Köşe komşum Hüseyin Erkan “Bir Yarışma ve Düşündürdükleri” (27.7.2012) yazısı…

Yazısında bir yarışmadan yola çıkarak eğitimimizin sorunlarını değerlendirmiş.

Ve bizlerden de” görüş” istemiş.

Vardığı sonuçlardan biri “ezbercilik”

Ben de bir şeyler söylemeyi uygun buldum.

Ezbercilik Yalnızca belleği, eski deyişle “hafıza” yı güçlendirir. Zihin, Algılama, yargılama, yaratma , ve problem çözme… gibi gizil güçlerin körelmesi demektir. Böyle bir yaklaşımsa ancak ve ancak eğitimin bilimsel ve pedagojik temellerin üstüne oturtulmasıyla mümkün olabilir.

Sınavların da psikolojik dengemizi olumsuz yönden etkilediği için mümkün olduğunca azaltılması gerekir. Çünkü bu çok sayıdaki sınavlar test olmasına rağmen ezberciliği körükler. Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi eğitim: Çağdaş, bilimsel, demokratik ve ilkelerine göre yönlendirilmeli, genel anlamda. Pedagojik temeller üzerine inşa edilmeli kısaca.

Sayın Erkan siz, çok iyi değerlendirmeler yapmışsınız. Bunların üzerine söylenecek söz yok gibi. Ama eğitim ve öğretim o denli karmaşık bir konu ki, eğitimcilere cilt cilt kitaplar yazdırır.

Yarışmaklara gelince:

O ortamlarda başarı biraz şansa, biraz ortama biraz da o an ki duruma dayanır kanımca… İnsan, okul yaşamında ne denli başarılı olursa olsun, bu; yarışmalarda da çok başarılı olacak anlamına gelmez.

Bu günkü sistem büyük oranda ezberciliği körüklediği için, Böyle sonuçlar yüzeye çıkacak, yarışmacıyı belki de utandıracaktır.

Öğrenciyken bizim bir ruh sağlığı hocamız vardı, ne denli doğru bilmem ama sık sık şunları söylerdi:

 “Okulun birincisi, yaşamın dümencisi…” , “Onlar iftihar tablosu değil, intihar tablosudur…”

Abartı mutlaka var, ama az da olsa gerçeklik payının olduğunu düşünmek zorundayız, gibi geliyor bana.

 “Şu Bilgi Yarış(ma)ları” (22.5. 05 Cumhuriyet)

Bu adı taşıyan bir yazım yayımlanmıştı. O yazımdan bir alıntı:

 “… edinilenleri beleğimizde tutmaksa, hem ezberciliği körükler, hem de yaratıcılığa ket vurur. İnsan zihni biriktirip saklamak yerine; özümsemek, gereksizleri unutmak, yeni bilgilere açık olmak konumundadır.

Edinilen bilgiler düşünme ve akıl yürütme yeteneklerini geliştirmek ve görüş ufkumuzu açmak, yaşam boyu karşılaşılacak sorunları kolayca aşmak içindir.

Yarışmaların böyle bir işlevi yerine getirebileceği söylenebilir mi?”

Eğlenmek, şansını denemek, kendini göstermek… gibi şeylere dayanır.

Ancak, soruların da ne denli uygun ve gerçekçi olduğu tartışılabilir.

Ve hiçbir insan, hel3 bu devirde her şeyi bilmek zorunda değildir, ömrü yetmez buna…

Gereksinim duyulan bilgileri araştırma yeteneği en önde olmalıdır, artık.

Çünkü artık en başta bilgisayar olmak üzere kaynaklar çoğalmıştır. “Ayaklı Kütüphane” devri de önemini yitirmiştir.

Özetle:

Ezbercilik değil, araştırma ve benzer yeteneklerin geliştirilmesi önem kazanmıştır . Çağ bunu istiyor bizden

Sayın dostum h. Erkan’ın isteği üzerine bunlar gelebildi aklıma. Sevgiyle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.