmuyor.Çocukların yemek yerken ve tuvaletini yaparken dahi ellerinden tablet veya telefon eksik olmuyor.
Bu soruma el atılmalı.
---------------
FIKRA
FAİZLERİNİ DE İSTERİM
Salamon tatilini geçirmek amacıyla gittiği köy civarında dolaştığı sırada cüzdanını düşürmüştü.
Cüzdanında 5 bin lira olduğu için bu kaybın ardından Salamon adeta deliye döndü.
İki ayın sonunda namuslu bir köylü cüzdanı buldu ve sahibine mektup yazarak bildirince Salamon sevinçle köyün yolunu tuttu.
Ve köylüden cüzdanını aldı.
Salamon’un cüzdandaki parayı sayarken kaşlarının çatıldığını gören köylü merek ederek sordu:
“Yoksa cüzdanındaki para 5 bin liradan fazla mıydı?” Diye sordu.
Salamon “hayır” dedi.
Ama parayı kaybedeli iki ay olduğuna göre,bu arada kaybettiğim faizler kim bana ödeyecek,Ben onu kimden alacağım” dedi.
