ÇOCUĞUNUZU KORUMAYA ÇALIŞIRKEN, YANLIŞA DÜŞMEYİN!

Okulların açılmasıyla birlikte Özel Trakya Hastanesi Uzmanı, Psikolog Bahar Şenveli, aileleri uyardı. Şenveli, ailelerden kaynaklı yanlış tutumların çocukları okuldan uzaklaştırdığına dikkat çekerek, "Çocukları okula gitmek istemediklerinde üzülmesin diye bazı aileler çocukları okula göndermiyorlar. Aileler korumacı tavır sergilediklerini düşünürken aslında yanlış yapıyorlar." dedi.

ÇOCUĞUNUZU KORUMAYA ÇALIŞIRKEN, YANLIŞA DÜŞMEYİN!

Okulların açılmasıyla birlikte Özel Trakya Hastanesi Uzmanı, Psikolog Bahar Şenveli, aileleri uyardı. Şenveli, ailelerden kaynaklı yanlış tutumların çocukları okuldan uzaklaştırdığına dikkat çekerek, "Çocukları okula gitmek istemediklerinde üzülmesin diye bazı aileler çocukları okula göndermiyorlar. Aileler korumacı tavır sergilediklerini düşünürken aslında yanlış yapıyorlar." dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
19 Eylül 2017 Salı 08:44
ÇOCUĞUNUZU KORUMAYA  ÇALIŞIRKEN, YANLIŞA DÜŞMEYİN!

