Nisan ayında bu haber duyurulduğunda o kadar sevinmiştim ki;bir göbek atmadığım kaldı desem yalan olmaz.

Saray kazılarını gerek haber olarak gerekse de köşe yazısı olarak en fazla ele alan biri olarak 25 yıla yaklaşan ama bir türlü arzulanan sonucun alınamadığını gören ve ilgi duyan biri olarak beni ziyadesiyle üzüyordu elbette.

Aslında Kazı çalışmaları 2018 yılında Trakya Üniversitesine verilmişti ama sorumluluk Kültür ve Turizm Bakanlığı uhdesindeydi.

Hoş yine o bakanlığa bağlı ama Nisan 2020 de kazının "Cumhurbaşkanı Kararlı Kazılar" listesine alınması ve Trakya Üniversitesine verilmesi bu önemli kazıda bu güne kadar kaybedilen zamanın kısa sürede telafi edilebileceği umudunu da yeşertmişti.

Bu gelişme yaşandığında 13.Saray Kazıları ile ilgili köşe yazımı şu cümleler ile tamamlamıştım;

""Edirne Saray Kazılarının sorumluluğunun Trakya Üniversitesine devredilmiş olması,20 yıldan bu yana devam eden ve birçok kişi tarafında da akıbeti ve çalışmaları merak edilen Edirne Sarayı çalışmalarının ivme kazanacağı görüşünü güçlendiriyor.

Tabii ki bu iş bir ekip işi ve bildiğim kadarıyla da bu işte başarılı olacak Öğretim görevlileri de mevcut.

Yeter ki,bu ekibi kurarken,senin adamın benim adamım ayrımcılıkları yapılmasın.

Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerekir.

Daha önce de yazdığım gibi Maddi bir sıkıntının olmadığını ve TBMM bütçesinden ve İl Özel İdaresi bütçesinden tahsis edilen ödenek ile bu işin sürdürüldüğünü biliyoruz.

Hayırlısı olsun diyelim ve bu konu ile ilgili daha birkaç yazı yazmak gerektiğini de hatırlatalım.""

Umutlar yeşermişti ama icraatta bir ilerleme görmek mümkün olmadı bana göre.

Rektör Tabakoğlu'nun bu konuda çok gayretli ve özverili çalışmalar sergileyerek beklenen hızlı ilerlemenin hayata geçeceğini ummuştum.

Ören yeri olarak ilan edildiği için etrafı kapatılıp yasak bölge ilan edilmesi dışında Vali Hasan Duruer'in gerçekleştirdiği gözle görülür kazanımlardan başka bir ilerleme görmek mümkün değil.

Yani benim sevincim gursağımda kaldı dersem yalan söylemiş olmam.

Geçenlerde Akyazı Kuzuluktaki devremülkümde arkadaş olduğum ve daha önceki yazılarımda da sizlere tanıttığım Mahir bey yine Kazı çalışmalarını sormuş.

Değişen bir şey yok dediğimde; "Hani Üniversiteye verildi bu iş kısa sürede gelişme kaydederek birçok eser gün yüzüne çıkacak demiştin ya Hocam"alaycı serzenişi ile bir kere daha boynumun bükülmesine neden oldu yine.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.