Ezbere yaşanır mı? Yaşanır olmalı. Çünkü Mermi Uygur “Yaşama Felsefesi “ adlı kitabının bir bölümünü “Ezbere Yaşanyanlar”a ayırmış.

Eğitim öğretimde “ezberciliğin” hep sorun olduğu yazılır-söylenir ama “ezbercilik” hep yaşar. Ben mesleğe başladığımda da söylenir-yazılırdı. Otuz bir buçuk yıl sonra emekli oldum. Yedi yıldan fazla da geçit yine söylenip-yazılıyor. Ama o hep (o hep dediğim: ezbercilik) keyfini sürdürüyor. İvme kazanarak yılları katlıyor.

Bilgi ezberlemek gereksiz de olsa vardır, olacaktır. Ama neden olamalıdır, ya da olmamalıdır, o bilinmez. Araştırılmaz da.

Ezbere yaşamaksa bambaşka. Ve çok daha önemli. Bir ömrün bir bölümünü de olsa böyle geçirmek iş değil. Ezbere yaşamak sanırım biraz da robotları çağrıştırıyor.

Nermi Uygur’un kitabından bu konu ile ilgili alıntılar yapacağım yine:

“ezber üzerine ezberlenmiş ezberler, asıl önemli olanı, insan için kuşkusuz en önemli şeyi örtüp gizliyor, yok ediyor neredeyse: Yaşamın kendisi tümüyle yaşama, birbirimizin yaşaması unutulup gidiyor bu arada. Ezbere yaşamadan başka bir şey kalmıyor geride.

Kendi olamıyor çok kişi”

***

“herkesin üzüldüğüne üzülme ki herkesin alkışladığını alkışlamak üzere kurulmuşuz sanki.”

***

“ Tartışılmaz ezbercilerle. Doğruyu değil, ezberi seven ezberci, ezber küfe sırtındaki: Doğru neyi gerektirirse gerektirsin, küfesine bağlıdır o. “

***

“Çok önemli bir gerçek var ama. Geleceğe bırakılmayan, başkalarına bırakılmayacak olan bir gerçek. O da şu: Her insanın kendi olma hakkı. Ödevlerin özgürlüklerin sorumlulukların en yücelerinden biri bu.”

***

“Gerçekten, ama gerçekten kendimiz olmak istiyorsak, yazarlarımızı da kendimiz seçmeliyiz. Neyse ki verimli bir ipucu var: Beni bana götüren, kendisi ezberci olmayan, başkalarından başka olan yazarlar bunlar.”

***

Ey hafızlar, ey ezberciler, bırakın yalnız belleğinizi çalıştırmayı, güçlendirmeyi; beyninizin diğer güçlerini de geliştirin. Özellikle yaratma gücünüzü. Bırakın ezbere yaşamayı, bırakın artık.

Adresler, numaralar, formüller… bunlar elbette ezberlenecek şeyler. Ama ezberlenmemesi gereken o kadar çok şey var ki!

Sahi… Şairlerin çoğu kendi şiirlerini neden ezbere bilmezler ki? Bende ne yazık ki onlardan biriyim. Gereksiz gibi geliyor bana. Ve zaman kaybı olarak düşünüyorum. Ki ezbere bilsen de yazılısı okurken mutlaka elinde olmalı, kanımca…Ancak en doğrusu herkesin kendi bileceği iş galiba…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.