İşyeri sahipleri satışlarında  güveni sağlamak için sattıkları ürünlerde etiket koymayı ihmal etmemeli.

 Edirne belediyesi etiketlerin konulması  konuda ısrarlı davranıyor, sak sık denetim yapılıyor .

Müşteri güveni  daha ziyade satacağını ürünün üzerine satış fiyatını gösteren  etiket ile sağlanabilir.” Efendim serbest piyasa dönemindeyiz ben istediğim fiyatı koyarım” mantığı yanlıştır.

Tabii bu etiketler az sayıda da olsa  bazı açıkgözlerin  yaptığı gibi önü başka arkası başka  fiyatlı olmamalı. Edirne gibi  yerli ve yabancı turistlerin yoğunlukta olduğu turizm kentinde  müşteri memnuniyetini sağlamak  en önemli faktör.

Bu konuda yapılan denetimlerin daha sık yapılması müşteriye güven sağlanması gerekir

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

PAZARYERLERİ TERAZİLERİ

Pazaryerindeki pazarcıların terazilerin ibreleri müşterilerin görebileceği şekilde  olması gerekir.

Müşteri alacağı malı  seçip pazarcının bunu müşterinin görememeciği bir yerde tartması ister istemez şüphe yaratabiliyor.

Bu konuda  müşteriler tarafından şikayetler de oluyor.

Terazi ibreleri müşterinin rahatlıkla görebileceği şekilde olsa,  müşteriler gönül rahatlığı ile alışveriş yaparlar.  Müşteri satıcının insafına bırakılmamalı .

Belediye  denetimlerinde bu konu da gündeme getirilmeli.

Bir vatandaş  pazardan iki kilo domates almış. Satıcının  terazi a müşterinin göremeyeceği yerde  olduğu için   satıcı tamam deyince parasını ödeyip oradan ayrılmış.

Vatandaş,aldığı ürün biraz hafifi olduğunu görünce bir başka yerde tarttırınca üç yüz gram eksik olduğunu görmüş.

İşte bu olmamalı. Böyle müşteri güveni kazanılmaz.

Böyle kazanılan para ise helal para olmaz.

O nedenle  pazaryerlerinde esnafların terazileri kontrol edilmeli  en önemlisi  esnafların terazileri müşterinin görebileceği yerde bulunmalı.

--------------------------------------

VELİLER ÖĞRENCİLERİN YİYECEĞİNE DİKKAT ETMELİ

Geçtiğimiz hafta İlk öğretim okulları açıldı.

Öğrenciler  okul kantinlerinde olduğu kadar yakınlarındaki marketlerden de yiyecek alıyorlar.

Okul çevresindeki bu işyerleri belediye ekiplerince sık sık denetlenmeli.

Öğrenciler için zararlı olabilecek  yiyeceklerin satışına  kesinlikle izin verilmemeli.

Bu arada satılan ürünlerin kullanım süreleri  geçip geçmediği  denetim altına alınmalı. Bu alanda  yeterli denetim yapılmadığı konusunda yakınmalar var.

Hiçbir işyeri olmayan, seyyar olarak satış yapan bazı kişilerin okul çevresine gelerek ürünlerini pazarladıkları yolunda veliler tarafından şikayet alıyoruz.

Bu konuda veliler ve öğretmenlerin duyarlı olması bu kişilerden öğrencilerin alışveriş yapmamaları konusunda uyarmaları  gerekir.

Öğrencilerin denetimden geçmeyen yiyecekleri almalarına izin verilmemeli.

Geçmiş yıllarda bu alanda  acı deneyimler yaşandık.

Okul çevrelerini kendileri için  uygun pazar olarak gören bazı  yiyecek satıcıları öğrencilere  sağlıksız  yiyecek pazarlayabilir.

Bu durum özellikle veliler tarafından öğrencilere “ Sakın bilmediğiniz yerden yiyecek almayınız” diye iyece tembihlenmeli. 

Onlar geleceğimizin güvencesi nesiller .

