Günümüz gençliği, gelişen teknolojiden de etkilenerek genelde  ilgi alanının buradan kaynaklanan konulara yönlendiriyor. İnsan aklını yönlendiren telefonlar her gün bu yönde yapılan yenilikler genç nesli gereğinden fazla  etkiliyor. Tüm gençlerimizin en büyük   tutkusu cep telefonları ve bilgisayar.

     Gençlerimiz telefonların ve bilgisayarın  her türlü kullanım fonksiyonlarını biliyor ve istediği gibi ondan yararlanıyor. Buradan edinilen bilgiler gençlerimizin ilgi duyması gereken konulardan uzaklaşmasına da neden olabiliyor.

         Bu konuda üniversitede okuduklarını söyleyen gençlerimizle sohbet ettim ve  ülkenin güncel konularından haberleri olup olmadığını sordum.

      Örneğin; siyasetten, ekonomiden, gündemde olan meselelerden, bölgemizin ekonomik durumu, ilçelerini ve şu anda parlamentoda kaç parti temsil ediliyor diye sorular yönelttim. Bunun yanında bir süre önce kutladığımız Edirne’nin kurtuluş tarihini Edirne’nin hangi tarihte fethedildiğini  sorduğumda  bir kısmından olumlu yanıt alamamam  beni endişelendirdi.

    Teknoloji ile ilgilenen gençlik yarınına yön verecek siyasi, ekonomik, toplumsal konular hakkında da bilgi sahibi olmalı. Ne acıdır ki gençlerimiz bu konulara fazla ilgi duymuyor.

      Bir öğrenci kardeşimiz gerçekten ilginç bir konuya değindi ve siyasetten nefret etmesini ona bağladı. Gerekçesi şuydu “ Bugün bakıyoruz siyasi parti yöneticilerimiz meclisi kör dövüşüne çevirdi. Her gün bir biri ile kavga ediyorlar. Konuşmaları sokak ağzı laflarla oluyor. Bundan bizlerin yararlanması mümkün mü?

     Biz istiyoruz ki, iki karşı görüşte olan siyasi parti yetkilisi televizyona çıksın fikirlerini ortaya koysun,  bizler onları izleyip kendi fikrimizle hangisinin doğru olup olmadığına karar verelim. Bakıyoruz her siyasetçi kendi görüşünü karşı fikirde biri olmadan doğru olduğunu savunuyor.

     Kimse yoğurdum ekşi demiyor. Karşılıklı fikir tartışması olmadan doğrular nasıl bulunacak?”

   Bu kardeşimiz yerden göğe kadar haklı. Gerçekten medyada siyasiler uygar bir şekilde eskiden olduğu gibi karşılıklı tartıştıklarına tanık olamıyoruz.

   Bu şartlarda gençlerimiz kimin söylediklerine inanacak? Onların siyasetten soğumalarına hak vermemek mümkün mü?

        Yine de gençlerimizin bu kargaşa ortamında ülke sorunları ile ilgilenmeleri gerektiğini öneririm. Bugünün biriken yanlışlıkları ilerde onlara fatura edilecek. Bunları çözmek için zorluklarla karşılaşacaklar. O nedenle şimdiden o zorlukları göğüslemeleri için siyasetin ekonominin , toplumsal sorunların  bugün işleyen yöntemini bilmeleri ona göre hazırlıklı olmaları gerekir.

           HER KURUM BASINLA İRTİBATTA OLMALI

       İlimizde öyle kuruluşlarımız var ki bugüne kadar   basınla ilgili hiçbir  irtibatı olmamış. Kendi içlerine kapanık çalışmalarını sürdürmüşler. Bunların ne zaman başları sıkıştığında ilk başvuracakları yer yine  özellikle mahalli basın oluyor.

     Bu meslek kuruluş temsilcilerimizin her zaman mahalli basınla irtibatta olmaları onların sorunlarının çözümünde büyük katkısı olacaktır.

   Bu arada en taze ve sağlıklı tarafsız  haberleri öğrenmek ancak mahalli basınımız sayesinde olacağını unutmamaları gerekir. Mahalli basın kuruluşlarının kurumlara yönelik ön yargıları yoktur onlar günlük rutin işlerini yaparlar.

    Mümkün olduğunca haberleri kendilerine iletildiği şekilde yansız olarak yansıtmaya çalışırlar.

   Onların bazı yayın kurumlarında olduğu gibi farklı beklentileri yoktur. Zor koşullarda ayakta kalma mücadelesi verirler.

   Onun için ilimizde her kuruluşun mahalli basınımıza sahip çıkması gerekir. Zira onların en yakın dostu ve bir zorlukla karşılaştıklarında yakınında olacak yine  mahalli basınımızdır. Bunu unutmamaları gerekir.

      Buna yeterince riayet edildiğini söyleyemeyiz. Bazı kurum temsilcilerimizde mahalli basını önemsememe gibi yaklaşım var.

     Bunun yanlış olduğunu belirtmek isterim. Unutmamaları gerekir ki ulusal denilen basının haber kaynaklarının bir bölümü mahalli basın kanalı ile sağlanır. Çünkü mahalli basın her an her yerde halkın içinde ve kaynağında varlığını sürdürür.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

 KADIN MEMURLAR 1. DÜNYA SAVAŞINDAN BERİ VAR

       Ülkemizde kadın memurlara yönelik ilk ilanı 1. Dünya Savaşında boşalan memuriyetler için Maliye Nezareti vermişti.

 Silah altına alınan memurların işini görebilecek hanımlar vazifeye davet edildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.