Avrupa Birliği ülkeleri son on yılda şeker sektörünü yeniden yapılandırarak , fabrikaların kapasitelerini arttırdığı bir dönemde ülkemizde 25 şeker fabrikasının satışa çıkarılması akılla izah edilemiyor. Son şeker fabrikaların da satılması demek en az 17-18 fabrikanın üretimden çekilmesi ve pancar ekicilerinin de mağdur edilmesi demektir. Türkiye'nin şekerde AB'nin nişasta bazlı şekerlerinin açık pazarı haline gelmesi demektir.
Hükümet, ülkenin en milli fabrikalarını yangından mal kaçırır gibi tek kalemde satmaya hazırlanıyor. Satılacak 14 şeker fabrikası belli oldu. Şeker fabrikalarının kamuoyunda hiç tartışılmadan AB'nin küresel firması “ Cargill” raporunun ardından satışa sunulması manidar bulunuyor. Şeker fabrikalarının satışı konusunda açıklama yapan Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran,” Başbakan Binali Yıldırım'ın bölge milletvekilleri ile yaptığı görüşme sonunda 14 şeker fabrikasının satışı için düğmeye basıldı. Buna göre Afyon, Alpullu, Bor, Çorum, Elbistan, Erzincan, Burdur, Erzurum, İlgın, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat ve Muş şeker fabrikaları satılacak. Özelleştirme adı altında yapılacak satışla birlikte Ülkedeki bütün verimli şeker fabrikaları satılmış olacak. Bu büyük satış sonunda ülke topraklarında şeker pancarı ekimi tehlikeye girecek. Zaten önlenemeyen göç, şeker fabrikalarının satışı ile birlikte daha da artmış olacak” değerlendirmesinde bulundu.
“BU KONUDAKİ STRATEJİK RAPOR GİZLENİYOR”
“Türkiye açsından bu denli önemli fabrikaların satışı için bütün hazırlıklar yapılırken özelleştirme idaresinin fabrika satışı ile ilgili olarak, hazırladığı stratejik raporlar ise sır gibi saklanıyor.” açıklamasını yapan Demirkıran” Bu durum ise fabrikaların satışıyla ilgili farklı iddiaları gündeme getiriyor. Fabrikaların birçoğunun değerli arazi ve şeker kotası için satılacağı iddia edilirken, bu satıştan sonra Orta Anadolu bölgesinde pancar üretimi büyük oranda tehlikeye girmiş olacak. Avrupa'da pancar üretiminde söz sahibi olan Almanya, Fransa, Hollanda ve Polonya dahi şeker fabrikalarını gözü gibi korurken hükümetin hiç tartışmadan fabrikaları satışa sunması büyük bir ciddiyetsizlik, kamu malını yağma olarak görülüyor” vurgusunu yaptı.
“FABRİKALAR NİÇİN SATILIYOR”
16 yıllık iktidarı döneminde borçla ve tüketimle büyüme modelini benimseyen AKP. Altyapı yatırımları ve inşaat rantıyla övünürken fabrika açmamasıyla da “ markalaştığına” değinen Demirkıran, “ Bu da yetmezmiş gibi çiftçilerimizi gözbebeği ürünü şeker pancarının ve şeker fabrikalarının idam fermanının imzaladı. Bütün bunları, tam da ülkemize nişasta bazlı şeker üreticisi ABD'li “ Cargill”in “ Tavsiye Raporunun ” ardından olması oldukça manidardır. Şeker Fabrikalarının satılması hem o yörelerin şeker üretimine darbe vuracağını, hem de yerel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini kaydeden Ali Demirkıran; “ Asıl önemli olan Türkiye'nin kendi ürettiği ve güçlü olduğu şeker fabrikalarından vazgeçerken hem ithalatçı duruma düşecek hem de sağlık açısından zararlı olan mısır şekerine mahkum olacak.” Uyarısında bulundu
“ ALMANYA ŞEKER FABRİKALARINI YENİLİYOR”
Avrupa ülkelerinin son 15 yılda şeker fabrikaları başta olmak üzere şeker sektörünü yeniden yapılandırarak, pancardan şeker üretiminde rekabetçi bir duruma geldiğine dikkat çeken Ali Demirkıran konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Türkiye ise bu süre içinde pancar üretimi ve şeker fabrikalarına yönelik hiçbir planlama ve strateji belirlemedi. Bu nedenle fabrikalar rekabetçi konumunu her geçen gün kaybederken, yapılacak özelleştirme ile de ülkenin pancardan şeker üretimine büyük darbe vurulmuş olaca
Son 15 yılda yapılan özelleştirme ülke istihdamına ve üretimine bir katkı sağlamazken özellikle gıda sektöründe yapılan özelleştirmeler ve ülkenin yerli üretimine büyük darbe getirdi. Özellikle Et ve Süt Kurumu'nun ve süt sektöründe yapılan özelleştirmeler bugün ülkeyi hayvancılıkta ve et üretiminde ithalatçı bir konuma getirdi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de ülkenin pancar üretiminden çekilmesini gündeme getirerek, Türkiye şeker ihtiyacını tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamaya başlayacak” dedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI RAPORU BÖYLE DEMİYOR
Hükümetin şeker fabrikalarını özelleştirme kararı Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun raporu ile de çelişki oluşturduğunu belirten Demirkıran” Milli Gazete tarafından ortaya çıkarılan Bilim Kurulu Raporunda nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığını büyük zararı olduğunu belirterek kotaların düşürülmesi ve NBŞ'nin gıda maddelerinde kullanımının sınırlandırmasını istemişti. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ise nişasta bazlı şekerlerin üretimini daha da artıracak. Zira ortaya çıkan şok” Cargill” raporunda şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geniş yer verirken fabrikaların bir an önce özelleştirilmesini istemişti” uyarısında bulundu..
ERBAKAN TARAFINDAN YAPILAN ŞEKER FABRİKALARI
Satışa sunulan 14 şeker fabrikasından Afyon, Elbistan ve Ilgın şeker fabrikaları bizzat Milli Görüş Gobahis Lideri merhum Necmettin Erbakan tarafından ülke ekonomisine kazandırılmıştı. Bu üç şeker fabrikası da yapılacak özelleştirme ile satılacak. “ Milli ve Yerli” olmak ülkenin değerlerini satmakla değil, değerlerine değer katmakla sağlanır. Kendi ihtiyacını kendin üretmekle olur” diye konuştu.
Gazozdan çikolataya kadar birçok üründe kullanılan mısır şurubu kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü ,kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğu için Fransa, Hollanda ve İngiltere'de yasaklandı. En büyük üreticisi olan ABD'de de üretim kotası yüzde ondan yüzde ikiye düşürüldü. Türkiye'de ise üretim kotası her yıl arttırılıyor.
Emre SEDEF
21 Şubat 2018 Çarşamba 10:15