    Okulların açılmasıyla Özel Trakya Hastanesi'nde görev yapan Uzman Psikolog Bahar Şenveli çocukların okula adaptasyon süreciyle ilgili bilgiler verdi. Uyku düzeninin çok önemli olduğuna dikkat çeken Şenveli, okula gitmek istemeyen çocuklar üzülmesin diye okula göndermeyen ailelerin ise korumacı tavır sergilemeye çalışmasına rağmen yanlış yaptığını dile getirdi. 
    "AİLELER, ÇOCUĞA OKULU ÖNCEDEN TANITMALI"
    Uzman Psikolog Bahar Şenveli, ailelerin okullar başlamadan önce çocuklarını uyum sürecine alıştırması gerektiğini belirterek;"Yeni okula başlayan 1'nci sınıflar bir hafta önceden zaten bir uyum programı içerisine girdiler. Anaokulları da aynı şekilde. Bu olumlu bir tutum. Çocukların tabii ki aile içerisindeki psikolojileri, o güne kadar yaşadığı olumsuz olaylar, aile içerisinde ve ya dışında gözlemlediği olumsuz olaylar onun okula uyum sürecini olumsuz olarak etkileyebilir. Ailenin okula başlamadan önce çocuk üzerinde bu konuda yapması gereken şey, öncelikle çocuğa okulu tanıtmak olmalıdır. Okula başlamadan 15 gün önce işte burası senin okulun, buraya geleceksin, demeleri gerekiyor. Sınıfı olmasa bile binayı göstermek, arkadaşların olacak şeklinde bunu anlatmak çocukların uyumu açısından daha faydalı olan bir şey. Kendini oraya ait hissetmeli çocuk. Yani ilk gün gidip büyük bir kalabalığın içinde kendini çaresiz de hissedebilir. Anne baba orada olsa da, yanında olmayacağını düşündüğü için çocukta kaygı da uyandırabilir. Önceden bilinebiliyor mu bilmiyorum ama biliniyorsa öğretmeniyle çocuğu tanıştırmak çok iyi olabilir." dedi. 
    "KENDİ YAŞ GRUBUYLA OLAN İLETİŞİMİ ÇOK ÖNEMLİ"
    Şenveli, okula başladıktan sonra okula gitmek istememenin birçok problemden dolayı kaynaklanabileceğini söyleyerek; "Okula başladıktan sonra ise okula gitmek istememe en büyük problemlerden birisi. Çocuk neden okula gitmek istemez? Bu şekilde uyum süreciyle okula alıştırılmamış çocuklar evde kendilerini güvende hissettikleri için orada ne olduğunu bilmedikleri bir ortama girdikleri için bu kaygıyı daha yoğun olarak yaşayabilirler. Kendi yaş grubuyla daha önceden olan iletişimi de önemlidir. Mesela anaokuluna gitmişse, ilkokula alışması daha kolay olur. Hiç anaokuluna gitmeyen bir çocuk, ilkokula gittiği zaman bu onda daha büyük bir sıkıntıya yol açar. Diğer çocuklar kaynaşırlar, o kendini yalnız hissedebilir.Bunlar ilk zamanlarda olan uyum problemleri. Eğitim başladıktan sonra okuma, yazmayla ilgili şeylerde bir yarışma içerisine giriliyor. Eğer ki çeşitli sebeplerden dolayı daha yavaş öğrenen bir Canlı Bahis çocuksa kendisinin geride kaldığını hissederek bundan dolayı da okula gitmek istemeyebilir." şeklinde konuştu. 
    AİLEDEN KAYNAKLANAN YANLIŞ TUTUMLAR
    Aileden kaynaklanan yanlış tutumlardan dolayı bazı çocukların okula gitmek istemediğini belirten Şenveli, "Bazen 3'üncü sınıfa gelmiş olmasına rağmen okula gitmek istemeyen çocuklarla karşılaşıyoruz. Çok değil ama zaman zaman karşılaştığımız bir durum. Bunlara baktığımızda ailelerin çok verici olduğunu, çok çocuk odaklı yaşadıklarını görüyoruz. Çocuk ben okula gitmeyeceğim dediği zaman, onu üzmemek için göndermeyen ailelerin çok korumacı davranmaları, çocuklarını üzdüklerini düşünmeleri ve bunu yaşamak istemedikleri zaman bu şekilde bir tablo çıkıyor. Aileden kaynaklanan yanlış tutumlar diyoruz biz buna. Çocuk gerçekten 2. döneme kadar kendi yaşıtlarıyla akademik anlamda bir çözüme gidemiyorsa mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Bu psikolojik nedenlerle mi yoksa zihinsel bazı problemlerden mi kaynaklanıyor, aile içi ilişkilerden mi kaynaklanıyor. Aile içinde olan huzursuzluklardan dolayı çocuğun aklın evde kalabiliyor. Bu gibi durumlarda ailenin durumu gözlemlemesi, öğretmeniyle devamlı iletişim halinde olması gerekiyor. Dikkat eksikliği olan öğrenmede zorluk yaşayan çocukların kesinlikle sınıfta ön tarafta oturtulmaları gerekiyor. Tabi öğretmenlerin iyi gözlemci olmaları önemli. Rehber öğretmenle iletişim halinde olarak gözlemlemeleri çocuğun okula daha çabuk adapte olması anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. 
    "AİLELER UYKU KONUSUNDA KURAL KOYMALI VE UYGULAMALI"
    Şenveli, uykunun çok önemli olduğuna vurgu yaparak, "Uyku düzeni de çok önemli. Bütün tatil boyuca geç yatan çocuklar var. Bir çocuğun uyku saati zaten büyüme çağında olduğu için 10-10.30'da yatması gerekir. Okul zamanı ise 9.30'da yatmaları gerekiyor ilköğretim çağındaki çocukların. Ortaöğretim içinse 11-11.30 uyku hormonunun en sağlıklı salgılandığı zaman dilimidir. Uyku çok önemli. Hem büyüme hormonu açısından önemli hem zihnin daha sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı oluyor. Ailelerin bu konuda kesin kural koymaları ve uygulamaları gerekiyor. Buna dikkat etmeleri gerekiyor. Bütün bunları sağlıklı bir şekilde uyggulayan ailelerin çocuklarında zaten problem olmaz." dedi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.