Eylül'ün sonları. Son sıcakların da son kozları...

Yağmurun uyutan ve camlara vuran çisentilerinin sesini neredeyse unuttuk. Arada sırada sapık ve kısır bulutlar dolaşıp dursa buralara olan dargınlıkları sürmekte.

Dün yine şehitler, şehitlerimiz!.. Ölçüsü olmayan karesinin karesi kadar acı. Acılar yıllardır içimizde neredeyse köklendi, köklenecek.Hep ,iktidarda, hep iktidarda.Gencecik şehit mezarlarına rağmen arsızca söylemler ve uyuşturucuyla karınlarını doyuran saldırganlar.

Parmakları her gün ve günde 24 saat tetikçi. Neyi ve nasıl kurtaracaklarsa? O hain parmaklar başka yerlerinde de olabilirdi, olabilseydi olurdu. Sanırım anladıkları tek dil bu. Söyledikleri tek şarkı: Kürdil-i hicazkar.Uyuşturulan militanlarıyla giderek azıtan, can alan , uzaktan kumandalı reziller Can almayı gereksinim konumuna getirdiler, neredeyse. Bunların “ağzı olan konuşanları da” mangalda kül bırakmaz oldular. Parti kurdukları ve zorla seçildikleri ve T.B.M.M’nin vekilleri oldukları halde düşmanıymış gibi yaklaşımlarını hazmetmek kolay mı? Aylıklarını bile T.C’ aldıkları halde…

Devlet kuracaklarmış.

Nasıl, neyle, ne zaman ve nerde?

Bu kanlı bıçaklı teröristlerle mi?

Onlar önce silahlarını bırakmayı, ve parmaklarını tetikten çekmelerini öğrensinler bence. Derdiniz neyse barış yollarıyla derdinizi ortaya koyun ve savunun.

Derdinizi dillendirip çözüm yolları arayın Yol bu, gerçek bu

İşte meclis işte seçtikleriniz… Oraya başka yol yok benim aklımın erdiği.

Aldığınız canların sayısı elli binlere ulaştı neredeyse. Bunların içinde bebekler ve çocuklar da var. Bu gün gelen haber bu yönde. Çöp bidonuna yerleştirilen bomba patlıyor. Bir çocuk yaşamını yitirirken diğeri ağır yaralı.

Bu denli acımasızlık insanca mı? Olabilir mi?

Tuzaklar, patlamalar her gün can almayı sürdürüyor. Ve insan ne diyeceğini, içinin yangınını nasıl söndürebileceğini bilemiyor, doğrusu.

-----------------------------

GARİP de (Neşet ERTAŞ)’ “son” ya da “üstü kalsın” deyiverdi. Saz, söz,ses oluşumunun halk ozanıydı o. Türkülerini Anadolu’nun sesiyle haykırdı hep.

Yalan dünya işte böyle…

Evet, onu sonsuzluğa uğurladık ama, Sazı, sesi, sözü yaşayacak.

Halk ozanımıza uğurlar olsun diyor, ışıklar içinde uyumasını diliyorum. Sevenlerinin ve tüm halkın başı sağ olsun,

----------------------------

Acıların acısı bir olay da İzmir’den.

Öğrencisi tarafından sınıfta bıçaklanarak yaşamını yitiren bayan öğretmen.

Nedir bu öğretmenlerin çilesi? Anlamak zor. Öğretmene kalkan el, bilime barışa, aydınlanmaya kalkan eldir. Meslektaşlara baş sağlığı diliyorum ve tekrarlıyorum: Nedir bu öğretmenlerin çekisi?...

---------------------------

Emekli meslektaşım İsmail Çiroz bir broşür verdi bana. “Edirne Erkek İlköğretmen Okulu Mezunları 2012 Buluşa-Toplantısı Tanıtımı”

Açıklama Şöyle:

Sevgili Okuldaşlarımız

Edirne Erkek İlköğretmen Okulu mezunları geleneksel buluşma toplantısı 5-7 Ekim tarihleri arasında yapılacaktır. Katılımınızdan sevinç, mutluluk duyacağımızı bildirir, özlemle en içten saygı ve sevgilerimizi sunarız.”

Düzenleme Kurulu’nun bu nazik çağrısına katılmamak olası değil bence. Böyle bir geleneği yaşatmak kadar güzel bir şey olabilir mi?

Duyulması için katkım olur diye aktardım bunları, umarım etkisi olur.

Güzel şeyler bunlar, çok güzel şeyler hem de. Hayırlısı diyelim…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.