Edirne şehir içi ulaşımını sağlayan iki kooperatiften biri olan ETUS şu anda zor günler yaşıyor.Maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşaması nedeniyle ortaklarının da çaresizlik içindeki bekleyişleri sürerken bu kooperatifimiz ile ilgili yazmış olduğum iki yazımı sizlerle paylaşarak Etusun dününü ve bugününü anlatmaya çalışacağım.
İşte o iki köşe yazım;
1--ETUS BÜYÜYOR…28-9-2016
“Nereden nereye” diye başlamam gerekir yazıma.
Çünkü yeni adı ETUS olan Serhad Birlik şehir içi ulaşım kooperatifinin geçmişini de çok iyi bilenlerdenim.
O günün şartlarındaki araçlar ile başlamıştı Edirne ye hizmete.
Sanırım 1970’li yılların başlarıydı.
Yeni Edirne yani kooperatif evleri henüz yoktu ve 80’lerde başlayan yapılaşmada oranın kahrını ve külfetini hep onlar çekmişti.
Yani bu günün ETUS patronlarının babaları.
Taksilerin kış aylarında çamur batak nedeniyle gitmek istemediği yeni yerleşime hiç aksatmadan yolcu taşıdılar.
O dönemde Kapıkule hattından yer alabilmek için Serhad Birlik hattından üç hat satmak gerekirdi.
Çünkü Kapıkule hattı revaşta olan bir hattı.
Daha sonraki yıllarda tabiî ki işler tersine döndü.
Serhad Birlik büyüklü küçüklü birkaç Kooperatifi de bünyesine katarak yıllardır Edirne halkına en iyi hizmeti vermeye çalıştı.
Serhad Birliğin büyümesi ve hattının para etmesi doğal olarak bazı kesimleri rahatsız etti ve eleştirilerin çoğalmasına neden oldu.
Toplu ulaşımda en büyük ve rahatsız edici kaos ve olaylar 2004 yılında başladı.
Belediyenin tarafsız kalmaması ve Ulaşım sektörünü Belediyenin en önemli gelir kaynağı gibi görmesinin sancıları yaşandı o yıllarda.
Yeni Kooperatifler üretilerek rakipler çıkartıldı.
Belediye sürekli olarak para istediği için de birçok esnaf zor duruma düştü hatta araçlarını ve hatlarını yok pahasına satmak zorunda kaldı.
Kavgalar dövüşler Edirne ye hiçte yakışmayan olaylar yaşandı.
Belediye Başkanı Recep Gürkan göreve gelmeden önce ben bu sorunu çözeceğim dedi ve rakip olan iki Kooperatifin başkanlarını Meclis listesine alarak bir anlamda sessizliği sağlamayı başardı.
Ama birleştiremedi.
O zaman sayıları 35 in üzerinde olan Tek Araçla Ulaşımda sanırım şu anda sadece 10 araç kaldı.
Dileriz onlarda bu birliktelikte yer alırlar ve Toplu Ulaşımda uzlaşı sağlanmış olur.
Başkan Gürkan’ın en çok üzerinde durduğu konuların başında geliyor Toplu Ulaşım.
Konuşmasını dikkatle dinledim.
Çünkü dinlemeye zorlayan bir üslup, içerik ve anlamlı konuşmaydı.
Bir eğitimciye yakışan nitelikteki irticai konuşmasında her kesime hitap etti.
Araç sahiplerine, şoförlere, yolculara bir anlamda öğütler verdi.
Her konuda bilgi ve deneyim sahibi olduğu izlenimini hemen anlıyorsunuz konuşmalarından.
Evet, Edirnelilerin şehir içi ulaşımında rahatını ve konforunu düşünen Başkan Gürkan ve Başkan Giyik böyle bir tören için fazla sayılabilecek sayıdaki izleyiciden tam not aldılar.
Bende kendilerini tebrik ediyorum ve bir Edirneli vatandaş olarak kendilerine teşekkür ediyorum.
2--ETUS'UN MAZOT ALMAYA PARASI YOK.. 16-12-2020..
Şimdi yine "NEREDEN NEREYE" demek gerekir sanırım.
Dört yıl önce Etus'un büyüdüğünü yazıyorum,şimdi ise araçlarına mazot alamayacak ekonomik dar boğazda olduğunu yazıyorum.
Geçenlerde Etus Başkanı Hakan Giyik bir basın toplantısı yaparak içinde bulundukları durumu anlatarak şunları söylemişti;“Şu anda araçlarımıza mazot koyamayacak durumdayız.
Pandemi ilk başladığında Mart ayı ortalarında şahsımın liderliğinde olduğu kooperatifimiz 2 bin kişilere düştü. 2 bin yolcuya düştü. Bu yolcu sayısı 70 binden 2 bine düştü. Bu da 40-45 gün bandında gitti.
Bu 45 gün içerisinde ciddi zararlar ettik.
Daha sonralarında biraz düzelmeler oldu.
Ondan sonraki süreçte biraz serbest bırakıldı.
Serbest bırakıldığı süreçte de hastalıklar başladı ve ikinci dalgayı yaşadık. Şu anda geldiğimiz ikinci dalganın olduğu günlerde yolcu sayımız 6-8 bin civarında gidiyor. Herkes matematik yapmayı biliyor. Bunu yolcu fiyatıyla çarptığınızda çok komik rakamlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.
Bu rakamlar bizim yaktığımız mazotu karşılamıyor.
Sadece mazot yok. Bu aracın arızası var, lastiği var.
Kaldı ki araçlarda şoförlerimiz var.
Şoförlerimize maaş veremez durumdayız.
10 aydan beri 10 aylık maaşlarının yarısını vermemişizdir.
Kısa ödenekten faydalandırıyoruz. Onları da 7 gün 15 gün sürelerle faydalandırmaya çalışıyoruz ama o süreler dolduğunda yerlerine şoför bulamıyoruz.
Şu anda sahada 100 araç varsa 100 şoför demek.
Bu 100 şoförü 15 gün çalıştırdığınızda 15 gün sonra bu 100 şoförü bulamaz durumdayız.Gerçekten sektör tıkanma aşamasına geldi” dedi.
Allah yardımcıları olsun ama mazot alamayacak kadar biçare kalmalarını sadece Pandömi'ye bağlamak çok doğru değil bana göre.
Bir daha gözden geçirirlerse lüzumsuz harcamaları,bağışları,gereksiz faiz ödemeleri karşılarına çıkar sanırım.
Çünkü ortakların pek çoğu bu durumun Yönetimin savurgan tutumundan ve gereksiz borçlanmalardan kaynaklandığını ifade ediyor.
Geçmişte bu işe başlayan şimdiki patronların babaları koca gün direksiyon sallıyordu.Şimdi aracına binip bir kez dahi sefer yapmayan patron sayısı sanırım tamamına yakındır.
Neyse bunlar onların sorunu ve hiç değilse şoförlük yapan vatandaşlarda evine ekmek götürme şansı buluyor bu sayede.
Nereden nereye….
Mehmet Atabay'ın ruhu şad olsun…
