Bahar iyice gelince eskiden su satıcıları ortalığa dökülürdü. Onlar bitti. Bir ara, Kalaycıyyaaa!... seslenirdi. Onlardan da kalmadı. Bohçacılarsa çoktan veda etti.

Ve kala kala “Eskiciler” kaldı. Onları kışın hiç göremezsiniz ya da çok az görürsünüz. Ancak yaz gelip ortalık ısınınca talikalarıyla sokak sokak dolaşır. Bağırtıları duyulur ama, anlaşılmaz.

-Eskiciyyaaa!. Şunu alıyam , bunu alıyam… Eski alıyam! yeni diye satıyam.!

Bu aşamada yenicileri de eski aldıkları yerlerde izliyoruz. Yeni alan, eskiciler de az değil hani!

 “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…”

Bu sözün eskisi de yenisi de dama atıldı çoktan. Yapaylık her alanda kol gezmekte. Gördüğümüz şeyler çok zaman insanı şaşırtıyor. Etekler giderek kısalırken, bazılarının da çeke çeke uzatmakta. Günlük yaşantımızı allak bulla eden bu görüntülerin. Cinsel açlık çeken magandaların nasıl algıladıklarını merak ediyorum doğrusu? Ezilen ve baskı altında gelişip yetişen önceki kuşak kadınlarında finijit (soğukluk) yarattığı ne yazık ki acı bir gerçek. Öte yanda “abartılmış erkeklik” azgın ve doyumsuz olmakta. Böyle olunca da anlaşılması zor bir birliktelik özellikle de tek taraflı olarak yaşanmakta.

Garip giysiler, takıp takıştırmalar, açılıp saçılmalar neyin ifadesi anlamak zor. Bazen yazmışımdır. Her şeyin yeri ve zamanı var. Bu çerçevede yaşamak neden aykırılıkları çağrıştırıyormuş, bakalım.Toplumu uçlara tırmandırmak demek dengeleri bozmak demektir. Dengeler bozulunca ne olur? Yanıtı sosyal bilimlerdedir. Aslında araştırmaya da gerek yok.

Kaçak göçmen dramı boşuna mı yaşanmakta.Kaçakların bir bölümü pisipisine canından olmasına rağmen,bu gizli göç ne yazık ki sürmekte. İnsan yaşamının ve canının beş para etmediği yerlerde ne yapın insanlar! Çünkü en azından can güvenlikleri yok. Geçim desen sürünme boyutlarında. Açlık ve işsizlik Arap saçına dönmüş. Nasıl kaçılmaz bu koşullardan? Nasıl, canından olmayı bile göze alırlar? Sanırım açıklaması az önceki çizgilerde.

Şu çöp bidonlarını ellerindeki demir çubuklarla altüst edenler ne arar? O insanlar neden bu durumda.? Irk , renk ve inanç ayırımları kimin işine yarıyor?

Yıllar önce çocuklar için yazdığım bir şiirimde “Tüm insanlar kardeştir/Yaşamak

İçin doğar…” demiştim. Sonra bir ara ”Kitap yazma seferberliği” başlatıldı. Ben de bu şiirlerimi bir dosyada toplayıp bakanlığa göndermiştim. Dosyam kitaplaşmaya uygun görülmedi ve geri gönderilmişti.İncelenmiş dosyam. Bazı yerlerin altı çizilmiş falan. Altı çizilen dizelerden biri de buydu işte. Ne yaptım… Bağrımıza bastık anlayacağınız

Uzun lafın kısası iki alıntı. Hem de internetten:

 “Dünya kötülük yapanların değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.”

Albert Einstein

***

Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Allah’ı kullanırlar.” Giordano BRUNO

Bir de son söz : “Görünüşe aldanma!...”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.