Aslında bu sonucun böyle tecelli edeceğini direk olarak söyleyip yazmasam da birçok köşe yazımda ima edici yorumlar yaptım.

Recep Gürkan'ın her ne yapılırsa yapılsın,nasıl bir muhalefet uygulanırsa uygulansın,ne tür kara propogandalara maruz bırakırsa bırakılsın bu seçimin galibi olacağını hissettirici ifadelere yer verdim.

Hatta bir Belediye Başkanına vadettiklerini ve yapmayı planladığı yatırımları hayata geçirmesi için bir dönemin az olduğu ve iki dönem görev yapmanın daha yararlı olacağına inandığımı yazmıştım.

Ak Partinin aday konusunda bir sıkıntısı olmadığını ama İl ve Merkez İlçe yönetimlerinin gerekli çalışmayı ve Edirne halkının beklediği ilgi alaka,yakınlık,samimiyet,yardım ve güler yüzü seçimlere üç ay kala değil beş yıl boyunca yapmalarını beklediği birçok kez ifade ettim.

Hatta aday gösterilen Koray Uymaz'ın görev kendisine tevdi edildikten sonra Genel Merkeze giderek; "benim bu yönetimler ile seçim kazanmam zor olur,onun için yeni bir yönetim oluşturup onlarla çalışayım" demesi gerektiğini ifade etmiştim.Bu göreve kendisi talip olmuş ve mevcut aday Koray Uymaz'ın 20 gün gecikmeli olarak aday gösterilmesine neden olmuş bir İl Başkanının çalışmasında göstereceği fedakarlık özveri,samimiyet ve gayretin derecesini siz tahmin edin

Beş yıla yakın bir süre birbiri ile görüşüp bir araya gelmemiş insanların oluşturacakları çalışma grubunda samimiyet ve inancın fazla olamayacağını birçok platformda dile getirmiştim zaten.

Benim gibi birçok kişi merak ediyordur diye sormak istiyorum; "Ak Parti adayı Koray Uymaz acaba İl Başkanlığı binasına seçim çalışmaları öncesinde kaç yıl önce gidip Başkan Akmeşe ile sohbet etmişti?"

Birçok kişiye sorduğum bu sorunun cevabı; "aday olana kadar hiç görmedik" olmuştu.

Partinin kuruluşundan itibaren yıldızları barışmamış ve birbirine yakın olamamış insanların seçimlere üç ay kala tesis ettikleri birliktelikte ne kadar samimiyet,dostluk ve yakınlık içerir?

Ve bunu Edirne halkı ve Ak Partiye gönül vermiş insanlar biliyor.

Ak Parti yönetimlerinin adayını; "Mustafa Hatiplerin adamı" olarak görerek gerçek birlikteliği sağlayamadığını söyleyen birçok Ak Partili ile sohbetlerim olmuştur.

Hatta Ak Partinin kaybetmesi halinde fazla üzüntü yaşamayacaklarını ifade edenlerde bir hayli fazlaydı.

Ak Partiye gönül verenler bu durumda bir araya gelerek seçim çalışması için vatandaşın karşısına çıkan bu gruba karşı nasıl bir yorum yapar ve nasıl değerlendirir.

Ben şunu da söyledim ve yazdım; "Bazı yöneticileri yanına alarak seçim çalışması yapmak kardan çok zarar da getirebiliyor siyasette"

Yani sözün özü şu ki;Edirne'de CHP dışında bir partinin seçim kazanması için üç dört aylık bir çalışma yetmez ve yetmiyor da.

Yönetimler dört buçuk yıl yatacak,halkın derdiyle sorunlarıyla ilgilenmeyecek,Parti kapılarını vatandaşa açarak derdini dinlemeyecek,sorunlarına çözüm arayıp bulmayacak,hastasına,cenazesine,düğününe gitmeyecek ve seçimlere üç ay kala kapı kapı dolaşıp el sıkacak sarılıp öpecek ve oy isteyecek.

Böyle bir durumda başarı beklemek hayalcilikten öte gitmez.

Edirne insanı bunu yemez ve yetmiyor da zaten.

Koray Uymaz buna rağmen başarılı olmuştur ve yüksek bir oyla kaybetmiştir.

Bana göre Ak Partide olması gereken şudur;İl Başkanı Ankara'ya Genel Merkeze ekibi ile gidecek,Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme imkanı sağlayarak kendisine şunları söyleyerek af dileyecekler; "Sayın Cumhurbaşkanım;bizler partimizin kuruluşundan bu güne kadar sizin çok arzuladığınız Evladı Fatihan diyarı,Ecdat Başkenti Edirne'mizde size layık başarıyı yakalayamadık.17 yıldan bu yana ülkeyi yöneten partimize ve sizlere bu güzelliği yaşatamadık.Bu nedenle üzgünüz ve görevden affımızı istiyoruz" demelidirler.

İşte o zaman vicdanen de rahatlamış olurlar.

Çünkü bu başarısızlık sadece onların yönetiminin değil bu güne kadar gelmiş geçmiş tüm yönetimler bu sevinci ve zevki Reislerine yaşatamadı.

Benden söylemesi.

DEVAM EDECEĞİZ..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.