Gecikmeli de olsa Edirne’nin en önemli sorunu olan alt yapı sorunu düzenli bir çalışma ile  çözüm yoluna girdi.

Mahalle mahalle olarak gerçekleşen altyapı sorununu tamamlanmasıyla kentimiz  yıllardır süren bu sıkıntıdan kurtulmuş olacak.

Havaların da uygun olmasıyla bu alandaki  çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Birden fazla ekibin çalışmasıyla Edirne’nin altyapı sorununun belirlenen süreden önce tamamlanması bekleniyor.

Bu arada  altyapı çalışmaları sırasında vatandaşlarımıza da fedakarlık düşmektedir. Altyapı  çalışmalarında halkımız çalışma yapılan yollarda  geçici de olsa sıkıntıya girecektir.

Ona katlanmak zorundayız. Bu sorunun başka çözüm yolu yok. Rahata kavuşmak için böyle geçici zorlukları çekeceğiz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

SAĞLIKSIZ ÇARPIK YAPILAŞMAYA İZİN VERİLMEMELİ

Ülkemizde meydana gelen depremlerden ders çıkarmalıyız.  Bunun için Edirne’de çarpık yapılaşmaya izin verilmemeli .

Ülkemizde konut yapımı  en büyük istismar alanı olduğu  biliniyor.

Kolay kazanma  kuralları hiçe sayma konut alanında yapıldığı iddiaları yaygın.  Edirne Belediyesi’nin bu alanda  deneyimli elemanları kolay kazanç yolunu seçmek isteyen kişilere fırsat vermemeli.

İnsanların ömür boyu içinde yaşayacağı alanlar her zaman güvenli olmalı.

"Edirne deprem bölgesi değil” diye işi hafife almamak gerekir.

Edirne’de bugüne kadar yapılan   binaların  ne kadar güvenli olduğu tartışılır.

Bu konuda vatandaşlar tarafından  yapılan şikayetler dikkate alınmalı.

Evlerde yeni dekor oluşturmak işyerlerindeki  kolonları keserek daha geniş mekan açmak isteyenlere o apartmanda bulunanınlar  yaşamları  tehlikeye gireceğini dikkate alarak şikayette bulunmalı.

Evlerdeki kolonlar binaların en büyük  güvencesidir.

Bunlardan biri yok edildiği veya güçsüz duruma geldiği zaman o bina  depreme dayanıksız duruma gelir.

Elazığ- Malatya depremi  herkes için  ders olmalı.

Yanında sağlam bira olmasına rağmen bazıları neden depremde   yerle bir oldu?

Bunun en önemli sebebinin yapım hatasından kaynaklandığı biliniyor. Binaların güçsüz yapılmasına  fırsat verilmemeli.

Bu konuda yapılan şikayetler belediyece  anında değerlendirilmeli.

Yoksa depremin nerede ne zaman geleceği belli olmaz.

Kentimiz de son yüzyılda   depremden zarar gören illerin arasında olduğunu unutmayalım.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

ŞANS OYUNLARI

Ülkemizde şans oyunlarının bulunmadığı gün yok. Atları geceleri de koşturup  şans oyunlarına alet ediyorlar. Adı  süper loto, şans topu ve benzeri  haftanın günlerine dağılan şans oyunları ile  halka umut dağıtılıyor.

Günlük gazeteler bu şans oyunları tahminleri ile dolu. Onlar halka ayrı bir gazete gibi  sunuluyor.

Umudunu  şans oyunlarına  bağlayanlar gün boyu  ya at koşularını izliyor  ya da şans oyunlarının numaralarına  bel bağlıyor.

Bazı kahvelerde gün boyu  at koşuları izleniyor. Umudunu atlara bağlayanlar kupona oynadığı atın  nasıl derece alacağını görmek için gözlerini TV ekranından ayırmıyor.

Kuşkusuz her ülkede bizde olduğu gibi şans oyunları  bulunuyor.

