Edirne’nin tüm kurum ve kuruluşları  bugüne kadar bir türlü çözüme kavuşmayan sorunlar konusunda birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.

Böylece sorunların daha kısa sürede çözümüne katkı yapmış oluruz.

Bölge halkı olarak ne yazık kibir  böyle beraberliği sağlayamıyoruz.

Örnek  vermek gerekirse yıllardır çözüm kavuşmayan  Selimiye yanındaki kazı alanı konusunda tüm resmi ve özel kuruluş temsilcilerimiz siyasi parti yetkililerimiz  toplu olarak bunu gündeme taşımış olsalar medya da buna sahip çıksa  bugüne kadar böyle bir sorun olmazdı.

Biz sadece  siyasilerin boş vaatleriyle yetiniyoruz.

Bunlar da hiçbir zaman gerçekleşmiyor.

Toplumun genelini ilgilendiren sorunlar ancak toplu taleplerle yerine getirilebiliyor.

Başka iller  sorunu böyle toplu taleplerle  çözmüşler.

Defalarca yazdım.

Eğer Selimiye yanındaki  o rezil görüntüler Anadolu’nun bir başka kentinde olmuş alsa inanın  şimdiye kadar on kez çözüme kavuşurdu.

Bizler sadece   işin lafı ile meselelerin çözüleceğine inanıyoruz.

Bunun böyle olmadığını bir türlü öğrenemedik.

Bunun sonunda da bölgesel hizmetler ve sorunlar geciktikçe gecikiyor.

Selimiye yanındaki kazı alanının bir an önce çözüme kavuşması için  tüm halkımızın ortak talebi var mı?

O halde bu ortak isteği neden bugüne kadar  tüm meslek kuruluşlarının, sendikaların, odaların ortak isteğiyle kitlesel olarak  dile getirmedik.

Kurumlarımızın  ayrı ayrı istekleriyle bu tür meseleler çözümlenmiyor. Bunu iyice anlamamız gerekir.

-------------------------------

KAMERA KAYITLARI KONTROL EDİLMELİ

Edirne’de toplu  yolcu taşıma işini bir firmamız yapıyor.

Bu görevi üstlenen ETUS konusunda bugüne kadar olumlu ve olumsuz birçok talepler oldu, bunların bir kesimi çözümlendi.

Sürücüler eğitime tabi tutuldu.Bu olumlu sonuç verdi.

Yaya geçitlerinde  yayalara öncelik tanınması konusuna tüm minibüs sürücüleri riayet ediyor.

Yalnız burada  sık  sık rastladığım bir konu  hakkında yetkilileri uyarmak isterim.

Az sayıda da olsa bazı sürücülerimizin  yolculara karşı tavırları  Edirne halkına yakışacak düzeyde değil.

Onun için birlik yönetiminin minibüslerdeki kameralarını kontrol etmeleri sürücülerin hatalarının azalmasını sağlayacaktır.

Kuşkusuz  onların işleri de çok zor bunu kabul ediyorum.

Yalnız  sürücülerin minibüse binen bir yaşlı kişinin sendeleyip düştüğünde “ Önüne baksana tutunmadan binmesene” diye  söz etmesi doğru  değil. Yine bir durakta bekleyen yolcuları görüp” yanındaki ile muhabbet ediyorsunuz binecek misin binmeyecek misin” diye tepki göstermesi uygun olmuyor.

Bazı sürücülerimiz öfke kontrolü denetiminden geçmeli.

Unutmayalım ki  Edirne bir turizm kenti.

Edirne’ye  her gün  başka illerde  binlerce insan geliyor.

Bunların çoğu minibüslerle  şehre gidip geliyor. Minibüs sürücülerimiz  fahri turizm elçisi gibi olmalı.Sözlerine ve hareketlerine dikkat etmeli .

Tepki gösterdikleri kişi bir başka şehirden gelmiş olabilir.

Sürücünün tepki çekecek  tavrı Edirne hakkında kötü bir imaj yaratacağını akıldan çıkarmamalıyız. Bir de gideceği yeri bilmeyen misafirlerimiz var.

Onlar sürücülere gideceği yeri sorduğunda  bazı şoförlerimiz gereken kolaylığı sağlıyor.

Bazıları ise başından savıyor. Minibüslerde  direksiyon başına geçen  kent içindeki önemli adresleri bilmek zorunda . Bu konuda  broşürler dağıtıldı.

Başka illerden gelen vatandaşlar en güvenli şekilde sürücülerden adres sorması doğaldır.

Sürücü bunu bilmiyorsa  yolculardan birine  sorabilir.

O yolcuyu başından savmak Edirne imajını zedeler.

Bunu ifade ederken genelleme yapmak istemiyoruz.

Az da olsa bu tür yakınmaların olduğunu, yetkilere iletmek istiyorum. Hatalarımızı böyle birlikte uyararak çözeceğiz. Yetkililer de  bunu mazeret bularak  geçiştirmemeli.

Neticede bu hataların faturası firmaya ve en çok Edirne’ye  çıkacaktır.

Son olarak talebi im şu:  Firma yöneticileri  yolculardan gelen uyarıları dikkate almalı, geçiştirmemeli.

Bu uyarıların doğru olup olmadığını da araçlardaki karmaları kontrol ederek öğrenmeli.

----------------------------------------

AĞIZDA GEVELEMEDEN SÖYLENMELİ

Bakıyoruz çevremizde halkın bazıları bir yerlerden şikâyetçi. Kimisi mahalli yöneticilerden bazıları resmi kurumlardan, odalardan,siyasilerden  şikayetçi. Bunların birçoğu dayanağı olmayan kulaktan duyma suçlardan türeyen yakınmalar da olabiliyor.

Aslında, bölgemizde yapılan hizmetler  konusunda  şikâyet edilmesi gereken konuların olduğu muhakkak. Bunu da doğal karşılamak gerekir..

Yapılacak  şikayetler  her zaman ilgili yerlere belgeleri ve gerekçeleri gösterilerek yapılması en doru yoldur. İşi doğrusu bu  olduğu halde  bası vatandaşlarımız  ilgile yere  iletmeleri gerektiği halde   halkımız  bunu birbirine dedikodu şeklinde duyurmayı uygun görüyor. Bu şikâyetlerde gerçeklerin saptırılması sorunların çözümünü de zora sokuyor.

Bir şikâyetin nasıl yapılacağı nasıl sağlıklı sonuç alınacağı konusunda izlenmesi gereken yollara gerek duymayıp bunları sokak ağzı ve dedikodu şeklinde duyurmayı daha emin yol olarak görüyoruz.

Bu durum  genellikle  kolaylıkla çözümlenecek sorunların çözümünü daha da zora sokuyor.     Bu tutarsızlık ilimizdeki küçük sorunların çözümü  yanında Ankara’ya iletilecek sorunların çözümünü açmaza sokuyor.

Böyle olunca  sonunda  da ilimize hizmetlerin az olmasından yakınıyoruz. Bunda yerel basının da  sorumluluğunu  yok  sayamayız..

Bizler demokratik kitle örgütlerinin desteğini alarak Edirne’ye gerekli bir hizmet üzerinde odaklanıp bunu üst makamlara taşısak o sorunun çözümü daha kolay olmaz mı?

Biz bu birlikteliği bir türlü sağlayamıyoruz.

Sonunda da işlerin olmadığından yakınıyoruz. Biz önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkasına batıralım. 

----------------------

ÖZLÜ SÖZ

Nefreti nefretle yok etmek değil, nefreti saygıyla yok etmek hüredir

YUGOSLAV  ATASÖZÜ

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.