Onların en sağlıklı şekilde yetişmesi  ise öğretmen ve velilerin beslenme konusunda duyarlı davranmaları ile sağlanabilir. Bu konuya aman dikkat  diyorum.

-------------------------------

-ÖĞRENCİLER ÇEVRE TEMİZLİĞİ KONUSUNDA UYARILMALI.

Bakıyoruz bazı okulların çevreleri çöplükten farksız bu çöplerin genellikle öğrencilerin yiyecek atıklarından olması düşündürücü.

Temizlik konusunda daha duyarlı olması gereken yeni nesil   ne acıdır ki çevre temizliği  konusunda   yeterli duyarlılığı göstermiyor .

Böylece  çevre duyarlılığı  konusunun aileler ve okul yönetimi tarafından öğrencilere yeterince anlatılmamasından kaynaklandığı ortaya çıkıyor.

Yakınında çöp aracı olmasına karşı yediği yiyeceğin ambalajını veya içtiği suyun kabını  çevreye atıyorsa  orada çevre temizliği konusunda eğitim eksikliği var demektir

Bu önemli sorun  eğitimcilerimiz ve aileler tarafından öğrencilere defalarca  anlatılmalı.

Çevre temizliğini ihlal edenler anlayacakları şekilde uyarılmalı.

Onlara  kendi yaşam alanları yaşanamaz duruma getirdikleri hatırlatılmalı.

----------------------------

ÖĞRENCİLERE KÜFÜR YAKIŞMIYOR

Dikkat çeken bir başka konu ise öğrencilerin konuşmalarında  sık sık küfürlü kelimeler kullanmaları .      Özellikle bu küfürlerin toplumun en kutsal varlığı  analar adına olmasa  utanılacak durum.

Dinimizce de en kutsal  varlık sayılan,  bizi dünyaya getiren  analarımız adına kötü sözlerin kullanılması  özellikle bir öğrenciye hiç yakışmıyor.

Öğrenciler ağzından çıkacak sözlere dikkat etmeli.

Bu konuda çevresine de örnek olmalı. Ne yazık ki öğrenci gençlerimizden böyle galiz küfürler duymak endişe verici bir durum.

Bu arada eğitimcilerimiz de böyle ağzı bozuk küfürlü konuşan öğrencilere tespit ettiklerinde  açıkça arkadaşları arasında uyarmalı. 

Bu küfürlere kızların da bazen iştirak etmesi ise  işi daha tehlikeli boyuta ulaştırıyor.

Bizim toplumumuz böyle olmamalı.

Özellikle gençlerimiz konuşmalarında küfürlü kelimeleri kullanmamalı.

Türkçemizde kendini ifade etmek için yüzlerce kelime var.

Onları kullanmayıp  ahlak dışı kelimelerle kendini ifade etmek, Atatürk gençliğine hiç ama hiç yakışmaz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

HAHAM OLAMAM YA

Bekri Mustafa, bir Yeniçeri,  bir Cebeci içki içmekten Bostancı başının huzuruna getirilir.

Bostancıbaşı sorar: “Sen kimsin?”

 “Yeniçeriyim.”

“Ağa, ben de yeniçeri ağasıyım vurun 50 sopa.”

“İkincisi, cebeciyim deyince ağa da ben de cebeci başıyım der vurun 50 sopa”

Sıra Bekri’ye gelince Bekri: “Haham’ın odacısıyım” der.

Bekri’nin bu sözleri üzerine Bostancıbaşı yutkunur… “Ben de Haham olamayacağıma göre salıverin keratayı” der.

------------------------

FIKRA

KİBRİT SAĞLAM

Akıl hastasının biri  kibrit kutusunu  açtı içinden  bir kibrit çekerek çaktı, yanmadı, onu yere attı. Bir yenisini çıkardı onu da çaktı o da yanmadı.

Onu da yere fırlattı. 

Üçüncü kibrit ateş aldı.

Akıl hastası kibritin yanması üzerine “ Bu yanıyor onu saklayayım” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.