Bizde olduğu kadar çeşidi olan kaç ülke var bilemem.

Tüm gününü şansa atların koşmasına rakamların çıkmasına, futbol takımlarının kazanmasına bağlayanlar bizdeki kadar yüksek oranda olduğunu sanmıyorum.

Toplumda  emeksiz kazanç tutkusu gün geçtikçe artıyor.

Sayıları iki  el parmağına ulaşan  şans oyunlarına ilgi böyle devam ederse, bundan birileri  bunun başında  özel firmalar zengin olacak.

Bunun karşılığında  umudunu buna bağlayanlar “ belki kazanırım beklentisiyle günlerini şans oyunlarını izlemekle geçirecek

--------------------

 KİTAPLAR RAFLARDA TOZLANMAMALI

Kitap yazmak yoğun emek fedakarlık  isteyen bir uğraşı.

Bir konuyu araştıracak birbiriyle bağlantılı cümlelerini kuracak kitap haline getirip okuyucuların beğenisine sunacak okuyucular da senin fikirlerinden yararlanacak.

Bu meselenin yazar   tarafından dikkate alınması gereken durumu. Bir de yayına giren kitapları  satın alanların  aldıkları kitapları okumaları gerekir.

Kitaplar raflarda ve bir köşeye atılmak için alınmaz.

Eğer bir eseri alıyorsan o kitapta yazarın okuyuculara ne mesaj  verdiğini  öğrenmen gerekir.

Bu da ancak satır satın  okumu ile olur.

Ne yazık ki halkımızda okuma alışkanlığı her geçen yız azalıyor” kitap okuyup  elime ne geçecek” sözü her halde bizim halkımıza mahsus bir söz olsa gerek.

 Kitabı ele geçmesi gereken  bir   gelir gibi değerlendirmek  okumanın yararını kavramama   anlamına gelir.

Kitaplar bilgi sahibi olmak isteyenlerin başvuracağı en önemli  kaynaklardır.    Mustafa Kemal Atatürk’ün kısa yaşam dönemine baktığımızda iki bin beş yüzün üzerinde kitap okuduğunu  kitabın bazı yerlerini işaretlediğini, yorum yazdığını  görürsünüz.

O çileli günlerde kasıtlı imkanlarla zamanını kitap okumaya ayıran  bir liderdir Atatürk.

Belki de başarısında en büyük payı okuduğu kitaplardan  sağlamıştır.

Kitap okumanın zevkini hazzını hiçbir şeyde bulamazsınız. Gözlerin sayfalardaki yazılanlarla buluşması bilgi sahibi olmanın en emin yoludur.

Bazen minibüslerde kitap okuyan gençleri gördükçe mutlu oluyorum.

Bazılarının iddia ettiği gibi telefon tuşlarına basarak bilgilenmek kalıcı bilgi değildir.

Asıl olan kitaplardan yararlanıp okumak en kılıcı bilgilenmektir .

Gelişmiş ülkeler bu yolla o seviyeye ulaşmışlardır.

Onun için kitabı evin bir kenarında veya kitaplıklarda  bulunması gereken bir eşya gibi görmemeliyiz. Aldığımız kitapları okumaya zaman ayırmalıyız.

--------------------------

FIKRA

DALGIN PPOFÖSÖR

Dalgınlığı ile ünlü olan profesör, eve geldiğinde , eşi tebessümle o günkü gazeteyi eşine uzattı.

  Eşine:

 -“Bak senin öldüğünü yazmışlar” dedi

Profesör gazeteyi elinin tersiyle itti.

Eşi:

 “ Neden güldüğünü anlamadım ”diyerek “ Ölüm haberini verirken biraz  saygılı ve üzüntülü olmanı beklerdim”

 Profesör paltosunu çıkarırken eşine bir istekte bulundu:

“ Yarın sabah unutturma da aileye bir başsağlığı  mektubu yazalım”    

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.