Kış ortasına rağmen denizin serinliği ve gezmeye çıkılır mı? Ege olunca çıkılır. Nitekim biz de on beş gün önce yollara düştük. Şansımıza hava çok güzeldi. Uzayan yollarda bizi selamlayan zeytin, çam ağaçları ve diğerleri…

On beş gün çabucak geçiverdi. İzmir’in yosun kokulu, deniz mavisi renkli iklimi bizi üşütmez sanmıştık. Meğer öyle değilmiş. Güzel havalara rağmen sanırım rutubet başka bir soğukluk sunuyordu kent sakinlerine.

Açmış çiçekler sarı sarı kışa soğuğa aldırış etmeden gülümsüyordu, sanki.

Gündüz yolculuğu idi bizimki. Giderken on bir saati buldu. Dönerken on saat sürdü. İzmir’in Kordon boyu ve parkları… göz alıcıydı. Sahil boyunca sıraya dizilmiş uzun boylu palmiyeler.. Bölgenin ve iklimin sunucuları gibiydi

Raslantı bu ya bir etkinliğe de katıldık. Yazar Gönül Çatalcalı ile bir grup meraklı Yakın Kitabevinde toplandık. Kızım da işin içindeydi ve bizi de götürdü. Kitabevi çok görkemli ve varsıldı. Yazarların çizerlerin ve okuyanların merkezi gibiydi. Güzel bir buluşma oldu. Ödüllü yazarımız Gönül Çatalcalı’yı yakından tanıma fırsatı bulmuş olduk.

Bu arada kızımın kitaplarından özellikle yeni çıkmış şiir kitapları okudum. Ancak biri beni çok etkiledi, bayağı yararlandım: “ŞAİRİN PARMAK İZİ”-Rıza ASLAN (artshop yayınları)

Kitabın özelliği şu. Yazar özellikle genç şairlere bir mektup gönderir. Der ki

Şiirlerinizi nasıl yazıyorsunuz? Kırk yedi şair düşündüklerini kaleme alır R.ASLAN da bunları kaleme alır. Ve bir kitap böylece bir kitap oluşur Arka kapağa bakıyorum:

 “Bu kitap, şairlerin şiirlerini oluştururken neler düşündüklerini, yazma nedenlerini, esinlenme, biçim, biçem, altyapı, tasarı, şiir dili, diziliş, v.b açılardan attıkları adımları içeren bir derlemedir.

Umarım şiir adı verilen bazı çalışmalar için bir elek olur;

Şiir yazanlar bu sorumlulukla bir daha kendilerine bakarlar…”

Bu açıklama şiirle uğraşanların yolunun biraz daha açılabilr rehberlik edebilir kanısındayım.

İki yüz sayfalık yapıtta yer alan şairlerden bazıları şöyle:Mehmet Sadık Kırımlı,Mazhar Alpan. Ramazan Teknikel, Özlem Tezcan Dertsiz, Ahmet Günbaş, Bülent Güldal, Selami karabulut, Neslihan Perşembe…

Yer alan şairlerin en eskisi 1934 Doğumlu Mehmet Sadık Kırımlı, En genç şairimiz Cihan Barış Budak, 1996 doğumlu…

İlginç anlatılar da var, bazıları.

“Hem kendi cinsini hem de doğayı ve doğadaki canlıları yok eden , katleden başka bir canlı türünü göremiyoruz maalesef.”(Dizdar Karaduman)

…”Şiirlerimi duygudan öte kurguyla yazarım… (Hüseyin Alemdar)

 “Ozanı şiir yazmaya ilkin, yaşamından çıkardığı yahut yaşamasını etkileyen bir öykü iteler…” (Hülya Deniz Ünal)

“Bu akıp giden deryaya küçücük bir taş da ben attım. U marım halkası büyük olur” (Neslihan Perşembe)

 “Benim kurmak istediğim dünya kavgasız, sömürüsüz , riyasız , savaşsız olduğu kadar, namuslu, mert, yiğit, sevgi dolu, insanlarla bu yaşamı paylaşmaktı.” (Hüseyin Korkmaz)

Kitap baştanbaşa böyle yaklaşımlarla dolu Yaıtı bitirdikten sonra, bana böyle bir soru sorsalar, nasıl yanıtlardım, diye düşündüm. Ve işin içinden çıkamadım. Yüz yüze kalırsam o zaman düşünürüm, diye söylendim. Bereket kimse duymadı… Duysa ne olurdu, o da ayrı konu. Mevlana’yı anımsadım şimdi de:”Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” Sanırım dürüst olmak bu deyişin içinde saklı.

Uzun süren yolculukta bunlar da geçmişti aşklımdan. Şimdi kaleme alabildim

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.