CHP’de delege tartışması almış başını gidiyor.

Parti yöneticileri haftalardır bunun derdinde. Bir bölümü kurultay delegelerinin onayını alıp partiyi kurultaya taşımak istiyor.

Yönetim ise delegeler buna izin vermez kurultay diye bir sorunumuz yok iddiasında.  Türkiye’nin en eski partisi bu durumu getirdiler, çok yazık.

Günü geldi imza toplayıcıları yeterli imzayı topladıklarına kanaat getirip genel merkeze teslim ettiler.

Bu kez de bu belgeler ıslak imzalı değil fotokopi tartışması başladı. Fotokopi her ne kadar resmi bir belge sayılmasa da aslını ifade eder.Bir anlamda  bu işe onay veren kişinin oluru demektir.

Genel merkez taraftarları işi buradan kıvırıp kurultayı yaptırmama peşinde.

Bu partiye oy verenlerin öfkeleri dayanılmaz boyutta.” Zaten sizin parlamentoda bir etkinliğiniz kalmadı. Bu tür boş işleri bırakın halkın önemli sorunları ile ilgilenin” diye tepkilerini dile getiriyorlar.

Dolar 5 lirayı aşmış.

CHP’liler delege onayı peşinde.

Elektrik, doğalgaza büyük oranda zam yapılmış:

Bizim beyler iç çekişmelerle uğraşıyor.

Bu tavrınızla kim üstün gelirse gelsin halkın yüzüne bakamazsınız. Halkın sorunları zirve yapmış siz neylerle uğraşıyorsunuz.

Aklınızı başınıza alın.

Delegelerin verdiği belgelerin “fotokopi mi , değil mi?” araştırması yaparken, bu halk sizi fotokopi  yapacak.

Haberiniz olsun……

PARAMIZ , TARLAMIZ GİDİYOR

Bankalar özet olarak para ticareti yapar.

İsteyene uygun şartlarda kredi sağlar.

Özel bankaların kredi vermede büyük kolaylıkları vardır.

Onlar,  bir gayrimenkulünüz varsa para vermek için kefil dahi istemezler.

Rahatlıkla krediyi alabilirsiniz.

Ya sonra; işler iyi gitmeyip bankaya borcununuz ödemediğiniz takdirde teminat gösterdiğiniz gayrimenkul o bankanın malı olur.

Bu durumda binlerce vatandaşımız mağdur duruma düştü.

Özellikle köylülerimiz bu tuzağa çabuk düşüyor.

Kredi almada kolaylıklara kanıp tarlalarını evini kaybediyor.

Bazı bankalar bölgemizde en büyük toprak sahibi , adeta toprak ağası konumuna geldi.

Lalapaşa ilçemizde  bir özel bankanın açılış törenine katıldım.Bu banka özellikle çiftçilerimize kredi sağlamadan büyük kolaylık sağlıyor.

Bankaca bu konuda ön çalışma yapılmış olacak ki Lalapaşa gibi 1600 nüfuslu, köyleri ile birlikte  küçük bir ilçe nüfusu kadar olan bir ilçede özel bankanın açılışına karar verilmiş.

Bu tür özel bankalar laf olsun diye şube açmaz.

Açılış törenine baktım, köylüler büyük ilgi gösteriyor.

Bu arada bir köylü yanıma yaklaştı bana” bak ağabey buraya gelip kredi kolaylığından yararlanmak isteyenlerin büyük bölümü aldıkları parayı ödeyemeyecek.

Sonunda ellerindeki malı tarlası elinden  gidecek.

Bizim halkımız ayağını yorganına göre uzatmasını öğrenmedi.

Bir çiftçinin sorununu çözümü bankalara kalmışsa işi kötü gidiyor demektir.

Bu tuzağa düşen binlerce köylümüzün elindeki toprakları bankanın malı haline geldi. Ben de bunu yaşadım.

Halkımız burada bankacıların süslü, insanları ikna edici laflarına kanıp para alıyor. sonuç malum.

Lalapaşa’da toprakların yarısı satıldı. Bankalar geldikçe bu tarlaların tamamı gidecek” Uyarısında bulundu.

 Bu açılışa katılan  köylümüzün sözü. Gerçi görünen köy kılavuz istemez” derler. Doğru söze ne demeli….

ACABA ÖYLE Mİ.?

Edirne Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, velilere “hiç merak etmeyin bir öğrenci açıkta kalmayacak” deyip güven vermiş. Bunun ne kadar gerçek olup olmayacağını zamanla göreceğiz.

 Yalnız, sayın Cırıt’ın unuttuğu bir şey var. Trakya halkı çocuklarını yöneticilerin yönlendirdiği okullara vermede çekinceleri vardır, güven duymazlar.

Evlatlarının geleceği için onları çocuklarının arzu ettiği velilerin onayladığı okullara vermeyi uygun görürler.

Sayın müdür,  velilere “şu okulda kontenjan açığı var çocuklarınızı o okula verebilirsiniz” telkinleri olursa burada o uyarı geçerli olmaz. Aslında bu tür dayatmaların yararlı olmadığını son sınavlar sonrası  gördük.

Bazı okullar öğrenci bulmada zorlanırken,  bazı okullarda kontenjan doldu.

Bu yöneticiler için bir uyarıdır. Hiçbir zaman zorlama yönlendirme  ile eğitim başarılı olmuyor. Bu sözlerim Milli Eğitim Müdürüne yönelik değil genelde durum  böyle.

Müdürümüz yine bir açıklamasında eğitimde Edirne’nin başarılı olduğunu söylüyor.

Aslında durum öyle değil.

Sayın Müdüre geçmiş yılların başarı grafiğine bakmasını öneririm.     Oradaki değerlere bakıp nereden nereye geldiğimizi öğrenebilir.              

Eğitim sistemimizin başarılı olup olmadığını sınav sonuçlara gösterdi.

Fen ve matematikte bu kadar başarısız olan bir nesille nasıl çağdaş medeniyet düzeyine ulaşacağız, doğrusu meraka değer.

Sayın müdürümüz bir gün velilerle toplantı yaparsa sorunlarını kendilerinden daha somut şekilde öğrenebilir.

Hatırlatırım…..

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.